Müzik kariyerinde dikkati ikizi Berk Gürman ile birlikte seslendirdiği 'Boyalı Direk' türküsüyle çeken Öykü Gürman, yine bir türkü ile müzikseverlerin karşısına çıktı. Genç şarkıcı, yıllar önce Cem Karaca ve Zeki Müren'in söylediği 'Nem Alacak Felek Benim' isimli türküyü flamenko tarzında yeniden yorumladı. Gürman; hem yeni şarkısı, hem de uzun süredir birlikte olduğu Yavuz Bingöl ile ilgili konuştu...
Sizden bir albüm beklerken single çıkardınız; neden?
İlk solo albümümün üzerinden üç yıl geçmiş. Yeni albümüm bitti ve bu türkü de albümde yer alacaktı. Fakat siyasi ortam, Ramazan'ın yaza denk gelmesi ve cumhurbaşkanlığı seçimleri beni albüm için beklemeye itti.
Bu durum müziğinize nasıl yansıyor?
Tüm bu sıkıntılar üretime yansıyor. Özellikle son dönemde yaşanan çocuk ölümleri beni çok etkiledi. Bu yüzden '14 Altın Kural' diye bir sosyal sorumluluk projesine destek veriyorum. Proje, Çocuk Suçlarını Önleme Derneği öncülüğünde hayata geçiriliyor. 'Tanımadığım kişilerden şeker almam', ''Yanımda birisi olmadan bir yere gitmem' gibi 14 kural, melodik olarak bestelenip okullarda tenefüs zili olarak çalacak. Projeye; Kenan Doğulu, Gülben Ergen, Bengü gibi isimler de destek veriyor.
TÜRKÜCÜ DEĞİLİM
'Nem Alacak Felek Benim' türküsünü nasıl seçtiniz?
Albüme cover yapmak için eski türküleri karıştırıyordum. Ayşegül Aldinç ile telefonda konuşurken bana "Bir dinle, seveceksin" dedi. Dinledim, hakikaten çok dokunaklı geldi bana. Çiçeğimi, çikolatamı aldım, Ankara'ya gittim. Eserin sahibi Hasan Turan'ın kızı Şükran Turan, "Bugüne kadar hep yanlış okudular" diyerek önce izin vermedi bana. "Şarkıda 'Balım mı var' diyorlar, o devirde bal çok lükstü. 'Bağ' olması gerekirdi" diye sitemini dile getirdi. Ben de hassas davranacağımı ilettim. Sonuçtan çok memnun kaldı.
Bu türküyü de flamenkoyla birleştirmişsiniz. Türküler sizin için ne anlam ifade ediyor?
Türkü söylemekten çok gurur duyuyorum ama türkücü değilim. Türküleri farklı formatlarla birleştirmeyi seviyorum. Kendimi düzeltici ve bu türküleri yeni nesillere aktarıcı olarak görüyorum. Albümün prodüktörü Yavuz Bingöl; o da çok destek verdi.
Vokal de yapıyor size...
Evet, Eylül'de çıkarmayı düşündüğüm albümde de düet yaptık kendisiyle.
Ses renginizi yakıştırıyor musunuz kendisiyle?
Çok yakıştırıyorum. Ben türkü söyleyerek tanınmış biri olarak, Yavuz Bingöl'ü çok dinliyordum zaten. Bizim şarkı söyleme rengimiz birbirine çok yakın; ben onun dişisiyim. Ses rengi olarak ruh eşi gibiyiz. Bir kadınla bir erkeğin birlikte şarkı söylemesi çok zordur. Biz müzik yapmaktan çok keyif alan bir çiftiz.
Yavuz Bingöl, "Filmlerden, dizilerden fırsat bulursak evleneceğiz" demişti. Var mı böyle bir planınız?
Doğru söylüyor. Aslında öyle bir plan var ama net bir tarih yok kafamızda. Sorumlu olduğumuz çok fazla şey var hayatta. Film, dizi, albüm... Onun albümünü de ben yapıyorum bu arada. İnanılmaz şarkılar buldum. Bunlar bahane değil tabii, akışına bıraktık biraz. Biz birbirimize gönülden bağlıyız. Türk aile geleneklerine göre imza atmak çok önemli. Ben de hiç evlenmemiş genç bir insan olarak beyaz gelinlik hayalleri kuruyorum tabii ki.
Anne olmak istiyor musunuz peki?
Ben düzen insanıyım. Aile hayatını, evliliği, çocukları çok seviyorum. Birlikte türkü söylediğim bir insanla hayatımı paylaşmayı ve anne olmayı isterim. Her şey olması gerektiği gibi olur.
Küçükken hayalini kurduğunuz hayatı mı yaşıyorsunuz?
Evet, hayal ettiğim her şeyi yaptım. Şarkıcı olmak istiyordum, oldum. Bir filmde türkü söylemek istiyordum, 'Panzehir'de 'Allı Turnam'ı söyledim. Tiyatro yapmak istiyordum, Haldun Dormen gibi bir ustayla çalışma imkanı buldum. Şimdi Haldun Taner'in 'Sersem Kocanın Kurnaz Karısı' oyununda 'Hiranuş' karakterini oynuyorum. Yazın prömiyer yapacağız.
KARDEŞİMLE KÜS DEĞİLİZ
Kariyerinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Çok hızlı geçti ama çok şey yapmışım aslında. Müslüm Gürses ile düet yapma şansı buldum. En büyük hayallerimden biri; dünyaca ünlü gitarist Tomatito ile sahneye çıkmaktı. Onu da yapacağım; ölsem de gam yemem artık. Bundan sonraki hedefim; kardeşim Berk'le İspanya'daki flamenko festivallerinde türkü söylemek. Bunu mutlaka yapacağız.
Kardeşinizle küs olduğunuz söyleniyordu...
Küs değiliz. Profesyonel olarak müzik yapınca, bazı beklentiler kardeşliğimizin önüne geçmeye başladı. O noktada fikir ayrılıklarımız oldu ama aramızda küslük ve kavga yok. Türkiye'de enstrüman çalanlara, şarkı söyleyenler kadar değer verilmiyor. O çok idealist bu konuda.
TENCERE-KAPAK GİBİYİZ
Sevgiliniz Yavuz Bingöl ile birbirinize yakıştığınızı düşünüyor musunuz?
Tabii ki. Biz birbirini tamamlayan iki kişiyiz. Birisi için 'Benim diğer yarım' gibi hissedersin ya, biz de tencere-kapak gibi birbirimizi bulduk.
Hayranlarınız sosyal medyada 'Senin gibi güzel bir kız, ne buluyor Yavuz Bingöl'de?' diye yorumlar yapıyor. Ne diyorsunuz?
Bana da 'Ne buluyorsun bu adamda?' diye soranlar çok oluyor. Aramızdaki yaş farkından dolayı bu tür yorumlar yapılıyor. Yakıştıranlar olduğu kadar, yakıştıramayanlar da, hatta kıskananlar da vardır. Onun yerinde olmak isteyen erkekler, benim yerimde olmak isteyen kadınlar vardır. Fakat biz bunları çoktan aşmış insanlarız. 'Onda ne buluyorsun?' sorusunun cevabı; tabii ki müzik. Biz birlikte türkü söyleyebiliyoruz. Bu yetmiyor mu! Türkü çok derin bir şey; nefes almak gibi benim için.