Savcı, "Evlilik birliği içinde eşlerden birinin başka biriyle diğer eşi aldatmasının haksız tahrik oluşturacağı yerleşik birçok Yargıtay uygulamasıyla sabittir" diyerek sanığın aldatma iddiasının mahkemece araştırılmadığını bu nedenle sanık hakkında haksız tahrik indirimi uygulanması yönündeki talebini tekrarladı. Şikayetçiler ise sanığın tahrik indirimi almak için bu iddiada bulunduğunu belirterek eski kararda direnilmesini talep ettiler.
KADEM ÜYELERİ BASIN AÇIKLAMASI YAPTI
Duruşma öncesi basın açıklaması yapan Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) hukuk kurulundan avukat Canan Sarı basın açıklaması yaptı.
Avukat Sarı, sanığın televizyonun sesini açarak ve defalarca ateş ederek katletmesinin tasarlama fiilini açıkça ortaya koyduğunu belirtti. Sarı, "Dosyadaki delillerle örtüşmeyen ruhsatsız bir silahla yakın mesafeden dört el ateşlenerek öldürülen bir kadın söz konusuyken delili olmayan aldatma haksız tahrik indirimi olamaz. Adaletin tesis edilebilmesi ve vicdanların huzur bulması için ilk derece mahkemesinin kararında direnmesini, savcı mütalaasındaki haksız tahrik indiriminin söz konusu bile edilmemesini talep ediyoruz" dedi.
İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, Samsun T Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu sanık Recep İnçke sağlık sebebiyle hastanede olduğu gerekçesiyle katılamadı. Duruşmada, şikayetçiler Caziye Ece, Hasan Ece ve Sekine Ece hazır bulundu.
ŞİKAYETÇİLERİN AVUKATI: "ESKİ HÜKÜMDE DİRENİLSİN"
Şikayetçilerin avukatı Mustafa Haki Okuducu, "Her ne kadar mahkemeniz Yargıtay'ın bozma ilamına uyulmasına karar vermişse de sanığın ruhsatsız silahını olay günü eve götürdüğü, evde televizyonun sesini sonuna kadar açtığı göz önüne alındığında olayda taammüdün unsurlarının bulunduğu açıktır. Savcının haksız tahrik hükümlerinin uygulanması talebini kabul etmemiz mümkün değildir. Maktul sanık hakkında boşanma davası açmıştır. Sanık bu davayı kabul etmemiştir. Maktulün kendisini aldattığı şeklinde bir delili olsaydı boşanma davasını kabul ederdi. Sanığın eski hükümdeki gibi taammüden eşi öldürmek suçundan dolayı cezalandırılmasını talep ederim" dedi.
"İNDİRİM ALMAK İÇİN BU ŞEKİLDE KONUŞMAKTADIR"
Şikayetçi Hasan Ece ise "Sanık kız kardeşime sürekli şiddet uygulamaktaydı. Bir kez bizim yanımızda kardeşim kendisine 'Ben hiçbir şey konuşmadan sen sürekli şiddet uyguluyorsun seni boşayacağım' dediğinde 'sen beni boşayamazsın seni öldürür 10 yıl yatar çıkarım' şeklinde konuşmuştu. Sanık tahrik indirimi almak için bu şekilde konuşmaktadır. Cezalandırılmasını istiyorum" dedi. Diğer sanıklar da eski kararda direnilmesini talep ettiler.
SAVCI: "ALDATMA İDDİASINI MAHKEME ARAŞTIRMAMIŞTIR"
Duruşma savcısı ise mütalaasında, "Evlilik birliği içinde eşlerden birinin başka biriyle diğer eşi aldatmasının haksız tahrik oluşturacağı yerleşik birçok Yargıtay uygulamasıyla sabittir. Somut olayda sanık savunmalarında eşinin kendisini aldattığını iddia ettiği kişiye dair somut bilgiler vermiş ancak karar verilmeden önce bu bilgiler doğrultusunda mahkemece herhangi bir araştırma yapılmamıştır. Sanık yine aldatma olgusuyla ilgili maktulün cep telefonunun incelenmesini istemiş, ancak herhangi bir araştırma yapılamamıştır. Boşanma davasındaki deliller yargılamamıza tamamen esas teşkil etmemektedir" diyerek sanığın "Haksız tahrik altında kasten öldürmek" suçundan cezalandırılmasını istediği bir önceki mütalaasını tekrar etti.
SANIK AVUKATI: "TAHRİK HÜKÜMLERİ UYGULANSIN"
Sanık Recep İnçke'nin avukatı ise müvekkilinin öldürme kararını önceden verip vermediğinin belli olmadığını belirterek olayda tasarlama olmadığını savunarak hakkında tahrik hükümlerinin uygulanmasını talep etti.
DURUŞMA ERTELENDİ
Mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Kağıthane'de 7 Aralık 2016'da Recep İnçke, kendisinden boşanmak isteyen eşi Nisa Ece İnçke'yi, silah sesini bastırması için televizyonun sesini sonuna kadar açarak kurşun yağmuruna tutmuştu. Ağır yaralanan kadın hayatını kaybederken, İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi Recep İnçke'nin "Tasarlayarak eşi kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis ve "Ruhsatsız silah bulundurmak" suçundan da 2,5 yıl hapis cezasına çarptırılmasına karar vermişti. Yargıtay 1. Ceza Dairesi ise "olayda, sanığın suçu tasarlayarak işlediğine ilişkin delil bulunmadığı gözetilerek cezanın 'kasten öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis verilmesi gerekirken 'tasarlayarak kasten öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildiği gerekçesiyle kararı bozmuştu.
