Günümüzün en içten denemecilerinden biri olarak tanımlanıyor David Shields. O, Aralarında Hayat İyi Hoş da Sonunda Hepimiz Öleceğiz! ve Black Planet de bulunan ve çeşitli ülkelerde çok satanlar listelerine giren 20'den fazla kitabın kıvrak zekâlı yazarı.
Eserleri 20'den fazla dile çevrilen yazar, Edebiyat Hayatımı Nasıl Kurtardı adını taşıyan kitabında zekice, kendini ciddiye almayan, mizah dolu bir esere imza atıyor.
David Shields, tüm dünyada tartışmalar başlatan ve günümüzde edebiyatın nasıl olması gerektiğiyle ilgili birçok tabuyu yıkan Gerçeklik Açlığı: Bir Manifesto'dan sonra, Edebiyat Hayatımı Nasıl Kurtardı'da gerek sıradışı fikirleri gerekse türlerle oynayan farklı tekniğiyle bir kez daha yazının imkânlarını genişletiyor.
Eleştiri ve otobiyografi türlerini ustalıkla birleştiren David Shields, edebiyatın hayatı yaşamaya değer ya da en azından katlanabilir kılma gücü üzerine düşünüyor.
Okuduğu kitapların insanın yalnızlığına çare olup olamayacağını sorgularken, bir yandan da kendi tutarsızlıklarının, kişilik kusurlarının, kederlerinin ve derin umutsuzluğunun labirentlerinde dolaşıyor.
Nabokov'dan magazin figürlerine, Proust'tan Örümcek Adam'a uzanan farklı üslubuyla Edebiyat Hayatımı Nasıl Kurtardı, okumak ve yazmak üzerine zekice, benzersiz bir kolaj.
POST-MODERN ROMAN NEDEN ÖLDÜ
?Shields edebiyatın büyük bir kısmının yaşamın antitezi olduğunu iddia ediyor kitabında.
Ona göre bunun en büyük sebebi içinde yaşadığımız "her şeyin tamamen mecralar yoluyla aktarıldığı, hepimizi dikkati aşırı derecede dağılmış, canı sıkılan, uyuşmuş insanlara dönüştüren yapay kültür." Ardından önemli bir soru soruyor Shields. 2013 civarı yazılan romanlar neden geçerliliğini yitirdi yani post-modern roman neden kefene girdi?
Yazarın yanıtı hem şaşırtıcı hem de düşündürücü:
"Çoğu romanın donuk hızı hayatın ve bu hayata dair bilincimizin hızıyla asla yarışamıyor.
Çoğu romanda irdelenen insan davranışları hâlâ bilişsel bilim ve DNA'dan çok Freudyen psikolojiye dayanıyor." Peki ama içinde yaşadığımız hayatı nasıl eserler yansıtabilir? David Shields, sanat ve yaşamı mümkün en ince zarla ayıran, yazarın hayatta olmayı nasıl çözümlediği sorusunu ön plana alan eserler istediğini söylüyor.