Dün
Türk edebiyatının en önemli isimlerinden olan düşünür ve gazeteci Peyami Safa'nın vefatinin 50. yılıydı.
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu,
Bir Tereddüdün Romanı,
Matmazel Noraliya'nın Koltuğu,
Yalnızız ve
Fatih-Harbiye gibi romanları ile Türk edebiyatına damgasını vuran yazarın eserleri bugün hâlâ büyük ilgi görüyor. 20. yüzyılın en önemli yazarlarından James Joyce'un ise ölümünün üzerinden 70 yıl geçti. Kanunlara göre bir yazarın hayatı boyunca ve öldükten sonra 70 yıl telif hakkı süresi bulunuyor.
Ulysses,
Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi,
Sürgünler ve
Dublinliler'in yazarı Joyce'nin mirasçıları, yazarın itibarını korumak amacıyla kontrolü elinde tutuyor ve eserlerinin kullanımı konusunda korumacı davranıyordu. James Joyce'un ölümünün ardından eserleri, yıllar boyu, özellikle de miras Stephen Joyce'a geçtiğinden bu yana yasal işlem tehditleri ve hukuki ihtilaflarla ürkütücü bir ün edindi. Bugün torunu 79 yaşındaki Stephen Joyce dışında varisi kalmayan James Joyce'un ölümünden 70 yıl sonra telif hakkı süresinin dolmasıyla, yeni bir özgürlük ortamının oluşması ve hem akademik çalışmalarda, hem de halk için yapılacak sanat etkinliklerinin önünün açılması bekleniyor. Yayınevleri de tekrar basımlar için birbirleriyle yarışıyor.