Son günlerde salgınlar, ekonomik zorluklar, iklim değişiklikleri, işsizlik, doğal felaketler, genel belirsizliklerden dolayı insanların sıkıntı ve stres düzeyi belirgin bir şekilde artmış durumda. Psikiyatri Uzmanı Dr. Doğan Işık, yaşadığımız her mutsuzluğun depresyon olup olmadığı ile ilgili bilgi verdi…
Psikiyatride hastalıkların başlamasında ve devam etmesinde stresin rolü çok büyüktür. Yapılan çalışmalar ve istatistiklere göre ülkemizde diğer Avrupa ülkelerine göre daha fazla antidepresan kullanımı olduğu gösterilmeye başlamıştır. Her mutsuzluk depresyon hastalığı değildir. İnsanlar dönem dönem gün içinde bir duygu olarak keder, elem, mutsuzluk yaşayabilir.
2 HAFTADAN UZUN SÜRÜYORSA…
Burada önemli olan bu duyguların 2 hafta boyunca her gün olması, eskiden zevk alarak yapılan faaliyetlerden hiç zevk almama, onları yapmayı bırakma, insanlarla konuşmak istememe, içe kapanma, işe ve okula gitmeme, iştah azalışı ya da artışı, uyku azlığı veya artışı, değersizlik, suçluluk ve gereksizlik düşüncelerinin yoğun bir şekilde yaşanması klinik major depresyon tanısı için önemlidir.
Bazen yaşamsal sıkıntılar ve stresler uyum sorunlarına geçici sıkıntılara neden olabilir. Bu kişilerde ilaç kullanmak gerekli olmayabilir. Kişinin tanısı depresyon olduğunda bile bazen ilaçlar yerine psikoterapi de kullanılabilir. Ama ağır depresyon ataklarında ya da tekrarlayan depresyon hastalıklarında ya da kalıcı duygu durum bozukluklarında uzun süre ya da bazen ömür boyu ilaç kullanmak gerekebilir. Bunun gerekliliğinin kararını kişinin psikiyatristi yani psikiyatri doktoru belirler.
TANIYI PSİKİYATRİST KOYMALI
Ülkemizde Psikologlar son günlerde psikiyatri hekimlerinden bağımsız bir şekilde hastaları takip etmeye başlamıştır. Ülkemizde bir 'Ruh Sağlığı Yasası' halen olmadığından görev dağılımı ve hasta-hekim-psikolog kavramları yasal bir zemine oturtulamamıştır. Bu durum bazı depresyon hastalarını uygun tedavi görmesine engel olup hastalıkların kronikleşmesine ve bazen hastanın kaybına kadar gidebilmektedir. O yüzden ruhsal rahatsızlıklarda kişiyi ilk görecek olan ruh sağlığı uzmanı (uzman psikiyatrist) ya da onun kontrolünde beraber çalışan kıdemli bir klinik psikolog olmalıdır. Eğer psikiyatrist kişinin ağır bir ruhsal hastalığı olmadığı örneğin uyum sorunları, ilişki sorunları gibi durumlarda beraber çalıştığı psikolog ile terapilerle devam edebilir. Bazen psikiyatri uzmanı depresif yakınması olan kişilere sadece önerilerde bulunup, yaşam şekillerini değiştirme ile semptomları yok edebilir. Yani her mutsuzluk klinik olarak (major) depresyon hastalığı değildir.