İstanbul'da 15 Temmuz ihanet gecesinde destan yazanların arasına ismini yazdırdı. Fetullahçı Terör Örgütü tarafından gerçekleştirilen hain darbe girişimine 'dur' diyen Tahsin Gerekli evli ve 5 çocuk babasıydı. Tekstil işçisi olan Gerekli, ihanet girişimi sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısını duyunca arkadaşlarına tek tek mesaj attı: "Herkes insin aşağıya, bu memleket hepimizin ve hainlere bırakılamayacak kadar kıymetlidir." Bayrampaşa'daki atölyesinden çıkıp arkadaşları ile buluştuktan sonra çevik kuvvet binasının önüne gitti. Burada darbe girişimine katılan hainleri tanklardan çıkardı. Polise teslim etti. Daha sonra otomobiline binip Saraçhane'deki İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin önüne gitti. Henüz aracından arkadaşıyla birlikte inmişti ki belediye binasının çatısından keskin nişancı tarafından açılan ateş sonrası gözleri önünde 2 kişi şehit düştü. O sırada vatandaşların üzerine ateş açıldı. Herkesle birlikte o da yere yattı. Ardından tekrar ayağa kalktı ve ikinci kez yoğun bir ateş altında kalınca yine herkes yere yattı. Bu sırada yanında bulunan arkadaşı Tahsin Gerekli'nin yere düştüğünü görünce yere yattığını zannetti. Bir süre sonra arkadaşı İsmail ayağa kalıp Tahsin'e bakınca vücudunun çeşitli yerlerine isabet eden kurşunlarla yaralandığını gördü. O esnada Tahsin Gerekli ellerini açmış bir yandan bildiği tüm duaları okuyor bir yandan da Kelime-i Şehadet getiriyordu. Arkadaşı İsmail'in de aralarında bulunduğu bir grup tarafından bir başka kişiye ait otomobil ile Bezmialem Hastanesi'ne kaldırıldı.
'AYAĞINDAN VURULDU DEDİLER'
Hastanede hem doktorlarla hem de Tahsin'in arkadaşlarından bilgi alan aileye ilk önce, 'Tahsin ayağından vuruldu, yaralı şu an tedavi ediliyor' denildi. Ardından da oğlunun omzundan da vurulduğu ve ameliyata alındığı bilgisi verildi. Sonraki sabaha kadar oğullarının ameliyattan çıkmasını bekleyen aileye 'Oğlunuz şu an yoğun bakımda" denildi. Ancak daha sonra acı haber ulaştı. 15 Temmuz'da hainlere karşı amansız mücadele veren Tahsin Gerekli daha hastaneye ulaşmadan yolda şehit olmuştu. Baba Gerekli, "Bize hemen söylemek istememişler vefat ettiğini, ameliyatta, yoğun bakımda diyerek bizi orada beklettiler. Oğlumuzun şehadetini gizlediler" ifadelerini kullandı. İhanet gecesini değerlendiren baba Gerekli şunları söyledi: "Acı haberi alınca gözyaşlarına boğulduk, o an aklıma küçük oğlum geldi. O da Atatürk Havalimanı'nda hainlere direniyordu. Neyse ki ona herhangi bir şey olamadığını öğrenince biraz olsun acım hafifledi. O gün gördüm ki Çanakkale ruhu ölmemiş. Bu iman bu millette oldukça Çanakkale ruhu her zaman hazır kıtadır"