Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

Gene susuyor hep susuyor

İlçe örgütlerindeki taciz skandallarıyla sarsılan CHP'de şimdilik vukuat sayısı sekiz... Bakalım daha da artar mı?
Bunlar iktidar ve para açı oldukları gibi aynı zamanda "kadın açı" galiba...
Hatırlarsanız İstanbul'da bu sözde sosyaldemokratları bitiren ve yirmi beş yıl bir daha belediye yüzü göstermeyen İSKİ skandalı da bir kadın meselesinden çıkmıştı.
Muharrem İnce elbette topa bodoslamadan daldı.
Açık yakalamış bir kere...
Rahatsız olduğunu belirtiyor.
Hatta, utanmış.
Haklıdır.
Genel merkezin bu iddiaları saklamamasını, örtbas etmeye çalışmamasını, üzerine gitmesini istiyor.
Yani açık açık konuşulsun, tartışılsın istiyor.
Fakat aynı Muharrem İnce, "suikast iddialarının" uluorta konuşulmasını da istemiyor.
Hani şu, gündem değiştirmek için uçurulan "Ekrem İmamoğlu'nu vuracaklar" balonu...
Demek ki ucunda seks olursa ortalığa dökülsün, ölüm olursa kapatılsın.
Bir türlü "oğlum Ekrem, seni kim vursun, niçin vursun, sen o kadar önemli bir adam mısın" diyemedi.
Orduyu satılmışlıkla suçlayan CHP milletvekilinin yediği haltı da "acemilikle" açıklıyor... Meğerse derdini anlatamamış...
Sen CHP'de kalsam mı gitsem mi kararını bir türlü veremeyip topu hep taca atarsan, şişi de kebabı da yakmamak için uğraşırsan işte böyle "kontrpiyede" kalırsın, ters ayakta yakalanırsın.
Bunu ince politika sanırsın, seçmeni de aptal.

***

Aynı Muharrem İnce "adım adım Anadolu" gezilerine ara vermiş.
Yok, soğuktan değil, koronadanmış.
Partinin ismi ve logosu hazırmış, sır gibi saklıyor.
Herhalde açıklamak için bir "milli bayram" gününü kolluyor, 23 Nisan, 19 Mayıs...
Aslında 19 Mayıs'ta Samsun'a gidip oradan bir güneş gibi doğmalıydı, sonra Erzurum, Sivas, Ankara... Kulağını tersten gösterdi.
Biri ona şunları anlatmalı:
CHP yönetimini çok da haklı olarak eleştirmek, bir siyasi program değildir.
Bir şey önermiş olmak için önerilen "senato" vaadiyle oy moy alınmaz.
"Mazotu beş lira yapacağım" gibi kandırmacalarla hiç alınmaz. Türk köylüsü senin gibi politikacıları suya götürür susuz getirir.
Politika yapacaksan "dişe dokunur" birşeyler söylemek zorundasın.
Parti kuruyorsun ama "bana haksızlık ettiler" ağlamasından ve "Kemal Bey'in yerine beni getirin" zırlamasından ileri gidebilmiş değilsin.
"Bu kafayla giderlerse baraja takılırlar" diyorsun.
Peki sen bu kafayla gidersen barajı geçebilecek misin?
"Ne sağcıyız ne solcu" kafasıyla bir yere varılmaz, Mustafa Sarıgül'den bir farkın olsun...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA