Hayat tecrübenizin size nasıl kapılar açacağını tahmin etmek zor. İdealler, hayata bakışınız ve yaşadıklarınız bugün sizi siz yapan şeyler. Bu noktada sahneye yaratıcılık çıkıyor. Sadece üniversitede iyi bir bölümden mezun olmak, yüksek ortalamayla iyi bir şirkete girmek gençler için artık küçük hedefler. Onlar günümüzde bir adım öteye giderek toplumu değiştirmek için uğraşıyor. Toplum da faydalansın diyerek meslek ve eğitimlerini daha büyük değişimlerin zeminine seriyorlar. İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödülü bu gençleri yüreklendirmek için bu yıl ilk kez düzenlendi. Biz de ödül sahipleriyle buluşup projelerini dinledik. Üç pırıl pırıl gencin dünyayı nasıl değiştirdiğine şahit olduk. Bir yanda kardeşinin otizmli olmasını kabullenmek yerine onun için bir şeyler yapmaya çalışan Hasan Zafer Elcik, diğer yandan idealleriyle kendini köy okullarını geliştirmeye adamış Mine Ekinci. Kuruşları bir araya getirerek her yıl bir nesli değiştiren Emre Danacı da bir diğer girişimci. İşte Türkiye'nin parmakla
gösterilen üç ödüllü girişimcisi...
MİNE EKİNCİ - KÖY OKULLARI DEĞİŞİM AĞI
Dönüşüm köy okullarından başlayacak
Mine Ekinci ikincilik ödülünü köy okullarındaki eğitimin iyileştirilmesi için geliştirdiği Köy Okulları Değişim Ağı projesiyle kazandı. Projenin çıkış noktası Ekinci'nin küçüklüğünden beri ideallerinin peşinden koşması: "Kendimi bildim bileli dünyanın daha adaletli bir yer olması için bir şeyler yapmak istedim. Eğitim, toplumsal adaletsizliğin en net görüldüğü alan. İlkokulda kötü bir öğretmene sahip olmanın etkisi yıllarca sürüyor." Ekinci projesini şöyle anlatıyor: "Köy okullarında kırsaldaki koşullara uygun bütünsel ve nitelikli eğitim verilmesi için çalışıyoruz. Hedef kitlemiz köy öğretmenleri. Onların sürdürülebilir değişim yaratma potansiyeline inanıyoruz. İki komşu köyde, bir öğretmen harikalar yaratırken, diğer köyde çocuklara düzgün eğitim verilmiyor." Öğretmenlere akran ve uzman desteği sağlayan proje çerçevesinde düzenli aralıklarla öğretmen buluşmaları gerçekleştiriliyor.
HASAN ZAFER ELCİK - OTSİMO
Özel çocuklara özel uygulama
Birincilik ödülünün sahibi Hasan Zafer Elcik bilgisayar mühendisi. Kardeşi otizmli. Türkiye'de her 68 çocuktan biri otizmli. Kardeşinin akıllı telefonlara olan ilgisini görünce Elcik, onun için eğitici bir platform kuruyor. Adı Otsimo. "Otsimo ile 50 binden fazla çocuğa ulaşıyoruz. İçinde 60'dan fazla oyunlaştırılmış eğitim materyali var." diyen Elcik, okul ve derneklerle işbirlikleri yapıyor. Bu sayede aileler de eğitiliyor. Elcik, şimdi tableti ya da telefonu olmayan çocuklara bu eğitimi ulaştırmayı hedefliyor. Amacı Türkiye'de bir milyon çocuğa ulaşmak. Otsimo sadece otizmli çocuklara değil, Down sendromlu, konuşma geriliği ve öğrenme bozukluğu olan çocuklara da hitap ediyor. Elcik'in bir başka hayali de özel çocukların kaynaştırma okullarına gitmelerini sağlamak.
EMRE DANACI, ERDİ YEREBASMAZ - YUVARLA
Dijital bağış kumbarası
Üçüncülük ödülünün sahibi Yuvarla projesi 2014'te Emre Danacı ve Erdi Yerebasmaz hayata geçirildi. Danacı projeyi anlatıyor: "Eskiden mağazalarda kasa önlerinde görmeye alışık olduğumuz bağış kumbaraları vardı. Yuvarla, bunların dijital hali. Artık her şey gibi alışveriş deneyimi de dijitalleşti. Nakit yerine kredi kartları kullanılıyor. Haliyle o kumbaraların içi boş kaldı. Peki ama Yuvarla nasıl çalışıyor? Online alışverişlerde örneğin 66.70 TL'lik bir harcama yaparken site size "Bu rakamı 67 TL'ye yuvarlayarak bir sivil toplum kuruluşunu desteklemek ister misiniz?" diye soruyor. Siz onaylıyorsanız istediğiniz kurumu seçebiliyorsunuz. Sistemde 17 sivil toplum kuruluşu kayıtlı. Seçtiğiniz zaman küsurat hiçbir aracı olmadan bağışlanıyor. Danacı, sivil toplum kuruluşlarına bağış yapma alışkanlığına sahip olanların oranının yüzde 13 olduğunu vurguluyor: "Biz tanıdıklarımıza ya da dilencilere para veriyoruz. Bunun sebebi insanların sivil toplum kuruluşlarına güvenmemesi değil. Yardım miktarının gözükmesi... Mesela cebinizde 50 kuruş var. İhtiyacı olan birine doğrudan verebiliyorsunuz ama mesela Kızılay'a nasıl 50 kuruş vereceksiniz? Biz bunu sağlıyoruz. Proje uygulama haline de getirildi. Geçen yıl 4,4 milyar işlem yapıldı, bunların 2,5 milyarı küsuratlı. Toplamda 1,1 milyar TL ediyor. Bu bağışla her yıl 900 bin çocuğun daha iyi eğitim almasını sağlayabiliyoruz. Kusüratlarımızla her yıl bir nesli değiştiriyoruz."