Londra'da yayınlanan Absolutely Chelsea dergisi, bu ayki sayısında İstanbul'un en ünlü yeme-içme adreslerini sayfalarına taşıdı. Derginin yazarı Catherine Hales, İstanbul'da en çok beğendiği adresleri sıraladı. Dergi; Boğaz'ın en güzel noktalarından birinde yer alan Shangri-La Hotel'den övgüyle söz etti. Yazıda, otel hakkında şu yorum yapıldı: "Shangri-La Hotel; Anadolu Yakası'nın camileri, minareleri ve en güzel tepelerine hakim bir manzaraya sahip. Bu etkileyici manzara, otele ödediğiniz paraya şüphesiz ki değiyor. Otelin 'Bosphorus Deluxe' odalarından birinde kaldım. Şık halılar, yüksek tavan ve kocaman pencereleriyle abartıya kaçılmamış bir lüks vardı. Siyah mermerin kullanıldığı banyoda ise içinde yüzülebilecek kadar büyük bir küvet bulunuyordu. Otel; övgüyü hak eden iki restoranı, SPA ve sağlık merkezi, büyük konferans merkezi ve üç katlı avizenin altında uzanan görkemli merdivenleriyle zengin ve etkileyici bir atmosfer sunuyor. Oteldeki Shang Palace adlı restoranda; pankek içinde veya noodle şeklinde servis edilen ördeğin tadına bakabilirsiniz."
'TARSUS KEBABI ÇOK ÇARPICI'
Haberde; geleneksel Türk mutfağı için en iyi adres olarak ise Köşebaşı gösterildi. Dergi; Türkiye'yi ziyaret eden yabancı turistlerin uğrak noktası olan Köşebaşı için 'Geleneksel elit Türk mutfağı konusunda, İstanbul'un açık ara birincisi' yorumunu yaptı. Köşebaşı'nın Nişantaşı'ndaki şubesinden övgüyle bahseden İngiliz dergisi, şunları yazdı: "Köşebaşı'nın muhteşem humusu, masaya konur konmaz tükendi. Mekanın imzası niteliğini taşıyan, Türk baharatlarıyla marine edilmiş Tarsus kebabı da çok çarpıcı. Conde Nast Traveller ve Zagat tarafından dünyanın en iyi restoranları arasında gösterilen Köşebaşı'nda, gerçekten hakkında söylenenleri hak eden bir restoran bulacaksınız." Dergi, akşam yemeği yiyip, müzik dinleyip dans etmek isteyenler için ise Taksim'in ünlü mekanı 360'ı önerdi. 360 için; "Panoramik şehir manzarası ve canlı müzikli eğlencesiyle, turistlerin ağırlıkta olduğu bir kalabalığı cezbediyor" yorumu yapıldı.