Deniz mahsulleri özellikle de balık en büyük vazgeçilmezlerimizden. Gerek evde gerek restoranlarda yemelere doyamayız. Karides, ahtapot, kalamar ve balığın binbir çeşidi... Kış mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte birçok balığın da zamanı geliyor. Hal böyle iken biz de beslenme ve diyet uzmanı Emel Unutmaz Duman ile balığın faydalarını konuştuk. İşte Duman'ın sözleri:
D VİTAMİNİ İÇİN İYİ BİR KAYNAK
Balık önemli bir yağ asidi olan omega-3'ün ana kaynağı olmakla birlikte, protein, D vitamini, B12 vitamini, iyot ve selenyumun da iyi kaynakları arasındadır. Kardiyovasküler hastalıklar ve diyabetin ve bunlara bağlı ölüm oranlarının düşmesinde balık tüketiminin arttırılması büyük önem taşımaktadır. Kan yağları ve inflamasyonun azaltılmasında, dolayısı ile de koroner kalp hastalıkları ve inme riskinin azaltılmasında önemli rolü olan balığın doğru miktarlarda ve doğru pişirme yöntemleri kullanılarak tüketilmesi için bilinçlendirme çok önemlidir. Vücudumuz hücrelerden oluşur ve hücre zarının en önemli bileşenleri olan EPA ve DHA'nın ana kaynağı balıklardır. Omega-3 yağ asitlerinin zihin sağlığı, dikkat eksikliği, yorgunluk, depresyon, Alzheimer, hafıza sorunları ve şizofreni gibi rahatsızlıklarda faydaları kanıtlanmıştır. Yakın zamanlı çalışmalarda migren ağrılarının sıklığını azaltmada da etkinliğine pozitif sonuçlar yayınlanmıştır. Ayrıca üreme sağlığı ile ilgili olarak omega-3'ün sperm kalitesini arttırdığı yapılan bilimsel çalışmalarda gösterilmiştir. Yakın zamanlı yapılan çalışmalarda omega-3'ün migren ağrılarının sıklığını azalttığını da göstermiştir. Kemik sağlığının vazgeçilmezi D vitamini için de balık iyi bir kaynaktır. Kemik gelişimi açısından da etkili olan balığın kılçıklı yenilebilenleri kılçığı ile yemek kalsiyum alımını arttırır.
BAĞIŞIKLIĞI GÜÇLENDİRİYOR
Kış ayları bağışıklık sistemi ile ilgili rahatsızlıkların sık yaşandığı aylar, ama bu aylar aynı zamanda balığın bol olduğu aylar. Bağışıklığı güçlendirici etkisi düşünülürse özellikle okul çocuklarının haftada 2-3 kez balık tüketmesi vazgeçilmez olmalıdır. Antioksidan kapasitesi ve toksin atıcı etkisi nedeniyle de balığın antiageing bir besin olduğunu söyleyebiliriz. Balığı lezzetlendirmek için soğan, sarımsak, tarhun, kişniş, nane, defne ve tarçından yararlanabilirsiniz. Bu kadar faydalı olan bir besini her gün istediğiniz kadar yiyebilirsiniz demek isterdim ama maalesef en nihayetinde diğer besinler gibi kalori değeri vardır ve bunlar da göz önünde bulundurulmalıdır. Bununla birlikte özellikle hafta sonu buluşmaları ve akşam yemeği organizasyonları için de en uygun adresin balık mekanları olduğu düşünüldüğünde söz konusu besinin sosyalleşme açısından da kişiye fayda sağladığı bir gerçek. Özellikle Türkiye gibi balığın bolca bulunduğu bir ülkede tüketimin de artması gerekliliği kaçınılmaz görünüyor.
BALIK DA SEBZE DE MEVSİMİNDE
Balık tutkunlarının en önemli adreslerinden Sur Balık; av yasağının bitimi; sıcak havaların da sona ermesiyle her bir şubesinde farklı manzaraları ile misafirlerine unutulmaz lezzetler ikram etmeye devam ediyor. Sur Balık restoranları İstanbul'daki Arnavutköy, Sarayburnu, Cihangir, Haliç şubelerinin yanı sıra Ankara Çankaya ve Nevşehir Avanos'ta, farklı mekânlarda yer alıyor. Yıllardır müdavimlerini ağırlayan Sur Balık'ın vazgeçilmezleri arasında ise avakadolu karides, lakerda, kalamar tava, ahtapot ızgara gibi deniz mahsulleri bulunuyor. Ayrıca özel salatalar ve mevsimindeki balığı, avlanma koşullarına uygun olarak şeflerinin özel pişirme teknikleri ile servis etmek restoranın öne çıkan özellikleri arasında. Sadece cumaları servis edilen Paella da şimdiden vazgeçilmezler arasına girmiş durumda. Sur Balık'ın ilk prensipi ise her şeyin mevsiminde kullanılması, balığın da sebzenin de...