Erzurum'da doğdu. Asıl adı İbrâhim Edhem iken şiirde kullandığı Pertev mahlası dolayısıyla Edhem Pertev olarak tanınmıştır. Aslen Erzurumlu Söylemezzâdeler'den olup Kiğı beylerine hazinedarlık yapan Mehmed Timur Efendi ile Fatma Dursun Hanım'ın oğludur.
II. Mahmud'un, âyan ve beylerin Anadolu'daki nüfuzlarını kırma hareketleri üzerine Erzurum'a dönen babası, ardından Rus işgali (1829) karşısında ailesiyle beraber Şarkîkarahisar, Gümüşhane ve Canik taraflarında dolaştıktan sonra vazifesi gereği Trabzon'a yerleşti. Edhem çocukluğunda, Fennî mahlasıyla şiirler yazan ve basılmamış mürettep divanı bulunan babasından ve gezdiği yerlerdeki ulemâ ve şairlerden faydalanarak yetişti. 1845'te babasının ölümü üzerine Trabzon Valisi Abdullah Paşa onu himaye etti ve divan kâtibi olarak yanına aldı. Ayrıca ileriki yıllarda duygulu şiirleriyle tanınacak olan Abdullah Paşa'nın kızı Fıtnat Hanım'a (ö. 1911) küçük yaşlarında şiir ve inşâ dersleri verdi. Abdullah Paşa'nın vefatından sonra yeni vali Halil Rifat Paşa bu zeki ve dürüst genci vilâyet mektupçusu yaptığı gibi (1846) kaptanpaşalıkla İstanbul'a giderken onu da yanına aldı ve Sadâret Mektûbî Kalemi'ne tayin ettirdi (1847).
Edhem Pertev'in bundan sonraki görevleri, kendisini himaye edenlerin yükselip düşüşleriyle değişmiştir. Kaptan-ı deryâ mesnedinde İzmir, Cezâir-i Bahr-i Sefîd, Hudâvendigâr valiliklerinde memuriyet yaptı. Sefâret kâtibi olarak üç yıl Berlin'de kaldı (1853-1855). Bâbıâli Tercüme Odası'nda, Siroz ve Drama kaymakamlıklarında, Dîvân-ı Muhâsebât üyeliğinde (1864), Halep merkez kaymakamlığında (1865), Kandiye (Girit) mutasarrıflığında bulundu. Hariciye Nezâreti mektupçusu (1869) ve serasker müsteşarı (1871) oldu. Son defa Kastamonu valisi iken 6 Ocak 1873'te burada vefat etti. Mezarı aynı yerde Şeyh Şâbân-ı Velî hazîresindedir.
Devrinin hemen bütün kaynakları, Rumeli beylerbeyiliği ile paşalık unvanı da bulunan Edhem Pertev'in mevki ve rütbe hırsı olmayan, kendisine verilen görevleri dikkatle yerine getiren dürüst bir idareci olduğunda birleşirler. Ebüzziyâ Tevfik açık sözlülüğünden, oldukça serbest fikirli oluşundan dolayı Nâmık Kemal'le ilk karşılaşmalarında iyi anlaştıklarını yazar. Bununla beraber devrinin siyasî olaylarına karışmamıştır.
İzmir'de Fransızca, Berlin'de Almanca öğrenen Edhem Pertev Paşa nesir ve şiirle de meşgul olmuş, bu alanlarda bazı yenilikler getirmişse de idarî görevleri dolayısıyla fazla eser bırakmamıştır. Mizaç olarak latifeyi seven paşanın bir kısım eserlerinde mizaha temayülü görülür. Pertev mahlasıyla yazdığı eski tarz şiirlerinde herhangi bir yenilik yoktur. Tercüme şiirlerinde ve hece ile yazdıklarında ise daha başarılıdır. Nesih hattını güzel bir şekilde yazdığı, bir Delâilü'l-hayrât istinsah ettiği bilinmekte ve bazı meşklerinden hatla ciddi bir şekilde meşgul olduğu anlaşılmaktadır.
Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi