Agorafobi ne korkusudur? Kendini güvende hissetmemeye bağlı olarak gelişen ve kontrol altına alınamayan kaygı bozukluğunun en az 6 aylık süreç boyunca devam etmesi halinde agorafobi hastalığından söz edilir. Kendi işlerini gerçekleştirmekte güçlük çeken, hayatını kontrol altına alamayan kişilerde sıklıkla rastlandığı bilinen agorafobi nedir? İşte agorafobi hastalığıyla ilgili merak edilenler…
AGORAFOBİ NEDİR, NE KORKUSUDUR?
Agorafobi, alan korkusudur. En sık görülen fobiler arasındadır. Bu durum psikolojik bir rahatsızlıktır. Agorafobi vakalarında, yalnız başına kalamamak, yalnız sokağa çıkamamak, kalabalık yerlere gidememek durumları görülmektedir. Geniş ve açık bir alanda yalnız kalınca hissedilen korkudur. Kişiler yalnız kaldıklarında karşılaşacakları olaylarla baş edemeyeceklerini düşünürler. Bu nedenle bu ortamlardan uzaklaşmaya çalışırlar. Kaçmanın zor olduğu anlarda ise büyük korku ve endişe yaşarlar. Agorafobi, çeşitli ortamlarda ortaya çıkmaktadır. Bunlar; caddeler, kapalı alışveriş merkezleri, sinemalar, tiyatrolar... Kişilerin en çok kaçtığı mekanlardır.
AGORAFOBİ BELİRTİLERİ NELERDİR?
AGORAFOBİ NEDEN OLUR?
Agorafobi, çeşitli nedenlerden dolayı oluşmaktadır. Bu nedenler, 3 farklı gruba ayrılır. Bunlar;
Biyolojik faktörler, sinir sistemindeki bağlantılarda meydana gelen sorunlardan dolayı oluşmaktadır. Genetik faktörler, ailesinde agorafobi bulunan kişilerin daha fazla risk altında olduğunu belirtmektedir. Psikososyal faktörler, çocukluk döneminde yaşanan bazı olaylardan dolayı oluştuğu belirtilmektedir. Çocukluk döneminde ebeveyn kaybı yaşayan bir bireyin erişkinlikte agorafobi rahatsızlığı yaşaması muhtemel bir durumdur.
AGORAFOBİ TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?
Agorofobi, tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Bu hastalığın farklı tedavi yöntemleri bulunmaktadır. Bunlar; psikoterapi ve ilaç tedavidir. Rahatsızlığı olan kişi uzman bir hekime başvurmalıdır. Uzman hekim, vakanın durumuna, derecesine ve rahatsızlığın çıkış nedenine göre tedavi yöntemini belirlemelidir. Tedavi süreci belirlendikten sonra hasta ve doktor iş birliği içinde olmalıdır. Hastalar doktor kontrolünde olmalıdır. Doktorun düzenlediği tedavi süreci aksatılmamalıdır. Vakaların çoğunda kesin tedavi görülürken, çok az bir kısmında olumlu yanıt alınmamaktadır. Bu durum tedavi süresini arttırarak kesin tedavi için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini anlatmaktadır.