Temmuz ayının başıydı, yazar Alper Canıgüz, sosyal medya platformu Instagram hesabından bir paylaşım yaptı. Bu alanı kısa komik videolar veya ürün tanıtıp cukkayı doğrultan ya da anti aşı propagandası için kullananlar açısından hiçbir önemi yoktu bu postun... Bir dezenfektan kutusunun altında "Kıyamet Park" yazılı bir fasikül vardı. Canıgüz, "Son okumalar, ilk heyecanlar. Bir iki aya raflarda" notunu düşmüştü. Hazine bulmuş ancak bunun kendilerine ait gizli kalmasını arzulayan kimileri için "Yayınımıza bir son dakika haberi için ara vermek zorundayız" kıvamında bir haberdi bu. Şimdi yazar mesajlarla sıkıştırılmalı, kitapçılara ön sipariş verilmeliydi. Zira Alper Canıgüz bir bestseller yazarı değildi, her yıl kitap çıkarmazdı. "Ee bu yıl ne okuyacağız sizden" tarzı soruların yöneltilebileceği bir kalem erbabı da değildi. 2000 yılında Tatlı Rüyalar ile girdiği yazarlık serüveninde bu altıncı kitabı olacaktı. Kafasında başka dünyalar yaratmış ve onların içine girmek isteyen bir sürü okuru vardı.
ALMANYA'DAN DAYIM GELDİ
Lafı çok uzattık, gelelim sebebi ziyaretimize. Kıyamet Parkı'na aracımızı bıraktık. Haylaz polisler bizi bir süre rahat bırakır, uzay mekiğimizi çekmezlerse 250 sayfalık bir serüvene gidip geleceğiz. Gelmeye de biliriz, haşarı bir veledin ufacık beyninin ince kıvrımlarında, çıkılmaz dehlizlerinde kaybolabiliriz zira... Dünyanın en küçük dedektifi Alper Kamu aramıza döndü. "Zaman dışında hiçbir maliyeti bulunmayan prodüksiyonlarım" dediği konulara kısacık eğilmemiz gerekiyor. Tahmin edebileceğiniz üzere yine adeta kalemle resmedilmiş karakterler var karşımızda. Mesela Mesut Dayı... Hemen hemen birçoğumuzun hayatına girmiş bir 'Almancı' karakteri vardır. Alper Kamu'nun Mesut Dayısı da onlardan işte. Yıllarca Almanya'da çalıştıktan sonra 'batık' rolü oynayan Mesut Dayı'nın önerilerine eniştesi temkinli yaklaşıyordu: "Hmpf' dedi annem ve sadece sessiz harflerden ibaret bu sözcükte ne derin manalar gizliydi."
NORMA HANIM'A KOŞABİLİRSİNİZ
Mesut Dayı, yıllar sonra birinci dereceden yakını ailesini Antalya'da beş yıldızlı bir tatil kompleksine davet ediyordu. İşte buranın adı Kıyamet Park! Şimdi macera başlıyor ve su gibi akıyor. "Eyvah kitap bitiyor" diyerek panik atak geçirip soluğu kitaptaki kahramanlarımızdan psikiyatrist Norma Hanım'ın muayenesinde alabilirsiniz. Yazıyı bitirirken, "Kahkahalarla ağlatan ve hıçkırıklarla güldüren kitapların yazarı olarak anılmayı isteyen" Canıgüz'ü kalemini kaybedebilirsin, yeter ki bilgisayarının şarjı bitmesin diyerek selamlıyoruz.
NOT: Kitabın sonunda sizi iki sürpriz sizi bekliyor. Buraya yazıp tadını kaçırmayalım, QR kod ile satranç tahtası diyerek ipucu verelim sadece!
