Tatil sonrası sendromunu, tatilden dönen hemen hemen herkes yaşar. Ancak bu sendromun süresi, kişiden kişiye değişir. İşinden, evinden hiç memnun olmayan biri için tatil sonrası sendromu, majör bir depresyona dönüşüp hem iş hayatında, hem de sosyal yaşantısında belirgin kalite düşüşüne sebep olabilir. Medical Park Bahçelievler Hastanesi'nden Uzman Klinik Psikolog Berra Baş, tatil sonrası sendromuyla sağlıklı bir şekilde baş edebilmenin yollarını anlattı...
Sendromu kabul edin Dünyaca ünlü kabul ve kararlılık (accepted and commitment) terapisinin de felsefesi olan bu yaklaşıma göre; yaşama dair esneklik kazanmak için önce duyguların, davranışların ve düşüncelerin fark edilmesi gerekir. Farkındalık, her türlü psikopatolojinin çözüme ulaşmasını sağlayan mükemmel bir anahtardır.
ŞÜKRETMEYİ ÖĞRENİN
Sosyal olarak kendinizi daha çok güçlendirin
Tatilden döndükten sonra, realiteye
ayak uydurmak için bir arkadaşınızla
dışarıda buluşabilir, yürüyüş yapabilir,
çok arzu ettiğiniz bir spor merkezine
birlikte yazılmayı teklif edebilir ya da
workshoplara kayıt olmak için bilgi-alışverişinde
bulunabilirsiniz. Bütün bunlar;
tatil döneminden iş/okul hayatına
daha yumuşak bir geçiş sağlanmasına
olanak sağlayarak hem geleceğe dair
tutkularımızı alevlendirecek, hem de
özsaygınızın artmasına destek sağlayacaktır.
Şükran duygusunu hayatınıza katın
Karşılaştığınız yüreği berrak insanları
hatırlayın, onlarla tanışmaya fırsat
bulduğunuz için şükran duyun. Evinizle,
muhitinizle barışın. İşinizden memnuniyetsizlik
duyuyorsanız, koşullarınızın
değişmesi için entelektüel seviyenizi
yükseltecek ortamlara katılın. Örneğin
yabancı dil kurslarına kayıt yaptırın.
Üniversite mezunuysanız, bir yüksek lisans programına kayıt olun. Daha farklı bir iş kurmak istiyorsanız, bu konuda araştırmalar yapın. Memnuniyetsizliğin, sizi iş hayatınızdan uzaklaştırmasına izin vermeyin. Aksine iş hayatınızda daha nitelikli olmak için, memnuniyetsizliğin içinizdeki azim duygusuna dönüşmesine izin verin. Ying ve yang felsefesiyle tanışın. Bu konuda kitaplar okuyun, gazete ve dergi yayınlarını takip edin, bilgilendirici videolar izleyin.
DAHA PROGRAMLI OLUN
Uyku saatinizi düzenleyin
Erken uyumayı alışkanlık haline getiren
bireylerin güne daha nitelikli başladıkları,
düzenli olmalarının kolaylaştığı,
gün içerisinde daha pozitif olduğu görülüyor.
Melatonin hormonunun doğal yoldan salgılanması ve gece uykularındaki verimin artırılması için düzenli uyku, psikolojik bağışıklığınızın da en büyük yardımcısıdır.
Hayatınıza keyif katacak aktiviteleri yazın
Kapağı sıradan olmayan, onu elinize alınca sizi motive eden, hayatınıza keyif katacak aktiviteleri yazdığınız şık bir defter edinin. Gününüzü programlayarak, yapılacaklar listenizdeki yükünüzü azaltın. Böylelikle daha kısa zamanda daha nitelikli işler yapmanıza kapı açılır ve kendinizle gurur duyarsınız.
Kendiniz için bir şeyler yapabildiğinizi gördükçe, demoralizasyonu ve tatil sonrası sendromunu hayatınızdan uğurlayacaksınız.
Zihninizi berraklaştıran etkinliklere yer verin
Ailenize ve sevdiklerinize zaman ayırın, onlarla geçirdiğiniz zamanı huzurlu kılın. Birlikte çeşitli oyunlar oynayabilir, film izleyebilir ve filmlerdeki karakterlerin davranışlarıyla ilgili birbirinize danışabilirsiniz. Bu durum, birbirinizin karakterini daha iyi gözlemleyebilmenize ve analiz etmenize fırsat tanıyacaktır. Haftada bir dışarıya çıkın. Yürüyün, farklı mekanları keşfedin.
Birbirinize sürprizler yapın. Bunun için çok pahalı hediyeler almak zorunda olduğunuza dair düşünceleri bir kenara bırakın. Mesela her aile bireyi için küçük notlar yazın ve gizlice çantalarına ya da ceplerine koyun. Böylelikle en beklemedikleri anda, onlara dair hissettiğiniz duyguları görmelerine ve mutlu olmalarına izin verin.
Unutmayın ki, tatil dönüşü depresyonun ve kaygılarının artmasının en önemli sebeplerinden biri; gerçek hayatta karşılaşılan tartışmaların, ruhu yıpratmasıdır.
Tatilde bu tür kaoslar yaşanmadığı için, insan zihni tatilleri bir nevi güvenli liman olarak algılar.
Güvenli limandan gerçek dünyaya yelken açmayı kolaylaştırmak, hayat kalitesinde artış sağlar.
OKUL DÖNEMİNE SEVGİ VE ANLAYIŞLA HAZIRLAYIN
HER türlü ödevden ve sınavdan muaf oldukları yaz dönemine iyice adapte olan çocuklar, sonbaharın yükümlülükleriyle baş etmekte güçlük çekiyor. Ders başarısı ve sorumluluk duygusu yüksek olan çocuklar, tatil sonrası sendromunu daha kolay atlatırken, ders başarısı düşük olanların, sendromdan daha fazla nasibini aldıkları da kaçınılmaz bir gerçek. Çocuğunuzu tatil sonrası sendromundan korumak için aşağıdaki önerilere kulak verin:
Korku dolu mesajlardan kaçının.
Uyumasını kolaylaştıracak egzersizlere yönlendirin, erken uyumasını teşvik edecek masallar anlatın, hatta davranış çizelgeleri oluşturarak mevzunun derinliğini görsel kaynaklardan destek alarak algılamasına yardım edin.
Düzenli ders çalışmaya başlamasını teşvik etmek için önce odasını düzenli tutmasına yardımcı olun. Bunun için her güne bir çekmece felsefesiyle işe koyulun.
Okul döneminde en az bir sanat, bir de spor aktivitesine gitmesi konusunda teşvik edin. Birlikte kurslar araştırın ama kesinlikle zorlamayın, bırakın istediği kursu kendisi özgürce seçebilsin. Seçimini kolaylaştırmak için birlikte keşfe çıkın.
Okul başlayınca gerçekleştirmesi gereken sorumlulukları, okulun açılmasından iki hafta önce renkli mukavva bir kartona yazın ve odasının duvarına asın. Böylelikle bilinçaltına olumlu mesajlar göndermiş olursunuz.
Onu her zaman sevin ve saygılı davranın. Çocuğunuz öfkelendiğinde bile saygınlığınızdan ve kişiliğinizden taviz vermeyin. Öfkesinin geçmesi konusunda ona yardımcı olun ve sakinleştikten sonra konuşun. Eğer sakinleşmesi uzun sürüyor, uyum konusunda güçlük çekiyor, etrafa ve kendine zarar verme atakları oluyorsa; zaman kaybetmeden bir uzmandan destek alın.
UZMANDAN DESTEK ALIN
EĞER tatilden döndükten sonra sizde de aşağıdaki semptomlar görülür ve 15 gün içinde geçmezse, bir ruh sağlığı uzmanından destek almalısınız:
Baş ağrısı
Konsantrasyon güçlüğü
Keyifsizlik
Telaş
Uyuyamama ya da aşırı uyuma isteği
Bitkinlik
Kolay yorulma
Denetimi yitirmişlik duygusu
Kalp çarpıntısında artış
Nefes alamama
Çökkünlük
Öfke patlamaları
Tahammülsüzlük
Sabırsızlık
Boşvermişlik
Benlik saygısında azalma
Umutsuzluk