"Babamla yaşamak zor değil ama bazı anlaşmazlıklar oluyor. Ortak karara varamadığımızda bazen tartışıyoruz. Ama yine de babamla yaşamak çok eğlenceli. Her hafta sonu film izleriz, Bebek Parkı'na gideriz, bisikletle tur atarız. Motosikletle Ankara'ya, İzmir'e gittik. Beraber Soma'ya bile gittik. Evde tüm işleri babam yapıyor. Biraz yavaş ama..."
BERK ALDİNÇ (36)
EVLAT ANNENİN OLDUĞU KADAR BABANIN DA HAZİNESİ
- Boşandığında Logan kaç yaşındaydı?
- Bir yaşındayken eski eşimle ayrıldık ve velayet için tartışmalara başlamıştık.
- Süreci anlatır mısın? Velayet olayında nasıl anlaştınız?
- Boşanmamız yaklaşık üç yıl sürdü. Eski eşim oğluma olan sevgimi biliyordu. Ama bu sevgiyi bilmeyen biri vardı o da avukatımdı. İlk işim, bana oğlumu iki haftada bir hafta sonları görme teklifini getiren avukatı kovmak oldu. Çılgınca, saçma sapan bir teklifti. Ayda toplam dört gün görmem söz konusu olamazdı. Velayet konusunda yüzde 50-50 anlaştık ve oğlumu haftada dört gün görmeye hak kazandım. Seneler sonra bunun hem Logan hem de bizler için en sağlıklı karar olduğunu daha iyi anladım. Evlat annenin olduğu kadar babanın da en büyük hazinesi. Onunla ilgili her kararı annesiyle birlikte veriyoruz.
- Bir yaşındaki bir çocuğun sorumluluğu seni korkutmadı mı hiç?
- Tabii ki korkuttu. Ama oğlum en iyi arkadaşımdı. Benim gibi gurbette aileniz ve akrabalarınızdan uzakta yaşadığınızda, bir evladın verdiği sevgi sizi inanılmaz cesaretlendiriyor. "Senin için her şeyi yaparım" diyorsun. Ama doğruyu söylemek gerekirse "Ona kim bakacak?" diye çok korktuğum oldu. Ama Türkiye'den annem, anneannem veya başka biri mutlaka gelir yardım eder diye düşündüm.
- Anlatsana Logan'a olan sevgini? Bebekken onunla nasıl vakit geçiriyordunuz?
- Tren setimiz vardı. Mümkün olduğunca her hafta daha fazla tren rayı ve diğer parçaları almaya çalışırdım. Bir gün baktık ki odasında yatacak yeri yok. Bildiğin bir istasyon kurmuşuz. Baba ve oğul... Hani derler ya 'Anlatılmaz, yaşanır.'
- Başınızda anne olmamasının en zor kısmı neydi peki?
- Zorluğu olmaz mı? Sofrada bir anne eksikti. Logan gece hastalandığında gözlerim bazen annesini arardı. En büyük avuntum onun bunların farkında olmamasıydı. Ta ki yedi yaşına kadar. Yedi yaşına geldiğinde de beklenen soruyu sormak yerine "Sen ve annem geçinemediğiniz için ayrı evlerdesiniz biliyorum" dedi. Bense "Niye siz ayrısınız?" diye soracak sanıyordum.
- Bir yaşındaki bir çocuğu büyütmek seni nasıl bir adam yaptı?
- Bir çocuğa bekar baba olarak bakmak seni aynı zamanda duygusal bir anne yapıyor. Logan'ın yanımda olmadığı günler aklım hep onda kalıyor. "Acaba iyi mi, dişini fırçaladı mı, uyurken yine terledi mi?" diye sürekli endişe ediyorum
LOGAN ALDİNÇ (8)
İKİ DAM, İKİ KÖPEĞİM VAR
"Benim iki tane odam var. Biri annemin biri babamın evinde. Her evde de başka köpeğim var. Babamla vakit geçirmeyi çok seviyorum. Babamla yaşam çok eğlenceli. Birlikte güreşiyor ve saklambaç oynuyoruz. Hem babam ufak yerlere sığmıyor ve ben onu hemen buluyorum."
SERDAR ARSLANER
OĞLUMUN VELAYETİ İÇİN BÜYÜK UĞRAŞ VERDİM
- Eşinizle ne zaman ayrıldınız?
- Eski eşimle 2002'de evlendik, 2003'te Can'ım doğdu ve 2004'te ayrıldık. Can'ımın velayetini bunca senelik uğraştan sonra 2014 başında resmen aldım.
- Neden velayeti almak istediniz?
- Çocukların annede ya da babada kalması diye bir konu olmamalı. Kim daha çok istiyorsa, kim daha fazla eğitici ve öğretici zaman geçirebilecekse, çocuk hangisi ile daha iyi iletişim içerisindeyse mutlu ve huzurlu büyümesi için çocuk onunla yaşamalı. Burada önemli olan tarafların egolarını çocuklar üzerinden tatmin etmeleri olmamalı. Ortada büyüyen ve hatta çok hızlı büyüyen bir birey olduğu unutulmamalı.
- Oğluyla yaşayan bekar bir baba olarak sosyal hayatınız ne durumda?
- 10 yıl gibi bir süredir hafta içlerinde kendimi, hafta sonlarında da oğlumu eğliyordum. Böyle güzel bir denge kurmuştum. Velayet bana geçtiği günden itibaren Can, hafta içlerinde de hafta sonlarında da benimle, annesi ile ayda ya da iki ayda bir hafta sonları görüşüyorlar. İlk başlarda özel bir hayatım kalmadı tabii ki ama zaman geçtikçe bunu da organize edebiliyorsunuz. Bu tip noktalarda çocuğunuzla kurabildiğiniz iletişimin faydalarını görüyorsunuz.
- Çocuğa tek başınıza bakmak zor geliyor mu?
- Zor olmuyor çünkü bunu ben istedim. İnsan yeter ki istesin istedikten sonra hiçbir şey zor gelmez.
- En keyifli kısmı ne?
- O sizden bir parça. Günahıyla da sevabıyla da... İşte bu en keyifli tarafı.
- Birlikte nasıl zaman geçiriyorsunuz?
- Ders yapıyoruz, Xbox oynuyoruz, ansiklopedi ya da kitap okuyoruz, televizyonda belgesel programları seyrediyoruz, evde ya da bahçede top oynuyoruz. Birlikte yapabileceğimiz her şeyi yapmaya çalışıyoruz.
CAN ARSLANER (11)
SENELERDİR İSTİYORDUM
"Babamla yaşamayı ben istedim çünkü annem kendi hayatını yaşıyor ve bana çok az zaman ayırıyordu. İşi için Viyana'ya gidiyor ve beni üvey babam ve üvey kardeşlerimle yalnız bırakıyordu. Tek başıma odamda zaman geçirmek zorunda kalıyordum. Senelerce babam benimle, ben babamla birlikte olmak istiyorduk annem de mani oluyordu. Oysa babamın evinde söz hakkım var. Her şeye birlikte karar verip, erkek erkeğe evde ve dışarıda daha rahat hareket ediyoruz. Babamla yaptığım her şeyden keyif alıyorum."
BURAK ERSEMİZ (45)
ÇOK DEFA YÜZÜMÜ KIZARTIP KADINLAR TUVALETİNE GİRMİŞLİĞİM OLMUŞTUR
- Neden kızınızın sizinle yaşamasını istediniz?
- Annesiyle ayrıldığımızda çok küçüktü, iki yaşındaydı. Hafta sonları alıyordum. 4-5 yaşına geldiğinde iyice beraber takılmaya başlamıştık. Benimle yaşamaya başlamasının nedeni kızımdan kopmak istemeyişim ve kızımı kendim yetiştirmek istememdi. Ben de boşanmış bir ailenin çocuğuyum. Babam ikinci evliliğini yapmıştı. Biz annemle kalmıştık. Babamı özlediğimi ve bu yüzden ona çok kızdığımı hatırlardım hep. Bir de kızım doğduğunda savaş muhabirliği yapıyordum, kafamın üstünden geçen merminin haddi hesabı yoktu. Yanımda çok insan öldü. Kendi ölümümün de nerede ve ne zaman geleceğini bilmediğimden ve herkesin kaçtığı yerlere koşarak girdiğimizden bazen kızımı ölmeden önce daha çok görmek için yanıma aldığımı düşünürüm.
- Kız çocuğunu yetiştirmek zor olmadı mı?
- Çocukken çok inatçıydı, tuvaleti geldiğinde ısrarla kadınlar tuvaletine girmek isterdi. Çok defa yüzümü kızartıp kadınlar tuvaletine girmişimdir. Kızımla iletişimimiz normal bir iletişim değil, yüksek gerilim hatlarını kullanıyoruz. Ergenlik dönemi hâlâ bitmedi ama ben bittim. Aynı anda hem astronot hem komando hem de astral seyahat eğitimi almak gibi bir şey, dişiliğe adım atan bir kız çocuğuyla o ergenlik yıllarını paylaşmak.
LİDYA NİSAN (18)
O BENİM PRENSİM
"Babam çalışıyor, ben okuyorum. O işten geldiğinde ben de okuldan geldiğimde yorgun oluyoruz ve tek arzumuz dinlenmek oluyor. Durum böyle olunca da ev işleri birikiyor. Bütün kavgalarımızın nedeni de bunlar zaten. Prensim o benim. Onunla yaşamayı zaten ben istedim, kendimi daha rahat hissediyorum."