Yeni dönemde bağışıklık sistemimizin her zamankinden çok daha önemli olduğunu öğrendik. Bağışıklık sistemi güçlü olan hastaların Covid-19'u hissetmeden geçirdikleri, buna karşın bağışıklık sistemi zayıf olan ve kronik hastalığa sahip olanların ağır geçirdiği, hatta ölümle sonuçlandığı gördük. İç Hastalıkları ve Fonksiyonel Tıp Uzmanı Dr. Filiz Gültekin Tırtır, bu süreçte bağışıklığımızı güçlü tutmanın yollarını GÜNAYDIN'a anlattı…
Yüzyıl öncesi ile kıyaslandığında tamamen farklılaşmış olan beslenme alışkanlıklarımız, yönetmekte güçlük çektiğimiz stresimiz, azalan hareketliliğimiz, kalitesizleşen ilişkilerimiz ve artan çevresel toksin yükü, sağlığımızın altına dinamit koyan sebeplerin başında geliyor.
Sağlıklı ve doğal besinler bizim için en etkili ve güvenli ilaç olabileceği gibi, sağlıksız ve kimyasal ilaç içeren besinlerse bizi yavaş yavaş öldüren zehir olabilir.
NE YEDİĞİMİZ ÖNEMLİ
Doğru besinler için porsiyon sınırı yoktur, kişi doyana kadar yiyebilir. Az yağlı yemek yerine, sağlıklı yağlar yeteri kadar tüketilebilir. Kan şekerine sık sık iniş çıkışlar yaptıran ara öğünlü beslenme yerine, vücuda sindirim dışında onarım için enerji ve vakit vermek üzere günde iki öğün beslenme düzenine geçilebilir.
Tarım ilacına bulanmış bir sebzenin vücuda faydadan çok zarar vereceği aşikar. Gıdalarla vücudumuza giren bu toksinler birçok hastalığa sebep olabilir.
Yaptığımız en büyük yanlışlardan biri, çok hızlı yemek. Sindirim, ağızda gıdaların yeterince iyi çiğnenmesi ile doğru şekilde başlar. Mide asidi yeterli ise, doğru şekilde devam eder. Midemizin pH'si normalde bir ya da ikidir. Bu yoğunluktaki asit, cildinize değse yakacak kadar güçlüdür. Yemek sırasında su ve başka içecekler tüketmek ve mide koruyucu ya da alerji ilaçları almak midenin asit miktarını azaltabilir. Yemekten 15 dakika öncesi ve 1 saat sonrasına kadar su içmemek, mide koruyucu ilaçlardan uzak durmak ev yapımı sirke tüketmek, mide asidini artırmada faydalı olacaktır.
PLASTİKLERDEN VAZGEÇİN
Plastiıkler, en büyük hormon bozucuların başında geliyor. Yaz aylarında bolca tükettiğimiz pet şişe sular, vücudumuza uzun vadede zarar veriyor. Doğaya atılan her plastiğin, havamızı, toprağımızı kirleten her kimyasalın bir şekilde bize ve çocuklarımıza ulaşacağının farkında olalım. Gıdalarımızı plastikle temas ettirmemeliyiz. Kullan-at ürünler yerine, tekrar kullanılabilen ürünler tercih etmeliyiz. Kullandığımız kişisel bakım ürünlerinin içeriğinin temiz olduğundan emin olmalı, yiyemeyeceğimiz hiçbir şeyi cildimize sürmemeliyiz.