Çocukluk çağında gelişen diyabete tip-1 diyabet dendiğini, bunun genetik yatkınlık, çevre faktörleri gibi nedenlerle oluştuğunu ve ortaya çıkmasının engellenemediğini söyledi. Tip-1 diyabette belirtilere dikkat etmenin önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Enver Şimşek, eğer çocuk olağandan fazla su içiyorsa, gece sürekli idrar için kalkıyorsa, idrar kontrolünü zaten sağlamış olan bir çocuk yıllar sonra yatağını ıslatmaya başladıysa, normal beslendiği halde sürekli kilo kaybediyorsa, halsizlik-bitkinlik sorunu varsa şüphelenilmesi gerektiğini kaydetti.
Diyabetin çocuklarda fark edilememesinin pek mümkün olmadığını çünkü bulguların gittikçe belirginleştiğini belirten Prof. Dr. Enver Şimşek, bazı çocuklarda 5-6 yaşında tanı alındığını bazılarında ise bunun 10-12 yaşa kadar çıkabildiğini ifade etti. Prof. Dr. Enver Şimşek diyabette erken tanının, hem çocuk ve ailenin travma yaşamaması açısından hem de hekimin tedaviyi yönetmesi açısından önemli olduğunu vurguladı.
Diyabetin obezite ile ilişkisine de değinen Prof. Dr. Enver Şimşek, çocuklarda tip-1'in yanı sıra obezite ile ilişkili olan tip-2 diyabetin de görülebildiğini belirterek, hızlı kilo almanın çocuklarda diyabet riskini artırdığını ifade etti. Özellikle pandemi sürecinde çocukların evde hareketsiz kalması neticesinde son yıllarda hiç görmedikleri kadar obezite bağlantılı çocuk diyabet hastası ile karşılaştıklarını dile getiren Prof. Dr. Enver Şimşek, bunun da kendilerine obezitenin tip-2 diyabeti tetiklediğini gösterdiğini söyledi. Prof. Dr. Enver Şimşek ailelerin çocuklarını obeziteden korumasının diyabetle mücadelede taşıdığı öneme dikkat çekti.
