Cannes Film Festivali heyecanı 64. kez başladı. Nuri Bilge Ceylan'ın
Bir Zamanlar Anadolu'da filmiyle yarışma heyecanı yaşayacağız. Klasikler bölümünde gösterilecek Yılmaz Güney ve Lütfi Akad'ın
Hudutların Kanunu filmi ile 'kayıp' geçmişe gideceğiz. Festivalin ilk gününe
Paris'te Geceyarısı filmiyle Woody Allen ve Altın Palmiye Jüri Başkanı Robert de Niro'nun düzenledikleri basın toplantıları damgasını vurdu. Robert de Niro'nun başkanlığını yaptığı Altın Palmiye jürisi dün dünya medyasının karşısında heyecanlı göründü. Bu yıl 'star' yönetmenlerden oluşan yarışma seçkisinde 20 filmin arasından seçim yapacak jüri biraz da tedirgindi. De Niro'nun "Filmleri izlemeyi endişeyle bekliyorum" sözlerindeki dil sürçmesi elbet heyacanına verildi ve kendisi de akabinde "Yani filmleri izlemek için sabırsızlanıyorum" diyerek kendisini düzeltti.
Cannes Film Festivali'nin açılış seramonisi yine geleneksel kırmızı halı geçişiyle başladı. Kırmızı halıya damgasını vuran, Paris'te Geceyarısı filmiyle festivalin açılışını gerçekleştiren Woody Allen'dı. Allen mütevaziliğiyle dikkat çekti. Fakat festivale katılan diğer sinemacılar, ünlü yönetmeni onore etmek için yarışa girdiler. Tabii Cannes Film Festivali 'kırmızı halı'da pozitif ayrımcılığıyla dikkat çeker. Gelenek bu sene de bozulmadı. Jüri üyelerinden Uma Thurman güzelliğiyle kırmızı halının flaş ismimlerin biri oldu. Paris'te Geceyarısı filminin yıldızlarından Rachel McAdams flaş isimlerin bir diğeriydi. Herkesin beklediği Nicolas Sarkozy Carla Bruni çifti ise törene katılmadı. Onur ödülünü almak için sahneye tekerlekli sandalyeyle gelen Bernardo Bertolucci, ödülü almak için biraz beklediğini, aldığı dülü Robert de Niro ve Woody Allen'a armağan ettiğini söyledi. Bu arada Cannes Film Festivali'nin tanıtım filminde Nuri Bilge Ceylan'ın festivalde yarışacak Bir Zamanlar Anadolu'da filminin de gösterilmesi önemliydi.
BRUNİ FİLME NASIL GİRDİ?
Paris'te Geceyarısı/
Midnight in Paris ile 64. Cannes Film Festivali'nin açılışını yapan Woody Allen, bir Hollywood senaristinin (Owen Wilson) Paris'te hem idealindeki romanı yazabileceğini hem de gerçek aşkı bulabileceğini neşeli neşeli anlatıyor filminde. Başrol oyuncuları Wilson ve nişanlısını canlandıran Rachel McAdams ve ressam Dali rolündeki Adrian Brody'nin de katıldığı basın toplantısında oyuncular sözü ustalarına bıraktı. Allen, Paris'e film çekme macerasını "Önce filmin adını buldum, bir de filmi çekeceğim yeri biliyordum. Aklımda da başka bir şey yoktu." sözleriyle anlatıyor. Allen, üstad olarak anılmasına karşın kendisini ancak 'şanslı' buluyor. Tabii Allen'ın filminde sürpriz bir şekilde Fransız first lady Carla Bruni de yer alıyor. Allen, "Bir sabah Sarkozyler'de kahvaltı yaparken..." sözleriyle Bruni'nin filme nasıl dahil olduğunu anlatmaya başlayınca Cumhurbaşkanı ailesine ne denli yakın olduğu da anlaşılıyor. Carla Bruni o sabah gözüne öyle güzel görünmüş ki hemen oracıkta rol teklif etmiş. Bruni de yoğun programına rağmen "Yıllar sonra torunlarıma bir filmde oynadım diyebileceğim," hevesiyle kabul etmiş.
FESTİVALDEN NOTLAR
72 bin nüfuslu Cannes'ın nüfusu film festivali nedeniyle 200 bine fırlayınca, talebe bağlı olarak konaklama fiyatları da yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Normal sezonda 40-50 euro civarında olan iki yıldızlı bir otelin fiyatı 300 avroya kadar çıktı. Şehrin en lüks otellerinden biri olan ve festival sarayına en yakın konumda bulunan Majestic otelinin kral süitinin bir gecelik fiyatı ise 38 bin avro. Otel yöneticileri, aynı suitin kış tarifesinin 12 bin avro olduğunu söylüyor.
Cannes Film Festivali'nin ilk gününde Selma Hayek ve Antonio Banderas da ilgi çekti. Dream- Works'ün yeni animasyon filmi
Puss in Boots'da (Çizmeli Kedi) seslendirme yapan ikili, Latin kökenli olmanın Hollywood'da eskisi gibi sorun olmadığını vurguladı.
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, festival programında yer alan ve hayat hikayesini anlatan
La Conquete adlı filmi seyretmeyeceğini açıkladı. Sarkozy, Fransa'nın önemli sanat dergilerinden
Telerama'ya verdiği söyleşide, filmi seyretmenin narsistçe olacağını söyledi.
Prenses Diana'nın ölüm anının da yer aldığı
Unlawfull Killing adlı belgesel, Cannes'da gösterilecek tartışmalı yapımlardan biri. Belgeselde Prenses Diana'nın Dodi Fayed'le kaza geçirdiği Paris'teki tünelden çıkarılışları yakın plan olarak gösteriliyor. Filmin yapımcıları, İngiliz avukatların filmden 87 sahnenin çıkarılmasını istediklerini söyledi. Filmin destekçileri arasında Dodi Fayed'in babası Mohamed al-Fayed de bulunuyor.