Akciğer Sağlığı ve Yoğun Bakım Derneği (ASYOD) tarafından bu yıl 6'ıncısı gerçekleştirilen ULUSAL AKCİĞER SAĞLIĞI KONGRESİ Antalya Belek'te bir otelde devam ediyor. Akciğer sağlığı alanında küresel bilgi ve gelişmelerin yanında, ulusal deneyim ve birikimi birinci ağızdan dinleme fırsatı sunacaklarını ifade eden UASK 2021 Kongre Başkanı Prof. Dr. Aydın Çiledağ, "Kongre konularımızı göğüs hastalıkları kliniklerinde çalışan uzmanlarımızın, asistanlarımızın poliklinikte, klinikte hastalarını yönetirken ihtiyaç duyduğu bilgileri esas aldık.
Tanı, tedavi ve izlemdeki yeniliklerin tartışıldığı, sadece bilgi aktarımının olmadığı, tecrübe, beceri ve birikimlerin de paylaşılacağı son yıllarda yapılan çalışmalar ve son yayınlanan rehberler ile güncel bilgilerin tartışıldığı ve olgu konserlerinin yer aldığı bir kongre programı hazırlandı.Kongremizin ilk 3 günü, Akciğer Sağlığı ile ilgili tüm konuların farklı oturum formatlarında sunulacağı 3 salonda toplam 41 oturumda gerçekleştirildi. Son gün ise, biri online olmak üzere toplam 11 adet kurs düzenlenecek. Ayrıca, toplam 189 adet poster, elektronik ortamda online olarak sunulacak ve tartışılacak. 14 yurtdışı davetli konuşmacı, toplam 246 bilim insanı değerli bilgileriyle kongremize katkıda bulunacak" ifadelerini kullandı.
TÜM DÜNYADA 6 MİLYAR DOZUN ÜZERİNDE AŞI YAPILDI
Koronavirüsle mücadelede geçen yıla göre artık aşı gibi güçlü bir silah olduğunu dile getiren Prof. Dr. Tevfik Özlü, "Pandemiyi yeterince kontrol altına aldığımızı söyleyemeyiz. Salgın devam ediyor ama hayat da bir taraftan sürüyor. Bugünkü hasta sayımız normale dönmeyi göz önünde bulundurursak beklemediğimiz bir oranda değil. Ama bunu aşmamız için hızlı bir şekilde aşılamayı yapmak. Bilim 11 ay gibi kısa bir süre içerisinde sorumluluğunu yerine getirdi. Bugün yeryüzünde 6 milyar dozu aşkın koronavirüs aşısı uygulandı. Başlarda bazı endişeler olması anlaşılabilirdi ama aşıların güvenli ve etkin olduğu konusunda bizzat bizim deneyim ve gözlemlerimiz var, bu konuda artık tereddüde mahal yok. Delta varyantının bulaşma hızı daha fazla artık yüzde 70 yeterli değil, toplumun yüzde 90'dan fazlasını aşılı hale getirmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.
VAKALARIN YÜZDE 49'U GENÇLERDEN OLUŞUYOR
Bugin artık vakaların çoğunun gençlerden oluştuğunu belirten Özlü, şöyle devam etti: "Geçen yıl Türkiye'de ortaya çıkan vakaların çoğu 65 yaş üstü, kronik hastalar ve sağlık çalışanlarından oluşuyordu. Biz artık yaşlıları ve kronik hastaları daha fazla aşıladığımız için koruyabiliriz ama malesef gençler 'biz genciz bize bir şey olmaz' gibi düşünüyorlar ve aşı olmuyorlar. Şu anda delta varyantı özellikle gençlerde vaka sayılarının artmasına neden oluyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca vakaların yüzde 49'unun gençlerden oluştuğunu söyledi. Çok ciddi bir insan hareketliliği de söz konusu. Öğretmenler, okul çalışanları, üniversitedeki akademik personeller derken bir insan hareketliliği de başlamış oldu. Yurtlar, toplu taşıma araçları restoran ve kafeler de hareketliliği canlandırmış oldu. Bu durumda da salgında bir artış riski söz konusu. Bu hususta özellikle gençlere aşılarını yapmalarını tavsiye ediyorum. Evet, gençler daha fazla hastalanıyorlar ama hastalığı hafif geçiriyorlar. Yaşlılar ise ağır hastalanıyor. Her gün ciddi bir kaybımız var. Geçen yıl serviste takip ettiğimiz hastaların çok büyük bir kısmı sağlık çalışanları ve yaşlılardı ama şu anda hep 25-35 yaş arası hiçbir hastalığı olmayan hastaları yatırıyoruz. ECMO'ya bağladığımız gebeler var. Bu duruma düşmemek için hep birlikte üzerimize düşeni yapmamız lazım. Sesimin ulaştığı herkese aşılarını yaptırmalarını öneriyorum. Aşı olmak kısıtlamalardan ve yasaklardan daha kolay. İnşallah bunu başarırız. Salgın devam ettiği sürece kendimizi korumaya devam edelim."
AŞILARIN HIZLA GELİŞTİRİLMESİ TEKONOLOJİK İLERLEMEYİ GÖSTERİYOR
Göğüs hastalıkları uzmanlarının pandeminin başından beri özellikle yoğun bakımlarda aktif görev aldığına vurgu yapan Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Akın Kaya, "İleri yaş yoğun bakımda yatmış ve yüksek oranda oksijen desteği almış kişilerin akciğerlerinde ağır hasarlar kalabiliyor. Ama büyük çoğunluğunun bulgularında azalma olduğunu da görüyoruz. Özellikle aile hekimleri tarafından açıklanamayan nefes darlığı ya da açıklanamayan bir hastalık olduğunda bu hastaların izlenmesi gerekiyor. Başta okullarımız olmak üzere üniversitelerimizin açık kalmasını istiyoruz. Biz aşı karşıtlığı kelimesini kullanmıyoruz ülkemizde bir aşı tereddüdü var. Güvenilirlik noktasında bu kadar hızlı geliştirilmesi aşının güvenilmez olduğunu değil teknolojik anlamda geldiğimiz noktanın ne kadar ilerlediğini gösteriyor. Herkes bulduğu çalışmaların sonuçlarını hemen paylaşıyor, aşılar etkili ve güvenlidir. Tüm vatandaşlarımızın aşı konusunu çok önemsemsini istiyoruz. Aşı tereddüdü konusunda bilimsel olmayan ve insanları aşıdan uzaklaştırmaya yönelik açıklamaları değer verilmemesini istiyoruz. Biz bilimsel verilerle konuşuyoruz. El birliğiyle bu hastalığı en az zararla atlatmaya çalışmalıyız" diye konuştu.
HİBRİT KONGREYLE HEM YÜZ YÜZE HEM ONLİNE KATILIM
Kongreyi pandemi koşullarından dolayı ekim ayına ertelediklerini dile getiren ASYOD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erdoğan ÇetinKaya, "Bugün 7-10 Ekim'de yüz yüze ve hibrit olarak kongremizi yapıyor olmaktan mutluluk duyuyoruz. Göğüs Hastalıkları alanında pandemi öncesinde en son kongre bizim tarafımızdan yapılmıştı. Yüz yüze ilk kongreyi de şu an biz yapmış olduk. Biz 9 yıllık genç bir derneğiz. Derneğimizde meslektaşlarımızın bilgi becerilerini geliştirmek için sempozyumlar düzenliyoruz. Hibrit olarak yaptığımız ve dün itibariyle başlayan bu kongreye birlikte yeni bir dönem için öncü olmanın gururunu yaşıyoruz" şeklinde konuştu.
ULUSLARARASI KATILIM
Göğüs hastalıkları açısından Türkiye'nin en geniş katılımlı kongrelerinden birini gerçekleştirdiklerini ifade eden UASK 2021 Bilimsel Komite Başkanı Prof. Dr. Muhammet Emin Akkoyunlu ise şunları söyledi: "Her yıl olduğu gibi bu yıl da ülkemizde göğüs hastalıkları tarafından takip ve tedavisi yapılan hastalıklar ile ilgili güncel bilgiler, yeni tanı ve tedavi metodolojileri, karşılaşılan ilginç olgular ve sahada karşılaşılan klinik problemler tartışılıyor. Bu bağlamda Covid ve uzun dönem etkileri, astım ve KOAH gibi hastalıklar, uyku hastalıkları, tüberküloz hastalığı ve alınan tedbirler, akciğer kanseri gibi konular konuşuldu. Kongremize Uluslararası katılım da oldu. Dışarıdaki partnerlerimizle birlikte de üç ayrı oturum yaptık. Chicago, Oxford ve İsviçre merkezli bir oturum gerçekleştirdik. Deneyim tecrübe ve bilgi birikimlerimizi paylaştık."