657 sayılı Devlet Memurları Kanununun Devlet memurluğuna alınacaklarda aranacak genel ve özel şartların düzenlendiği 48/A-5 maddesinde? "Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile? kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak..." hükmü yer almaktadır.
Söz konusu hükümden de anlaşılacağı üzere, memuriyete engel olan nitelikli suçlar tek tek sayılmış, cezanın süresine ve niteliğine (hapis cezası veya adli para cezası olup olmadığına) bakılmaksızın mezkûr maddede sayılan suçlardan mahkûm olanların memur olamayacakları, bunların dışında mahkûmiyete ilişkin asgari süre belirlenerek (kasten işlenen bir suç nedeniyle bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasıyla mahkûm olmamak) bu süre ve üzerinde mahkûm olmanın da yine memur olarak atanmaya engel olacağı belirtilmiştir.
Diğer taraftan 5271 sayılı Ceza Mahkemesi Kanununun "Hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması" başlıklı 231 inci maddesinin 5 inci fıkrasında? "Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası ise? mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Uzlaşmaya ilişkin hükümler saklıdır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukuki sonuç doğurmamasını ifade eder" hükmü, 8 inci fıkrasında? "Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur." hükmü, 10 uncu fıkrasında ise? "Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesi kararı verilir." hükmü bulunmaktadır.
Söz konusu maddede Kanun Koyucu? iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına mahkûm olunması durumunda, mahkemelere hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verebilmeleri konusunda takdir yetkisi tanınmıştır. Aynı zamanda Kanun Koyucu? hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verirken işlenen suçun nitelikli suç olup olmaması, diğer bir ifadeyle suçun nev'ine bakılması yönünde bir ayrım yapmamış, mahkûmiyet süresinin (2 yıl veya daha az olmasını) esas alınması gerektiği yönündeki muradını açıkça ortaya koymuştur.Diğer yandan sanık, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi halinde bir denetim süresine tabi tutulmuştur.
Denetim süreci içinde kişi kasten yeni bir suç işlemediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davrandığı takdirde hakkında tesis edilen hüküm ortadan kaldırılmakta, davanın düşmesine karar verilmekte başka bir ifadeyle, kurulan hüküm sanık ile ilgili hiçbir sonuç doğurmamaktadır.
Ayrıca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı sonrasında denetim süresince hak yoksunluğu uygulanmadığından kişilerin memur olarak atanmalarının önünde bir engelde bulunmamaktadır. Ayrıca Danıştay 1. Dairesinin E: 2009/221 K: 2009/535 sayılı Kararında? "…hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, yüklenen suçtan dolayı kurulan hükmün, sanık hakkında bir hukuki sonuç doğurmamasını ifade etmekte, denetim süresinin koşullan uygun olarak geçirilmesi durumunda da açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kalkmakta ve ceza davası düşmektedir. Bir başka anlatımla, kişinin sanıklık durumu devam etmekte ve hakkındaki mahkûmiyet kararı hiç açıklanmaksızın denetim süresi sonunda ceza davası ortadan kalkmaktadır." ifadesine yer vermiştir.Söz konusu şahıs denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işler ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranmazsa hakkında tesis edilen hüküm açıklanacağından Devlet memuru olmak için aranan şartları kaybedecek ve varsa memurluk ile ilişiği kesilecektir.
Bu itibarla: işlediği suç nedeniyle aldığı mahkûmiyet ile ilgili olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve denetimli serbestlik kararı verilmiş olması sebebiyle, memur adayının hal-i hazırda zikredilen maddeler kapsamında Devlet memurluğuna atanma hakkından yararlanmasına engel bir durumun bulunmadığı değerlendirilmektedir.