Karate 'in yorgun ve bezgin ustası Jackie Chan'in travması o kadar da sır değil; oturma odasının tam ortasına parketmiş bir otomobil var! Kendine 'çekirge' olarak biçtiği yumurcak Jaden Smith ve annesi ise ABD'nin bir zamanlar şanlı otomotiv sanayi kenti Detroit'ten kalkıp, kerhen Çin'e gelmişler. Bu 'sembolik' ortak paydada bir sitem varsa da, film, 'adam olma' ve kendini bulma öyküsü olarak 'kung-fu felsefesine giriş' mahiyetindeki tüm bildik pop referansları seferber ediyor. Ama filmin 'Bir ABD-Çin ortak yapımı' olarak referans noktası Jackie Chan. Zamanında dublörlüğünü yaptığı Bruce Lee gibi 'ölümcül' bir yakışıklılıkla veya erkeksi sertlikle işi olamayacak, bilakis tipinin elverdiğince aymaz bir sevimlilik ve şevkatle işi bitirecek bir kahraman olarak Holywood'da daha bir doğu-batı 'sentezi' oldu Jackie Chan. Tabii ki prensipler aynı kalarak. Dövüşe karşı isteksiz, gerektiğinde kavgadan kaçmasını bilecek kadar şuuru yerinde! Doğulu 'yavaşlığı', kendini 'savunmaya' yönelik bir şimşek 'hızına' tekabül edecekti. Zaten Karate Kid de ister Bach çal, ister dövüş, önce hayatta bir dur, bir 'es' ver, diyor. Western filmlerinin en delikanlı cakası olan 'dışarıda hesaplaşalım' numarasına imtina etmedi. Bilakis, bakkalda veya ara sokakta, hısımlarını anında bir güzel benzetirdi. Artık yaş kemale (56) erdiğinden, Hollywood usulü doğu felsefesine daha bir sığınması da anlaşılır. Karate Kid olarak Jaden Smith'in 'Yoda ve Jedi' benzetmesi gibi pop bir idrak halinden bahsediyoruz. Yeter ki hüzünlü gözleriyle salonun ortasındaki araba gibi sembolik bir figüre dönüşmesin. Kid