İstanbul Film Festivali'nin 30. yılı vesilesiyle Berlinale kapsamında önceki akşam düzenlenen kokteylde dünyanın eleştirmeni, festivalcisi ve sinemacılarımız bir araya geldi. Ev sahipliğini İstanbul Film Festivali Direktörü Azize Tan'ın yaptığı davette Altın Ayı yarışındaki filmimiz
Bizim Büyük Çaresizliğimiz'in ekibi ilgi odağı oldu. Yönetmen Seyfi Teoman, yapımcılar Yamaç Okur ve Nadir Öperli'ye herkesin "Heyecanlı mısınız?" sorusunu yöneltmesi gecenin esprisi oldu. İstanbul'un, son yıllarda yaratıcı projelere ağırlık verdiği Köprüde Buluşmalar'ın bu yıldan itibaren verilmeye başlanacak, toplam 150 bin euro destekli Türkiye-Almanya Ortak Yapım Film Gelistirme Fonu'nun müjdesi de verildi. Bu işbirliğine katkısıyla Ahmet Boyacılıoğlu'na teşekkür de ihmal edilmedi.
İki yıl önce yaşamını yitiren ünlü dansçı ve koreograf Pina Bausch anısına çekilen
Pina filminin dün prömiyeri yapıldı. Gösterimden sonra filmin yönetmeni Wim Wenders tebrikleri kabul etti.
Pina, Wenders'in ilk üç boyutlu çalışması.
'Gelecek mi gelmeyecek mi derken', pop ikonu Madonna son anda sürpriz yapıp yeni filminin tanıtımı için Berlin'de soluğu aldı. Önceki akşam
W.E. adlı filmini, dünyanın dört bir yanından dağıtmcılara tanıtan Madonna'nın, ilk kez yönetmen koltuğunda oturduğu filmi
Filth And Wisdom da 2008 yılında Berlinale'de gösterilmişti.
ABD'li şarkıcı, oyuncu ve aktivist Harry Belafonte de, hayatını anlatan, yönetmenliğini Susanne Rostock'un yaptığı
Sing Your Song filminin gösterimi vesilesiyle Berlinale'de arzıendam etti. Belafonte, 83 yaşında olmasına rağmen insan hakları için mücadele etmekten vazgeçmeyeceğini söyledi.