Seyfullah Efendi Kimdir, Tarihte Önemi Nedir?

Bugünkü Bosna-Hersek Cumhuriyeti’nin Konjiç (Belgradcık) kasabasında doğdu

--
--> Babası Hacı Sâlih Ağa Proho Mekke'de, dedesi Hacı Mustafa Efendi hac yolculuğundan dönerken Kahire'de öldü. Seyfullah Efendi Prohozâde (Prohić) ilk öğreniminin ardından devam ettiği Konjic Medresesi'nde Ömer Efendi Humo'dan ders aldı. Daha sonra Saraybosna'da Gazi Hüsrev Bey Medresesi'nde tahsilini sürdürdü. Burada Saraybosna müftüsü ve ilk reîsülulemâsı olan Mustafa Efendi Hacıömeroviç ve Hasan Efendi Spaho'nun derslerine katıldı. 1883 yılında gittiği İstanbul'da yüksek öğrenimini tamamlayıp 1893'te icâzet aldı. İstanbul'daki hocaları arasında Mustafa Hakkı b. Halîl el-Cum'avî ve Manastırlı İsmâil Hakkı Efendi zikredilmektedir. Ertesi yıl Saraybosna'ya döndüğünde reîsülulemâ tarafından kendisine verilen kadılık görevini kabul etmeyip Konjiç'te öğretmenlik yapmayı tercih etti. On bir yıl süreyle Cazin'deki medresede müderrislik görevini üstlendi. 1908'de Saraybosna'daki Şeriat ve Kadılık Okulu'na İslâm hukuku hocası olarak tayin edildi ve uzun süre çalıştığı bu kurumdan emekli oldu (1926). 1930'da gözlerini kaybetti. 29 Aralık 1932 tarihinde vefat etti.

Fıkıh ve ferâiz ilminde uzman sayılan, Boşnakça yanında Arapça ve Türkçe de bilen Seyfullah Efendi bu üç dilde eser vermiştir. Bosna-Hersek'te İslâmî ilimlerde Arapça ve Türkçe yazan son dönem âlimlerinden biri olduğu gibi bu sahada Boşnakça yazan neslin ilk temsilcilerinden biri olarak kabul edilmektedir. Ana dilinde eğitimin daha verimli olacağını düşünen Seyfullah Efendi diğer müslüman milletler gibi Boşnaklar'ın da kendi dilleriyle yazılan kitaplar sayesinde dinlerini daha kolay öğrenebileceklerine işaret etmekte ve bu faaliyetin ulemâ için bir farz-ı kifâye olduğunu belirtmektedir (Islamski Svijet, sy. 22, s. 4). Bu yaklaşımı bölgedeki âlimler tarafından desteklenmiş, çalıştığı kurumlarda ve özellikle Saraybosna'daki Şeriat ve Kadılık Okulu'nda kadıların yetişmesine katkısı olmuştur. Türkiye'deki İlâhiyat fakültelerine ve İslâmî ilimlere katkısı olan Muhammed Tayyib Okiç onun öğrencisidir.

Eserleri. Çoğu risâle şeklinde olan eserlerinin yalnızca bir kısmı neşredilmiştir. 1. Tecvîdü'l-inâs. Arap harfleriyle Boşnakça kaleme alınmıştır (Sarajevo 1907, 1927). 2. Ahvâl-i Nisâ. Yine Boşnakça yazılan bir risâledir (Sarajevo 1907, 1927). 3. Zübdetü'l-ferâʾiż. Hanefî mezhebine göre ferâiz konularını içeren bu Arapça eser Saraybosna'daki Şeriat ve Kadılık Okulu'nda ders kitabı olarak okutulmuştur (Sarajevo 1327/1909). 4. Dürr-i Yektâ Tercümesi. Türkçe'den Boşnakça'ya bir çeviridir (Cazin 1911). 5. Kitâbü'n-Nikâḥ. Bosna hükümetinin 15 Ekim 1916 tarihli kararıyla Saraybosna'daki Şeriat ve Kadılık Okulu'nda ders kitabı olarak okutulmuştur (Fatima Omerdić, XXV-XXVI [2007], s. 339) (Sarajevo 1916). 6. Eṣaḥḥu'l-aḳżıye fî lübsi'l-ḳalensüveti'n-Naṣrâniyye (Sarajevo 1919). Eserin arkasında dört sayfalık Boşnakça bir muhtasarı da mevcuttur (Fatima Omerdić, XXV-XXVI [2007], s. 339-340). 7. Aḥsenü'l-vesîle fî maʿrifeti'l-veṣâyâ ve'l-vaṣiyye (Sarajevo 1338/1920). 8. Smrt Hazreti Fatime. Hz. Fâtıma'nın vefatını konu alan bu manzum eser Arap harfleriyle Boşnakça kaleme alınmıştır (Sarajevo 1343/1924, 1360/1941). 9. Şürût-i Salât. Türkçe'den Boşnakça'ya bir çeviri olan eserin Latin harfleriyle çeşitli neşirleri vardır (Sarajevo 1930, 1931, 1933, 1940, 1943) ve her neşirde bazı ilâveler yapılmıştır. 10. Bidâyetü'l-inâs: Najbolji Ilmihal na Bosanskom Jeziku. Arap harfleriyle Boşnakça kaleme alınmış bir ilmihaldir (Sarajevo, ts.).

Seyfullah Efendi'nin Boşnakça, Arapça ve Türkçe henüz neşredilmemiş eserleri de vardır. ʿUmdetü'l-ferâʾiż adlı kendi eserine İstanbul'daki tahsili döneminde yazdığı ʿUḳdetü'l-ferâʾiż şerḥu ʿUmdeti'l-ferâʾiż adlı şerh Saraybosna Gazi Hüsrev Bey Kütüphanesi'nde kayıtlıdır (Dobrača, II, 902-903). Yazma nüshaları bulunan diğer belli başlı Arapça eserleri de şunlardır: ʿUmdetü'l-ferâʾiż, Lübbü'l-ferâʾiż, Hediyyetü'ṭ-ṭullâb fî üslûbi muṭâlaʿati'l-kitâb, el-Fevâʾidü'n-nefîse fî tertîbi'l-ḥucec ve'l-aḳyise, Teshîlü'l-vuṣûl, Şerḥu Dîbâceti ʿAlî Kuşcî, Taʿlîḳāt ʿale'l-ḳavli'l-ḫâmis, Teshîlü'l-ferâʾiż, Nüzhetü'r-râʾiḍ şerḥu Zübdeti'l-ferâʾiż, Kitâbü'l-ʿİbâdât maʿa muḳaddimeti'l-fıḳh, Hediyyetü'l-evṣıyâʾ, Kitâbü'l-Mevâʾiż. Osmanlı Türkçesi ile kaleme aldığı eserlerin başlıcaları şöylece sıralanabilir: Tuhfe-i Sıbyân der Tecvîd-i Kur'ân, Kavâid-i İ'râb, Kavâid-i Sarfiyye, Mâ Yentefiu bihi'l-mer'ü ba'de mevtih. Boşnakça kaleme aldığı eserlerin başlıcaları da şunlardır: Ma'lûmât-ı İbtidâiyye, Tecvîdü'l-Kur'ân, Teshîlü't-tecvîd, Kifâyetü'n-nisâ, Mesâil-i Dîniyye, Mesâil-i Fıkhiyye, Vezâif-i İslâmiyye, Tedrîbü'l-mübtedî fi'l-Arabî (yazma olarak günümüze ulaşan eserleri hakkında bk. Handÿić, el-Cevherü'l-esnâ, s. 104-105; Šabanović, s. 617-620; Dobrača, II, 902-903; Ahmić, s. 364-366; Muharem Omerdić, s. 16-17; Fatima Omerdić, XXV-XXVI [2007], s. 338-341). Onun üç sayfadan ibaret otobiyografisi Gazi Hüsrev Bey Kütüphanesi Arşivi'nde kayıtlı olup (nr. A-3610/TO) Muharem Omerdiç tarafından Boşnakça'ya tercüme edilmiştir ("Autobiografija", Islamska Misao, sy. 85-86, Sarajevo, 1986, s. 18-19).

Kaynak: TÜRKİYE DİYANET VAKFI İSLAM ANSİKLOPEDİSİ

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA