Süt ve süt ürünleri; bebeklikten itibaren hayatın her döneminde mutlaka tüketmemiz gereken en önemli besinler arasında yer alıyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Müge Güzey, süt ürünleri tüketiminin sağladığı faydaları anlattı:
1- Kalsiyum ve protein kaynağıdır: Süt ürünleri, kalsiyum kaynağı besinlerin başında yer alıyor. Bu ürünler; kalsiyumun yanı sıra magnezyum, folik asit, B1, B2, B6, B12, A ve D vitamini gibi metabolizma için yaşamsal değeri olan vitamin ve mineralleri de içeriyor. Süt ürünlerinin proteini, hayvansal kaynaklı olduğu için iyi kalite proteinlerdendir. Süt, yoğurt ve peynirden alınan proteinler, vücutta yüksek oranda kullanılır. Süt ürünleri, özellikle vejetaryenlerin temel protein kaynaklarından birini oluşturuyor. Bir bardak süt ve bir dilim peynirden 6'şar gram protein sağlanıyor.
BİR BARDAK YOĞURT YETERLİ
2- Daha güçlü kemikler ve sağlıklı dişler: Süt ürünleri; kemik yoğunluğunu artırmak için olmazsa olmaz gıdalardandır. Kalsiyum içeren besinler arasında en üstte yer alan süt, yoğurt ve peynir gibi yiyecekler; bebeklik ve çocukluk çağında kemik ve diş gelişiminin sağlanması, menopoz sonrası ve yaşlılık döneminde ise kemik yoğunluğunun korunmasını ve osteoporozun önlenmesini sağlıyor. İleriki yaşlarda kemik yoğunluğunun ne kadar yüksek olacağı ise çocukluk ve ergenlik çağındaki süt ürünleri tüketimine bağlıdır. 20'li yaşlara kadar düzenli olarak günde dört porsiyon (1 bardak süt/yoğurt=1 porsiyon, 60 gram beyaz peynir=1 porsiyon) süt ya da yoğurt tüketimi maksimum kemik yoğunluğu için yeterlidir. Yetişkinlikte üç, yaşlılıkta ise dört porsiyon süt ürünü tüketmek, kemik yoğunluğunun sürdürülmesini sağlıyor.
PEYNİR ACIKTIRMIYOR
3- Zayıflamaya yardımcı: Son yıllarda yapılan araştırmalar; kalsiyumun zayıflamaya yardımcı olduğunu gösteriyor. Diyetlerinde süt ürünlerine yer verenlerin santral obezite (bel çevresi yağlanması) risklerinin daha az olduğu görülüyor. Öte yandan süt, yoğurt ve peynir gibi besinlerin içerdiği protein, tokluk süresini uzatarak kişilerin diyetlerini daha rahat sürdürmesini sağlıyor. Tüketimde yarım yağlı veya yağsız süt ürünleri tercih edilmesi enerji alımının azalmasını sağlayarak diyete destek oluyor.
4- Bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor: Bağışıklık sistemini güçlendirmede süt ürünlerinden yoğurt ve kefirin katkısı büyük. Probiyotik bakterileri içeren kefir ve probiyotik yoğurtlar bağırsak florasının dengesini sağlayıp bağışıklık sistemini destekleyerek; soğuk algınlığından kansere kadar birçok hastalıktan koruyucu etki yaratıyor.
5- Kalp-sağlığını koruyor ve yüksek tansiyonu önlemeye yardımcı oluyor: Süt ürünlerinin magnezyum ve potasyum içeriği kan basıncının ayarlanmasına yardımcı oluyor. Kontrollü bir kan basıncı, felç geçirme riskini de azaltıyor. Tüketilen süt ürünlerinin yarım yağlı veya yağsız olarak tüketilmesi ise kolesterol ve doymuş yağ asitleri tüketiminin azalmasını sağlayarak süt ürünlerinin kalp damar hastalıklarından koruyucu etkisini artırıyor. Peynir tüketiminde ise tuz oranı düşük peynirlerin tercih edilmesi, süt ürünlerinin kan basıncı üzerindeki pozitif etkisi için gereklidir.
6- Sindirime yardımcı oluyor: Probiyotik yoğurtlar ve kefir, probiyotik bakterileri (bifidobakteri) içeriyor. Bu yararlı bakteriler bağırsak florasını dengeleyerek hem bağışıklık sistemini güçlendiriyor, hem de sindirim sisteminin çalışmasını düzenliyor. Yoğurt ve kefir; hem bağırsak hareketlerinin artırıyor, hem de kabızlılığı gideriyor. Kefir, mide ülserine neden olan helikobakter pilori isimli bakterinin etkinliğini azaltıyor. Ayrıca kolon kanseri riskini azaltıyor.
GELENEKSEL YÖNTEMLERLE ÜRETİLİYOR
En eski klasik yöntemleri kullanarak doğal üretim yapan Doğruluk Süt Ürünleri; Doğruluk markasında olduğu gibi Lezzine markasında da bu geleneğini bozmadı. Çeçil, örgü ve dil peyniri gibi yöresel ürünlerini yeni yüzü ile birlikte daha az tuzlu olarak üretme kararı alan Lezzine; taze kaşar grubunu da sadece sulu haşlama yöntemiyle üretiyor. 1969 yılında markalaşan Doğruluk, şu an ikinci ve üçüncü nesil tarafından yönetilse de geçmişi aslında çok daha eskilere dayanıyor.