Kanada nerededir ?

Kuzey Amerika'nın büyük bir bölümünü kaplayan Kanada 9.970.610 km2 yüzölçümüyle yeryüzünün ikinci geniş ülkesidir. Güneyden Amerika Birleşik Devletleri, batıdan Büyük Okyanus, kuzeybatıdan Amerika Birleşik Devletleri'nin Alaska eyaleti, kuzeyden Kuzey Buz denizi ve doğudan Atlas Okyanusu ile kuşatılmıştır. Nüfusu 2001 yılı internet verilerine göre 31.198.000 olan ülkenin merkezi Ottawa'dır (344.300); on eyaletten (Newfoundland, Prince Edward, Nova Scotia, New Brunswick, Québec, Ontario, Manitoba, Saskatchewan, Alberta, British Columbia) oluşan ve iki meclisli (senato ve avam kamarası) parlamenter sistemle yönetilen konfederatif bir devlettir.

I. FİZİKÎ ve BEŞERÎ COĞRAFYA
Yüzey şekilleri sade bir görünüş sergileyen Kanada, bu bakımdan güney komşusu Amerika Birleşik Devletleri'nin bir devamı durumundadır. Doğusunda güneyden gelen Appalach dağlarının kuzey uçları içeri sokulurken ortasında jeologların "Kanada kalkanı" adını verdikleri çok eski ve sert kayaçlardan oluşan ve yüzeyinde dördüncü zaman buzullarının izlerini taşıyan bir peneplen yer alır. Batısında da yine Amerika Birleşik Devletleri'nden kuzeye uzanan genç Kayalık dağlar ve onların arasındaki platolar bulunur; ülkenin en yüksek noktasını teşkil eden Logan doruğu da (5951 m.) bu kesimdedir. İklim kuzeyde ve ortada çok sert geçen karasal, güneyde ise çeşitlilik arzeden ılıman niteliktedir. Ülkenin yarısına yakını daha çok iğne yapraklı ağaçlardan oluşan ormanlarla kaplıdır.

Yüzölçümüne göre nüfusun pek az olduğu Kanada'da km2 başına sadece üç kişi düşer. Bu seyrek nüfusun ülke yüzeyinde dağılışı da çok düzensizdir ve yoğunluğun daha çok güney sınırı yakınlarında arttığı görülür; kuzey kesimler ise son derece tenhadır. Ülkede konuşulan resmî diller İngilizce ve Fransızca'dır. Nüfusun yarıya yakını Katolik'tir (% 46,5); ikinci sırayı Protestanlar alır (% 41,2). Müslümanların günümüzdeki oranı % 0,4'tür; fakat bu oran giderek artmaktadır.

Sanayi en fazla Ontario eyaletinde gelişmiştir. Ontario gölünün batı kıyısında yoğunlaşan sanayi merkezlerinin başlıcaları Hamilton (demir çelik), Oshawa ve Windsor'dur (otomotiv). Eyaletin kuzey kesimi zengin doğal kaynaklara sahiptir; burası zengin orman varlığı ile de dikkat çeker. Niagara yarımadası meyve üretimi ve şarap imalâtında önde gelir. Kuzey Amerika'nın en önemli kâğıt üreticisi Québec'tir. Hidroelektrik üretimi yönünden çok zengin olan eyalet ayrıca alüminyum rezervleri, kereste, süt ürünleri ve turizm açısından da önde gelir. British Columbia eyaleti orman ürünleri, balıkçılık, tarım, madencilik bakımından zengin olup çok yüksek bir hayat standardına sahiptir. Eyalet, özellikle ormancılık sanayii alanında ülke iş gücünün % 18'ine iş imkânı sağlamaktadır. Bu eyaletin turizm sektöründen elde ettiği gelir ise yılda yaklaşık 4 milyar doları bulmaktadır. Çinko, altın, gümüş, bakır ve kömür başlıca maden kaynakları arasında yer alır.

Kanada dünyanın hayat standardı en yüksek ülkelerindendir. Yer altı zenginlikleri ülke ekonomisinde büyük önem taşır; demir, amyant, bakır, altın, çinko, gümüş, nikel, kömür ve uranyum başlıca maden kaynaklarındandır. Denizden elde ettiği ürünlerin büyük bir kısmını Amerika Birleşik Devletleri ile Japonya'ya ihraç eder. Tarım ve hayvancılık Kanada'nın birçok kesiminde halkın temel gelir kaynağıdır. Tarım ürünlerinin başlıcaları buğday ve arpadır. Yıllık buğday üretimi (33 milyon ton), nüfusun azlığından dolayı ihtiyaca fazla geldiğinden ülkeyi dünya buğday ticaretinde söz sahibi haline getirmiştir. Hayvancılıkta sığır ve domuz besiciliği ön sıralardadır. Süt ve süt ürünleri önemli ihraç malları arasında yer alır.

II. TARİH
Sadece Kızılderililer'in yaşadığı Kanada'ya Avrupalı beyaz olarak ilk önce IX-X. yüzyıllarda İzlanda ve Grönland'dan bazı göçmenler gelmişse de bunlar yerleştikleri kuzey kıyılarında zamanla yok olmuşlardır. Daha sonraki gelişler ise coğrafî keşifler döneminde İngiltere adına seyahat eden (1497-1498) İtalyan denizcisi Giovanni Coboto (Jean Cobot) ve Fransa Kralı I. François'nın görevlendirdiği İtalyan Giovanni da Verrazzano ile (1524) Fransız Jacques Cartier'nin (1534-1536; 1541-1542) keşif seyahatlerinden sonra gerçekleşmiştir. XVII. yüzyılın başlarında Kanada'nın doğu bölgelerini hâkimiyetleri altına aldıklarını ilân eden Fransızlar bu topraklara Yeni Fransa adını verdiler ve 1608'de Québec'i kurdular. Başlangıçta küçük bir kürk ticaret merkezi olan Québec, aynı zamanda Kızılderililer'i hıristiyanlaştırmaya çalışan misyonerlerin de merkeziydi. Fakat Fransız nüfusu Fransa yöneticilerinin göçmenliği özendirmesine rağmen yerlilerin düşmanca tutumları ve dondurucu soğuklar gibi etkenler yüzünden bir türlü artmadı. Québec 1629'da, güneyde sömürge idareleri kuran İngilizler'in eline geçtiyse de üç yıl sonra Saint-Germainen-Laye Antlaşması ile geri verildi. Bu istikrarsız durum otuz yıl kadar devam etti. XIV. Louis Yeni Fransa'ya büyük ilgi gösterdi ve önce Batı Hindistan Şirketi'ni kurup (1664) arkasından yerlilere karşı savaşmak üzere bir alay asker gönderdi. XIV. Louis'nin tayin ettiği ilk yönetici Jean Talon (1665-1672) Fransa'dan genç kız ve bekâr kadınlar getirterek yeni yerleşmeleri teşvik etti; tarımı, balıkçılığı ve çeşitli zanaatları canlandırdı. Onun kurduğu yönetim devamlı bir gelişme gösterdi, ekonomi güçlendi ve coğrafî keşiflerin hızlanması sonucu ülke toprakları genişledi. Fakat bu durum İngiltere ile Fransa'yı karşı karşıya getirdi ve gerek Avrupa'da gerekse Kuzey Amerika'da cereyan eden uzun savaşlar sonunda nüfusu ancak 50.000'e çıkmış olan Yeni Fransa, güneyindeki İngiltere'nin 1 milyonu aşkın nüfuslu on üç sömürge idaresi karşısında yenildi ve 1763 Paris Antlaşması ile İngilizler'in eline geçti. Yeni Fransa'nın Québec hariç bütün toprakları İngiliz eyaletleri arasında paylaştırıldı; yalnız Québec başlı başına bir eyalet olarak Fransız ahalisinin elinde bırakıldı ve daha sonra buraya din (Katolik), dil (Fransızca) ve hukuk (Fransız hukuku) özgürlüğü tanındı (1774). 1791'de İngiltere Parlamentosu'nun kabul ettiği bir kanunla bölge, İngilizler'in çoğunlukta olduğu Yukarı Kanada ve Fransızlar'ın çoğunlukta olduğu Aşağı Kanada adlarıyla ikiye ayrıldı. Ancak 1841'de yeniden birleştirilerek tek bir koloni haline getirildi. 1867 yılında çıkarılan Kanada yasası çeşitli kolonilerin üye olduğu konfederatif bir yapı öngörüyordu. 1931'de Kanada, W. L. Mackenzie King önderliğindeki Liberal Parti'nin çabaları sonucu İngiltere tahtına bağlı egemen bir devlet haline geldi. II. Dünya Savaşı'nda tarihinde ilk defa bir ülkeye savaş açarak Almanya'ya karşı müttefiklerin yanında yer aldı. Barıştan sonra İngiltere ile olan son bağlarını da kopardı ve sadece İngiliz Uluslar Topluluğu'na (Commonwealth) üye tamamen bağımsız bir devlet hüviyeti kazandı.

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA