Muallaka şairlerinden Hâris B. Hillize

Irak'ta yaşayan Bekr kabilesinin Yeşkür koluna mensuptur. İbn Sellâm'a göre Câhiliye şairlerinin altıncı tabakasından sayılır. Şiirlerinden sadece muallakası ile bazı beyit ve parçalar günümüze ulaşmıştır. Hakkında bilinenler, kaynakların birbirine yakın rivayetlerle naklettiği gibi Hîre Hükümdarı Amr b. Hind'in huzurunda kabilesini Tağlibliler'e karşı savunmasından ibarettir.

Klasik kaynaklar, İslâmî döneme muallakası ile birlikte az miktarda şiiri intikal edenlerin en iyilerinden sayılan Hâris'in, muallakasını irticâlen söylediğini naklederlerse de son dönem âlimleri, eserin daha önce düşünülüp hazırlanmış olduğu kanaatindedir. Aslında onun kasidesi, edebiyat tenkitçilerinin yedi muallakaya dahil etme hususunda ihtilâf ettikleri kasideler arasındadır. Theodor Nöldeke'ye göre muallakaları toplayan Hammâd er-Râviye, Hâris'in kabilesi Bekr'in âzatlısı olduğu için onların düşmanı Tağlib kabilesinin şairi Amr b. Külsûm'ün muallakalar arasında görülen kasidesine karşı Bekroğulları'nı memnun etmek için Hâris'in bu kasidesini muallakāta dahil etmiştir (bk. Cevâd Ali, IX, 509, 566). Kasidenin söylenişiyle ilgili olarak anlatıldığına göre Bekr kabilesiyle Tağlib kabilesi, aralarındaki bir anlaşmazlığın halli için Hîre Hükümdarı Amr b. Hind'in yanına gitmişler, Tağlib kabilesini Amr b. Külsûm, Bekr kabilesini Nu'mân b. Herim temsil etmiştir. Ancak Hâris b. Hillize, Nu'mân'ın kabilesini temsilde ve Amr'a karşı müdafaada yetersiz kaldığını görünce kalkıp muallakasını okumuştur. Amr b. Hind, Hâris'i cüzzamlı olması sebebiyle perde arkasından dinlemiş, kaside bitince çok memnun olmuş, aradaki perdeyi kaldırarak Hâris'i yanına oturtmuş, ona tabağından yemek ikram etmiş ve neticede Hâris b. Hillize, Amr b. Hind'in Bekr kabilesinin lehinde hüküm vermesini sağlamıştır. Hâris'in muallakasını söylerken 135 yaşlarında olduğu rivayet edilir.

Hâris b. Hillize'nin muallakası, muhtelif şârihlere göre seksen bir ile seksen altı beyit arasında değişmektedir. Şair, klasik Arap kasidesinin yapısına uygun olarak muallakasına aşk ve sevda hâtıraları ile başlayıp devesini övdükten sonra kabilesinin kahramanlıklarını, Amr b. Hind'e bağlılıklarını anlatır ve Tağlib kabilesinin bu hükümdar tahta çıktığında ona itaat etmediğini, zorla itaat altına alındığını, ayrıca kendi kabilesinin Amr'ın babası ile iş birliği yaparak başka bir kabileyi mağlûp ettiklerini, böylece her zaman kral ailesinin yanında yer aldıklarını dile getirir. Muallaka, eyyâmü'l-Arab*a dair bilgiler ve yer adlarıyla birçok nâdir ve garip kelimeler yanında ustaca kullanılmış edebî sanatlar ve ince tasvirler ihtiva etmesi sebebiyle tarihî ve edebî değere sahiptir. Bundan dolayı edebiyat tenkitçilerinin takdirlerini kazanmıştır. Şair, oymağının kahramanlık ve erdemlerini mükemmel bir üslûpla ifade ettiği için fahriye konusunda darbımesel (efḫaru mine'l-Hâris b. Hillize) haline gelmiştir (a.g.e., IX, 565-567).

Hâris b. Hillize'nin muallakasını İbnü'l-Enbârî (ö. 328/940) Şerḥu'l-ḳaṣâʾidi's-sebʿi'ṭ-ṭıvâli'l-câhiliyyât (nşr. Abdüsselâm Muhammed Hârûn, Kahire 1963), Ebû Ca'fer en-Nehhâs Şerḥu'l-ḳaṣâʾidi't-tisʿi'l-meşhûrât (nşr. Ahmed el-Hattâb, Bağdat 1973), Hüseyin b. Ahmed ez-Zevzenî Şerḥu'l-Muʿallaḳāti's-sebʿ (nşr. Muhammed Muhyiddin Abdülhamîd, Kahire, ts.), Hatîb et-Tebrîzî Şerḥu'l-ḳaṣâʾidi'l-ʿaşr (nşr. Muhammed Muhyiddin Abdülhamîd, Kahire 1384/1964, 2. bs.), Ahmed el-Emîn eş-Şinkītî Şerḥu'l-Muʿallaḳāti'l-ʿaşr ve aḫbâru şuʿarâʾihâ (nşr. Fâyiz Terhînî, Beyrut 1988) ve Bedreddin en-Na'sânî (ö. 1943) Nihâyetü'l-ereb min şerḥi muʿallaḳāti'l-ʿArab (Kahire 1334) adlarıyla şerhetmişlerdir.

W. Knatchbull, muallakayı Zevzenî şerhi ve Latince tercümesiyle birlikte yayımlamış (Harethı Moallakah Cum Scholiis Zuzenii, Oxford 1820), daha sonra da J. Vullers aynı şerhle beraber neşretmiştir (Bonn 1827). Hâris b. Hillize'nin muallakası diğer muallakalarla birlikte M. von Arnold tarafından Latince'ye (Septem Moallakat, Leipzig 1850), P. Wolff tarafından Almanca'ya (Muallakat Die sieben Preisgedichte, Rotweil 1857), De Perceval tarafından Fransızca'ya (Essai sur l'histoire des arabes, Paris 1847, II, 366-373) ve Arthur John Arberry tarafından İngilizce'ye (The Seven Odes, London-New York 1957, s. 222-227) çevrilmiştir. Bağdatlı Mehmed Fehmî, muallakanın kırk iki beytini açıklamalarla birlikte (Târîh-i Edebiyyât-ı Arabiyye, s. 834-850), M. Şerefettin Yaltkaya ise tamamını Türkçe'ye tercüme etmiştir (Yedi Askı, s. 114-127).

Hâris b. Hillize'nin muallakasından başka az sayıdaki şiiri, edebiyat ve biyografi kitaplarında parçalar ve beyitler halinde yer almaktadır. Bu şiirler kırk üç beyit kadar olup ilk defa Luvîs Şeyho tarafından 1890'da Şuʿarâʾü'n-Naṣrâniyye adlı eserde toplanmıştır (bk. bibl.). Daha sonra Freitz Krenkow Süleymaniye Kütüphanesi'nde (Fâtih, nr. 5303) şairin küçük bir divanını bulmuş, bunu Amr b. Külsûm'ün divanıyla birlikte tahkik ederek bazı şerh ve hâşiyelerle önce Mecelletü'l-Meşriḳ'ta (XX [1922], s. 591-611), ardından müstakil olarak (Beyrut 1922) yayımlamıştır. Buradaki şiirlerinin tamamı seksen beyit kadardır. O. Rescher'in Almanca'ya çevirdiği divan (Orientalische Miszellen, I [1926], s. 119-128), 1969'da Hâşim et-Taân tarafından ayrıca derlenip şerhedilmiş, yeni bir derlemenin ilmî neşrini de Emîl Bedî' Ya'kūb yapmıştır (Beyrut 1411/1991). Burada, şairin seksen altı beyitlik muallakası dışında altmış dört beyit tutarında muhtelif parçalara ilâve olarak ihtilâflı olmakla birlikte şaire nisbet edilen yirmi sekiz beyit de yer almaktadır

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA