İftar ve sahur arasında ara ara su içilmesi gerektiğini belirten Coşar, "Yeteri kadar sıvı alınmaması halinde böbrek taşı rahatsızlığı olanlarda ciddi ağrılara, idrarda kanama olması, böbrek fonksiyon bozukluğuna sebep olacağı ve tüm herkeste böbrekte taş riskini artırdığı konusunda uyarıyoruz. Ayrıca suyun yanı sıra sıvı tüketiminin de önemlidir." dedi. İftar ve sahurda karbonhidratla beslenmenin taşın öncül maddesi olan kalsiyumun idrardan atılımın artırarak böbrek taşı oluşma riskini artıracağını ifade eden Coşar, karbonhidratın azaltılması gerektiğini belirtti. Coşar, "Hayvansal proteini Ramazan'da fazla tüketilmesinin kandaki kalsiyum ve ürik asit, idrarda ürik asit ve okzalat miktarını artırdığını, idrardaki koruyucu sitrat oranını azalttığını, bunun da böbrek rahatsızlıklarını tetikler. Bu sebeple de hayvansal protein yerine tarımsal protein tüketilmesini tavsiye ederiz " diye konuştu.
"LİFLİ GIDA TÜKETİMİNİN ARTIRILMASININ TAŞ OLUŞUMUNU ENGELLEYEBİLİR
Coşar, lifli gıdaların tüketiminin artırılmasının taş oluşumunu engelleyebileceğini söyleyerek, "Yemeklerde gereğinden fazla tuz tüketilmesi idrarda taş oluşumuna yol açan kalsiyumun atılımını artırabilir, böbrek taşına karşı koruyucu görev yapan sitrat miktarını azaltabilr. Ramazanda iftar ve sahur arasında özellikle tuzlu gıdalardan uzak durulması konusunda uyarıyoruz. Ayrıca bütün vitaminlerin alınmasının önemli olduğunu söylüyoruz. Lifli gıda tüketiminin artırılmasının taş oluşumunu engelleyebilir. Limonata sitrat üretimi için oldukça faydalıdır. Serinletici ferah tadı, bol miktarda sitrat içermesi nedeniyle su dışında içilmesi faydalı önemli bir içecektir. Bununla birlikte çay ve kahvenin idrar söktürücü özelliği nedeniyle iftar ve sahurda fazla çay kahve tüketiminin gün içinde fazla susamaya sebep olur" ifadelerini kullandı.
