İbrâhim el-imâm

82 (701) yılında Humeyme'de doğdu. Babası Muhammed b. Ali, Emevîler'e karşı gizlice Abbâsî propagandasını önce Kûfe'de Benî Müsliye'den Hârisî kabilesi mensupları arasında başlatmış, daha sonra karargâhını Horasan'a nakletmiş, 125'te (743) vefatından önce yerine oğlu İbrâhim'i imam olarak bırakmıştır. Hareketin mücadeleci bir özellik kazanması İbrâhim el-İmâm'la başlamış ve bu hareket kısa sürede Hâşimoğulları'nın ümidi durumuna gelmiştir. Onun Abbâsî davasındaki başarısında babasını her hususta destekleyen Süleyman b. Kesîr el-Huzâî, Mâlik b. Heysem el-Huzâî, Lâhiz b. Kureyz el-Mer'î et-Temîmî, Kahtabe b. Şebîb et-Tâî, Ebû Hâşim Bekir (Bükeyr) b. Mâhân, Ebû Mûsâ es-Serrâc gibi nakîblerin önemli katkıları oldu. Bunlardan Bekir b. Mâhân, 127'de (745) vefat edince İbrâhim onun tavsiyesi üzerine yerine damadı Ebû Seleme Hafs b. Süleyman el-Hallâl'i Kûfe'ye başnakîb olarak tayin etti. Aynı yıl Süleyman b. Kesîr, Lâhiz b. Kureyz ve Kahtabe hac mevsiminde Mekke'ye gidip daha önce buraya gelen İbrâhim ile durumu görüştüler. Bu buluşmada Ebû Müslim-i Horasânî de bulundu (İbnü'l-Esîr, V, 339).

Yirmi beş yılı aşkın bir süreden beri başarılı bir şekilde yürütülmüş olan faaliyetler sonucu Horasan'da ortamın hazır duruma geldiğini düşünen Süleyman b. Kesîr el-Huzâî ve diğer nakîbler, İbrâhim el-İmâm'dan Horasan'da kendisini temsil etmek üzere ailesinden bir kişiyi göndermesini istediler. İbrâhim bu görevi önce Süleyman b. Kesîr el-Huzâî'ye, o kabul etmeyince Kahtabe b. Şebîb et-Tâî ve İbrâhim b. Selime'ye teklif etti. Ancak bunlar da görevi kabul etmek istemediler. Bunun üzerine İbrâhim, kendisine Ebû Mûsâ es-Serrâc tarafından getirilen, Ebû Müslim künyesini verdiği mevlâsını görevlendirdi (128/746). Ebû Müslim, Horasan'a gitmek üzere ayrılırken ona Kûfe'de bulunan Ebû Seleme el-Hallâl ile sürekli temasta bulunmasını ve Horasan'da da Süleyman el-Huzâî'nin emirlerine itaat etmesini söyledi. Nakîbler Horasan bölgesinde ve özellikle Merv'de propaganda faaliyetlerini Araplar üzerinde yoğunlaştırıp onları kazanmaya çalışıyor ve bunda başarılı oluyorlardı. Çalışmalar sonucunda Emevîler'in askerî, idarî ve malî siyasetlerinden memnun olmayan Araplar'ın büyük çoğunluğu Emevîler'e karşı girişilen protesto hareketlerine katılmaya başladı.

İbrâhim el-İmâm'ın emri üzerine Abbâsî taraftarları, Abbâsîler'i sembolize eden siyah elbiseler giyerek ve siyah bayraklar çekerek isyanı fiilen başlattılar (25 Ramazan 129 / 9 Haziran 747). Merv yakınlarındaki Sifezenç'e (Sefîzenc) yerleşen Ebû Müslim, Ali b. Cüdey' el-Kirmânî'yi Horasan valisi olarak tanımak suretiyle kendi saflarına çekti ve daha sonra onu Hâricî Şeybân es-Sagīr'in isyanını bastırmakla görevlendirdi. Böylece Abbâsî taraftarları, Nasr b. Seyyâr'ı Merv'den çıkarmak için hiç zorlanmadılar (9 Cemâziyelâhir 130 / 14 Şubat 748). İbrâhim el-İmâm, Horasan'ın kontrolünü eline aldıktan sonra Kahtabe b. Şebîb et-Tâî'yi Irak'a doğru ilerlemekte olan Horasan ordusunun kumandanlığına tayin etti.

İsyan batıya doğru yayılmaya başladığı sıralarda İbrâhim el-İmâm, Emevî Halifesi II. Mervân tarafından Humeyme'de tutuklandı (130 sonu veya 131 başları / 748 sonları). İbrâhim el-İmâm hapisteyken yerine gizlice, daha sonra ilk Abbâsî halifesi olacak olan kardeşi Ebü'l-Abbas es-Seffâh'ı imam tayin etti; ailesine de onunla birlikte Kûfe'ye gitmesini söyledi. Harran'a götürülerek hapsedilen İbrâhim el-İmâm 132 Muharreminde (Eylül 749) burada öldü. Mervân'ın emri üzerine öldürüldüğü veya aynı yıl veba salgınında öldüğü rivayet edilmektedir.

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA