30'lu yaşlarında bir adam... Önünde bir bilgisayar, ekranda ise beyninden aktarılan elektrik dalgaları var. Bu dalgalar kafasına bağlanmış birtakım kablolar aracılığıyla bilgisayara yansıtılıyor. Karşımızdaki manzara ilk başta Otomatik Portakal filminden bir sahneyi andırıyor fakat telaşa mahal yok. Bilakis, şu anda bir neurofeedback tedavisi seansının tam ortasındayız. Seans kabaca şöyle ilerliyor; kişinin bilgisayara yansıtılan beynindeki elektrik dalgalarında olağan dışı sapmalar görüldüğü zaman görsel ve işitsel uyarılar veriliyor. Beyin de böylece bu dalgaları kontrol altında tutmayı öğreniyor. Bir klinikteyiz ve neurofeedback uygulanan kişilerle konuşma imkânı buluyoruz. Takıntılarıyla baş edemeyen 15 yaşındaki oğlunu getiren bir anne "Oğluma o kadar telkin etmemize, bir sürü ilaç verip farklı doktorlara götürmemize rağmen ancak bu tedaviyle iyileşti" diyor. 30'lu yaşlarının başında ve neurofeedback seanslarına katılan bir diğer kadın ise "Yaşadığım travmaları bu sayede atlattım, siyah beyazdan rengarenk bir hayata kavuştum adeta" diyerek anlatıyor kendi sürecini. Bu nasıl mümkün olur, aslı astarı nedir diyoruz ve Türkiye'de bu yöntemi uygulayan isimlerin yanında alıyoruz soluğu. 2000'lerden beri neurofeedback'i Türkiye'de uygulayan Dr. Tanju Sürmeli, son bir yıldır hizmet veren Açık Beyin Merkezi'nin kurucusu Prof. Dr. Sinan Canan ve Brain Center of İstanbul'un kurucu eğitmenlerinden Dr. Bora Küçükyazıcı sorularımızın muhatapları oluyor.
DR. BORA KÜÇÜKYAZICI - TEDAVİ DEĞİL BEYİN EGZERSİZİ
Neurofeedback, bir beyin egzersiz yöntemidir. Beyin bölgelerinin görüntülenmesi ile seçilen ve egzersiz edilmesi istenen beyin dalgaları ile gerçekleştirilen 'Brain Aerobic' olarak tanımlanmaktadır. Bir uygulamanın 'tedavi protokolü' olarak tanımlanması için bilimsel yayınlar ve meta analiz sonuçlarıyla, o tedaviyi düzenleyen tıp kurumları tarafından onaylanması uygundur.
Egzersizlere katılan kişilerin yaşamlarında şu konularda nasıl düzenleme yapacaklarına yönelik bilgi desteği sağlanmaktadır: çalışma ortamı düzenlenmesi, beslenme düzenlenmesi, duygu kontrolü konusunda destek, nefes egzersizleri.
Özellikle öğrenci danışanlarımla birlikte, sınavda odaklanma, konsantrasyon becerisinin geliştirilmesi ve sınav streslerini doğru yönetilmeleri konusunda başarılı çalışmalar gerçekleştiriyoruz.
Yayımlanan yeni araştırmalar, çalışmalar, metaanaliz raporları neurofeedback egzersizleri konusunda olumlu sonuçlar ve veriler sunuyor. Avrupa ülkelerinin tamamında bu konuda uzman merkezler ve hatta tıp fakültelerinde bu konuda araştırma birimleri var.
Aşk acısı ve ayrılık durumlarında, duyguların nasıl yönetileceği konularında neurofeedback egzersizleri ile beyindeki duygu yönetim bölgesi egzersizi fayda sağlayabilir. Ek olarak sağlanacak olan danışmanlık desteği ve yaşam düzenlenmeleri ile kişi duygu ve düşüncelerini daha berrak şekilde yönetmesi sağlanır.
Odaklanma egzersizlerine başlayacak kişilerde, ilk başvuru anında bazı dikkat ve duygu ölçüm analizleri gerçekleştiriyoruz. Kişinin ihtiyacına göre egzersiz programını belirliyoruz ve program tamamlandığında, ilk başta yapmış olduğumuz analizleri tekrarlayarak, gelişim düzeyini objektif şekilde ölçebiliyoruz.
PROF. DR. SİNAN CANAN - HİÇBİR ŞEYE DOĞRUDAN İLAÇ OLMAZ
Neurofeedback profesyonel olarak çok uzun süredir uğraştığım bir alan. 2006'dan beri bu konuyu inceleyip, araştırmalar ve çalışmalar yapıyorum. Türkiye'de bu tedavinin maalesef kötüye çıkmış olan adını biraz daha iyi bir noktaya taşımak için çaba gösteriyorum.
İnsanlar genelde neurofeedback'ten haberdar olarak geliyorlar merkezimize. Biz bunu aslında bir tedavi yöntemi olarak değil, destekleyici performans arttırıcı bir yöntem olarak kullanıyoruz. Neurofeedback tek başına bir tedavi protokolü değil zaten. Dolayısıyla insanların en üst performanslarını gösterebilmeleri için çoğu durumda yapılmasını tavsiye ettiğimiz bir uygulama.
Özellikle ABD'de 1980'li yılların ortalarından itibaren pilotların ve astronotların eğitimlerinde standart olarak kullanılan bir teknik. O açıdan aslında çok eski de bir geçmişi var. Dünyada çok yaygın bir biçimde kullanılıyor. Fakat Türkiye'de özellikle 2000'li yılların başlarından itibaren yapılan bazı yanlış uygulamalar nedeniyle Psikiyatristler Derneği'nin bu konuya aldığı pozisyon gereği neurofeedback biraz tartışmalı görünüyor.
Kişilerin durumuna göre seansların durumu ve sayısı ayarlandığından çok fazla bir maliyeti yok.
Neurofeedback hiçbir şeye doğrudan ilaç olmaz. Temel çalışma mantığı beynimizin yanlış çalışma modundan doğru çalışma moduna geçişini sağlamaktır. Standart tedavilerin yanında neurofeedback'in de uygulanması iyileşmeyi hızlandırır.
Ayrılık acısı gibi durumların doğal akışında geçmesi, o yasın yaşanması çok daha mantıklı. Her acı çektiğimizde yardımcı bir tekniğe ihtiyaç duyarsak bunun adına 'yaşamak' diyemeyiz.
Patolojik bir sıkıntısı olmayan insanların neurofeedback'ten sonra vücutlarında daha önce sebebini bilmedikleri acı ve yaraların geçmesi ilgi çekici. Bunlar hep zihinsel kaynaklı acılar.
PSİKİYATRİST DR. TANJU SÜRMELİ - NEUROFEEDBACK İLÜZYON OLAMAZ
Aslında neurofeedback tedavisinin kullandığı koşullanma yöntemini 1914'te Nobel ödülü almış olan Pavlov bize gösterdi. Operant yani edimsel koşullanma dediğimiz yöntemle köpeğin salyasının değişebileceğini gösteren bir deney gerçekleştirdi. Pavlov'un köpeğinde yaptığı sistemi insan vücudunda ya da beyninde yapılıp yapılamayacağı 1960'larda merak konusuydu. Bunun yapılabileceği gösterildi.
Bu yöntemin herhangi bir olumsuz etkisi yok. İlaç verilse bir yan etkisi olur ama burada böyle bir şey yok. İşitsel ve görsel sensörler ekliyoruz bilgisayara ekranına. Burada bütün olay geri bildirimle beynin kendi elektriksel dalgalarını değiştirmeyi öğrenmesi...
En çok çocuklardaki dikkat eksikliği, hiperaktiflik, öğrenme bozukluğu ve epilepsi rahatsızlıklarında kullanılıyor. Ama son yıllarda gelişmeler devam ettikçe, depresyon, anksiyete, stres, takıntı, panik atak, uyku düzensizliği, migren ve hatta inme gibi rahatsızlıklarda da neurofeedback'in yararlı olduğu görüldü.
Aşk acısı gibi durumlarda hafıza, kişinin kontrolü olmadan istemsiz bir şekilde bunu aklına getiriyor. İşte o zaman beyin, negatife takılıp kalıyor. Biz bu elektriksel akım düzensizliğini tespit edebiliyoruz. Buralara küçük sensörler yerleştirerek, bu bölgelerdeki elektrik akımını tekrar normal hale getirmeyi öğrettiğimizde beyin bu düzensiz yaptığı işi yapmaz hale geliyor. Şimdi bizim oradaki kayıtları siliyoruz dememiz doğru olmaz. Orada hala kayıtlar var ama biz bir nevi o kayıtların gündeme gelmemesini sağlıyoruz.
Yapılan çalışmalarda ortalama bir ay ile üç ay arasındaki bir çalışmada 100 kişiden 80'inin yarar gördüğünü biliyoruz. Ama bazı hastalık grupları var ki, 80-90 seans uygulamanız gerekiyor.
Neurofeedback bütün dünya ülkelerinde hemen hemen uygulanıyor. Bu tedaviyle ilgili şu anda Harvard, Yale, Princeton, Stanford gibi saygın üniversiteler birçok yayın çıkarıyor.
Şu an eğer sigarayı bıraktırmada bu tedavi yöntemi yüzde 78 başarılıysa neurofeedback illüzyon olamaz.