Meme kanserinde erken teşhis yöntemleri ve tedaviler hep konuşuluyor ancak kanser hastasının psikolojisi, neler yapması gerektiği hep ikinci planda kalıyor. Türk Kanser Derneği Psikoloğu Kutalp Köroğlu, meme kanserine yakalanan kadınlar için Meme Kanseri Farkındalık Ayı'nda önerilerde bulundu:
Kanser şüphesiz ki günümüzde neredeyse bir grip hastalığı kadar yaygın bir sorundur. Meme kanseri, ülkemizde kadınlarda en sık görülen kanser türleri arasında yer almaktadır. Kadın kanser vakalarının yaklaşık yüzde 25'ini meme kanseri oluşturmaktadır.
BENLİK İMAJI BOZULUYOR
Meme kanseri, kadınların yaşamında fiziksel, sosyal ve psikolojik sorunları beraberinde getirmektedir. Hastada kanserin yayılma olasılığı, belirsizlik, kaygı, korku, mutsuzluk, karamsarlık, acı çekme ve ölümle ilgili duygular ve düşünceler ortaya çıkmaktadır. Hastanın daha sonraki duygu ve düşünceleri ise meme kaybı ile ilişkili olmaktadır. Bu düşünceler meme kaybı ile ilişkili olarak beden imajı, benlik saygısıyla alakalı sorunlardır.
Hastada kaygı ve korku belirtilerinin ardından inkar ortaya çıkar. Bu inkar, hastalığı hafife alma ya da yok sayma olarak ortaya çıkabilmektedir. Bunun ardından kişide öfke duyguları ortaya çıkabilmektedir. Öfke, 'Neden ben?' sorusu ile ortaya çıkar.
Sonrasında ise kaygı, korku ve belirsizliğin getirdiği huzursuzluk gelir. Bu duygular kişilerde uykunun, iştahın bozulmasına, mutsuzluğa ve halsizliğe yol açabilir.
Meme kanseri tedavisi alan kadınların yüzde 80'inde ilk tedavi sırasında kanserin tekrarlayacağı endişesi, ölüm korkusu ve cinsel sorunlar ortaya çıkmaktadır. Bu hastaların yüzde 25'inde hastalıkla yaşamaya uyum sağlayamadığı, yüzde 30'unun ise tedavi sonrası psikolojik sorunlar yaşadığı kanıtlanmıştır.
Meme kanseri teşhisi almış kadınlarda kariyer sorunları da ortaya çıkabilmektedir. Bu sorunlar hem maddi sorunlar, hem de kişinin kariyerine devam edip edemeyeceği ile alakalı olabilir. Bu sorunları ise iş yaşamındaki damgalanma ve iş ayrımcılığı gibi sorunlar takip edebilir. Hastalığın beraberinde gelen bulantı, kusma, ağrı gibi fiziksel belirtiler, hastanın performansına olumsuz etki etmekle birlikte hastalar tedavileri nedeni ile ekonomik güçlükler de çekebilmektedirler.
SADECE HASTA DEĞİL ÇEVRESİ DE DESTEK ALMALI
YALNIZCA kanser teşhisi konmuş kişiler değil, aileleri ve sosyal çevreleri de psikolojik sorunlar yaşayabilmektedir. Bu nedenle meme kanseri teşhisi almış kadınların yanı sıra aileleri ve sosyal çevrelerinin de psikolojik yardım alması, hastanın alması kadar önemlidir. Aile yakınlarında, yakınını kaybetme korkusu, kalıtsal özellik taşıyıp taşımama korkusu da beraberinde getirir. Hastaya karşı nasıl davranacakları ile alakalı rahatsızlıklar ve huzursuzluklar ortaya çıkmaktadır. Hasta yakınları hastayla yakınlaşmaktan, hastalık konusunu dile getirmekten ve tartışmaktan kendilerini geri çekebilmektedirler. Hastaya yönelik bu tutumlar; hastalarda da şaşkınlık, huzursuzluk ve mutsuzluk gibi duygulara neden olabilmektedir.