2 SORU 2 CEVAP
UĞUR KARAKULLUKÇU: Gomis'le ilgili düşünceniz nedir Hıncal abi? Arka arkaya 3 kritik penaltı vuruşunda başarısız oldu ama Süper Lig'de 27 golü var, krallık yarışında en iddialı isim. Seveni de var, eleştireni de var. Siz nereye koyuyorsunuz Gomis'i?
HINCAL ULUÇ: Gomis, arka arkaya müthiş goller atıp Galatasaray tribünlerinin sevgilisi olduğu günlerden birinde, yine bir maç sonrasında gollerini atmış ve yayıncı kuruluşa bir röportaj vermişti. Ertesi gün A Spor'da bizim 90'a programımızda Kemal Belgin dedi ki,
"Maçtan sonra Gomis'in röportajdaki kıyafetini gördünüz mü? Takım elbise, kravat, yukarıdan aşağı… Dört dörtlük bir elbise! Dedi ki Kemal,
"Maç bitti, saat 21.00'de eşofmanla Florya'ya gitmiyor, takım elbiseyle gidiyor. Bu Gomis'in geleceğini düşünün." Ne dediği açık…
Jupp Derwall, 2000 yılında şampiyon olan Galatasaray'ın temelini atarken maçtan sonra takımı kampa alırdı, maçtan önce değil! Sohbetimizde
kendisi derdi ki, "En önemli gece budur.
Maç gecesi dinlenmezse o kaslar, o adaleler işe
yaramaz. Antrenmana hazır olmaz. Antrenmana
hazır olmayan kasla da ertesi gün maç doğru dürüst
oynanmaz. Bütün futbolcular maç kazanılmışsa
sevinçle eğlenmeye gittikleri
için o gece dinlenilmez. Onun için
kampa alıyorum."
Şimdi böyle bir şey
yok. Ne yaptığını
takip eden yok.
Gomis'in geceleri nerelerde olduğunu en iyi magazin muhabirleri biliyor. İşte bugünkü
Gomis'in hali. Sevgili
Kemal kardeşim aylar
evvel TV'de söylemiştir bu
durumu.
KARAKULLUKÇU: Penaltı konusunda ne demeliyiz? Herkesin aklında Beşiktaş ve Akhisar maçı var ama Konya maçındaki daha kritikti, gerideydi çünkü Galatasaray.
ULUÇ: Penaltı kaçırması konusunda kusur yüzde 100 ama yüzde 100 Fatih hocada. Bir
takımın bir tane penaltıcısı olur. Bir de onun
yedeği olur. Eğer Fatih diyorsa ki,
"Gomis benim penaltıcımdır" diye, ben Fatih hocanın benimle alay ettiğini düşünürüm. Böyle bir
şey olamaz. Gomis penaltıcı değil ama Galatasaray'ın
penaltıcısı da belli değil.
Selçuk bir derece penaltıcıydı... Selçuk seyirci tarafından yuhalanmaya başladığından beri penaltıcı olma özelliğini kaybetti. Çünkü kaçırırsa, Galatasaray'daki kariyerini o seyirci bitirir. Bunu Fatih de biliyor, Selçuk da biliyor. Böyle baskı altındaki bir adam penaltı atmaya nasıl gider onu bilemiyorum. Frikik atar, frikik kaçarsa kaçar. Atarsa Selçuk'un itibarı geri gelir. Ama penaltı kaçırma ihtimali milyonda bir bile olsa Selçuk bu riski göze alamaz. Alamadığı için de Selçuk topa doğru dürüst vuramaz.
Penaltı kurtarılmaz... Kural bu! Penaltı kaçırılır. Kaçırma da beyinde başlar. Yani penaltı atacak adamın beyninin çok
rahat olması lazım. Çok soğukkanlı olması lazım...
En kritik anda bile o penaltıyı atacak durumda
olması lazım.
Gomis ağladı ama maç berabere bitse kaç saat, kaç gün ağlayacaktı? Şampiyonluğu kim kaybetmiş olacaktı? O kadar gol atan, attıran Gomis mi yoksa Galatasaray mı? Futbol böyle bir şey! Bu nedenle penaltıcı, fevkalade soğukkanlı bir usta olacak.
Penaltıcının kim olacağına dair bir fikrim yok, Galatasaray'da ben antrenman yaptırmıyorum ki, kimseyi bilmiyorum. Bunu bilmesi seçmesi gereken Fatih Terim... Fatih'in penaltıcısı belli ki Gomis.
"Kaçırsa da ona attırırım, benim penaltıcım Gomis" dediğine göre demek ki ötekiler Gomis kadar bile vuramıyor. Şampiyonluğa giden koskoca Galatasaray'da penaltı atacak adam yok. Ehvenişer diye Gomis atıyor.
Böyle şey olur mu?