Şarm El-Şeyh; muhteşem doğası, rengarenk balıklar ve mercanlarla dolu turkuvaz renkli denizi ve dalıştan safariye kadar zengin aktivite seçenekleriyle dolu dolu bir tatil sunuyor. THY ile 2 saat 45 dakikalık uçuşla gece yarısı Şarm El-Şeyh'e vardığımızda hava sıcaklığı 19 dereceydi. 'Mısır'ın Antalya'sı' dediğim Şarm El-Şeyh'te Rixos Seagate Sharm'da konakladım. 7 bin yıllık bir tarihe sahip olan Şarm El-Şeyh'te hayat turizm üzerine kurulu. Güneşin 12 ay boyunca cömertçe parladığı belde; deniz-güneş-kum tatilini sevenler için tam bir cennet. Turkuvaz renkli Kızıldeniz'in güzelliğini, pembemsi dağların çevrelediği bölgede kış aylarında da yüzülebiliyor.
ÇÖLDE SAFARİ DENEYİMİ
Şarm El-Şeyh'te merakla beklediğim aktivitelerden biri de çöl safarisiydi. Safari öncesi, yüzümüzü kumdan korumak için poşu taktık, ardından ATV araçlarına atlayıp Sina Çölü'ne doğru yola çıktık. Yüzümüze vuran rüzgar ve kuma rağmen hayli keyifli bir gezi yaptık. Safari sonrası dinlenmek için, yer minderlerinin bulunduğu Bedevi çadırına geçtik. Şarm El-Şeyh'teki ikinci günümüzde, dünyanın en popüler dalış noktalarından biri olan Kızıldeniz'e tekneyle açıldık. Tüple ve şınorkelle dalan turistler, Kızıldeniz'in rengarenk balıkları ve mercanlarını keşfediyor. Balık avlamanın yasak olduğu denizi korumak için sıkı kurallar uygulanıyor. Konakladığımız Rixos Seagate Sharm'ın aşçısı Türk olduğu için yemek konusunda hiç yabancılık çekmedik. Ancak Mısır'daki aşırı baharatlı yemekler, hassas bir midesi olanların hoşuna gitmeyebilir.
SEYAHATTEN KISA NOTLAR
Yılın 12 ayı denize girilebilen Şarm ElŞeyh'ten dönerken, kum fırtınası alarmı verildiği için uçağımız rötar yaptı.
Mısır'ın yerel parası değer kaybettiği için alışveriş sırasında 1 dolar bozdurmanız bile yeterli olacaktır.
Bölgeye iki yılda bir yağmur yağıyor.
Mısırlılar, benzin fiyatının sudan ucuz olduğunu söylüyor.