Türkiye'nin en iyi haber sitesi
Aya Yorgi Kilisesi

Büyükada'nın en yüksek noktalarından birinde yer alan Aya Yorgi Kilisesi, Saint George adına yapılmıştır.

Giriş Tarihi: 13.05.2013 17:52 Güncelleme Tarihi: 26.01.2018 10:05
Patrikhane kayıtlarından elde edilen bilgilere göre Aya Yorgi Manastırı'nın inşa ediliş tarihi 1751'dir. Bu tarihte inşa edilmiş olan küçük kilise, şapel ve dua yeri eski kilise olarak bilinir ve iki katlı, kiremit örtülü küçük bir yapıdır. Tepede çan kulesinin arkasındaki kesme taştan yapılmış olan kilise ise yeni Aya Yorgi Kilisesi'dir ve 1905 yılında inşa edilmiş, 1909 yılında kullanıma açılmıştır.

Rumlar tarafından Aya Yorgos olarak adlandırılan kilise, zaman içerisinde Aya Yorgi olarak anılagelmiştir.Kilisenin en çok göze çarpan motifi, denizden çıkan canavarı mızrağı ile öldüren Saint George ikonasıdır. Çeşitli okült yazılarda ise bu ikonun aslında birçok ruhsal anlam taşıdığı ifade edilir. Bu ikonalar hakkında anlatılan ve kiliseyi böylesine önemli bir ziyaret & adak merkezi haline getiren bir efsane vardır.

Kapısında yazan bilgiye göre; söz konusu kilise, ikonların ilk saklandığı kilise değil, onun yerine yenilikçi bir papaz tarafından yaptırılan ve zaman içinde restore edilen 2 kilisenin yenisi imiş; yani toplamda 3 kilise söz konusu imiş.
Adı geçen ikona ve diğer eşyalar, bugün Aya Yorgi Kilisesi'nde yer almaktadır.

Büyükada'da yer alan Aya Yorgi Kilisesi, Hıristiyanların 2 hac noktalarından biridir. Bu nedenle her yıl 23 Nisan ve 24 Eylül tarihlerinde Hristiyan dinine mensup kişiler Büyükada'ya akın etmektedir.

Bu tarihlerde Aya Yorgi Kilisesi'ne gelenler gönüllerince dilek dileyip, kiliseden bir adet çan veya anahtar alır. Dilekleri gerçekleşen kişilerin kiliseye geri gelip aldıkları objeyi geri vermesi gerekir.

Bir diğer inanışa göre de Aya Yorgi kilisesine çıkan yol, çalılara bağlanmış ipler, üst üste konmuş taşlar ve tırmanırken yolda açılmış makara makara iplerle doludur. Yaygın inanışa göre bu yolu hiç konuşmadan çıkan ve yoldaki çalılara ip bağlayan kişinin dileği gerçekleşir ve işleri çözülür, yolu bir makara ipi aça aça çıkan kişinin ise kısmeti açılır.

Anlatılanlara göre Bizans döneminde işgal altında kalan Aya Yorgi kilisesindeki ikona ve kutsal cisimleri kurtarmak isteyen papazlar, söz konusu cisimleri toprağa gömüp üzerini kapatmışlar... Aradan geçen uzun yıllardan sonra aziz Aya Yorgi, bir çobanın rüyasına girmiş ve kiliseye uzanan yolu tırmanmasını, çan sesi duyduğu yerde durup kazmasını söylemiş...

Olayı fazla dikkate almayan çoban, aynı rüyayı 3 gece üst üste görünce "bu işte bir iş var" diyerek çıplak ayakla (fakirlikten olabilir) ve hiç konuşmadan (yalnız çıktığı için olabilir) kiliseye uzanan uzun yokuşu tek başına tırmanmış. Rüyasında görmüş olduğu olay gerçekleşmiş; kiliseye yaklaştığı anda çan sesleri duymaya başlamış ve tam o noktayı kazıp, gömülü cisimleri bulmuş. Üstelik; cisimlerin her biri gömüldüğü günkü kadar yeniymiş.

Kilisenin bulunduğu yerin havası ve manzarası çok güzel ve huzurludur, yanıbaşında yer alan lokantada ise enfes yemekler yenebilir. Buradaki şarap, kilise rahipleri tarafından yapılan özel bir şaraptır ve oldukça lezzetlidir. Büyükada'ya gelip de burada yemek yemeden dönmek büyük bir kayıp sayılır.
HABERLER Aya Yorgi Kilisesi ile ilgili tüm haberlere, sabah.com.tr’ye eklenen son dakika haber ve gelişmelerine 7/24 bu başlık altından ulaşabilirsiniz. Toplam 02 Aya Yorgi Kilisesi haberi sayfamızda bulunuyor.
SON DAKİKA