Bilim insanları, kanserle mücadelede erken teşhisin önemini ortaya koyan çalışmaya imza attı. Uzmanlar, geliştirilen kan testiyle 5 kanser türünü, 4 yıl öncesine kadar tespit edebilmeyi başardı. California Üniversitesi'nde yapılan araştırmanın sonuçları "Nature Communications" dergisinde yayımlandı. Kanser tanısı olmayan kişilerde kan alındığı dönemden sonraki 4 yıl içinde, kanser gelişenlerin ve gelişmeyen 414 kişinin saklanmış önceki kan örnekleri, yeni geliştirilen bu test yöntemi incelenerek araştırıldığını ifade eden Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Karagöl, yıllar öncesinden hastalıkla ilgili hiçbir bulgu ve test sonucu yok iken kanserin tespit edilebileceğini söyledi.
KANSERİ YÜZDE 95 ORANINDA DOĞRU TESPİT EDİYOR
Prof. Dr. Hakan Karagöl, daha önce alınmış ve dondurucuda saklanmış kan plazma örnekleri bulunan 123 bin 115 kişide yapılan bir çalışmada, kan dolaşımında kanser hücrelerinden salınmış DNA parçacıklarının metilasyonu yöntemi ile incelendiğini aktardı. Karagöl, "Kan alındığı o dönemde kanser tanısı olmayan bu kişilerden, son 4 yıl içinde kanser gelişenlerin ve gelişmeyen 414 kişinin saklanmış önceki kan örnekleri, yeni geliştirilen bu test yöntemi incelendiğinde; mide, yemek borusu, kalın barsak, akciğer veya karaciğer kanseri gelişiminin yüzde 95 doğrulukla yıllar öncesinden, daha hastalıkla ilgili hiçbir bulgu ve test sonucu yok iken tespit edilebilir'' dedi.
TEST SONUCUNA GÖRE ÖNLEM ALMAK MÜMKÜN
Çalışmayı değerlendiren Tıbbi Onkoloji ve İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hakan Karagöl, şu ifadeleri kullandı:
"Önceki yıllarda, kanserde, likit biyopsi denilen yöntem ile yaygın evreye geçiş olup olmadığı ile ilgili testler yapılmakta idi ancak ilk kez; muayene, film ve diğer testlerde kanser bulgusu olmayan sağlıklı görünen insanlarda, 4 yıl öncesinden kanser gelişimi ile ilgili bilgi verebilen bir test geliştirilmemiş idi. Kanserin erken tanısının konulması konusunda çok önemli bir adım. Çalışmada görülen önemli bir eksik, testin, kanser gelişeceği ile önceden bilgi verdiği ancak hangi organdan kanserin çıkacağını tespit edemediğidir. Bu nedenle testi pozitif gelen kişilerde nasıl bir tedavi yapılması gerektiği konusu belirsizliğini korumaktadır. Yapılan test, hastanın örneğin mide orijinli kansere yakalanacağı ile ilgili bilgi verse, mide operasyonu ile önleyici tedavi yapma şansı olacaktır. Ancak henüz bu test sonucuna göre böyle bir şey söylemek mümkün değildir. Ancak, yine de testin, yıllar önceden kanser ile ilgili bilgi vermesi çok büyük bir gelişme. Daha çok sayıda insanı içeren ve kanserin çıkacağı organı da gösterebilen yeni test çalışmaları ile test ile ilgili zayıf noktaların zamanla kapanacağını ümit ediyorum."
