Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Cumartesi notları: Bir tuhafım!

Sosyal medyada gördüğüm, dili pek güncel fakat derinliği çok kimi sözler var ki beni olduğum yere mıhlıyor. Bir örnek: "Tufan gelene kadar Hz. Nuh'a da komplocu diyorlardı."

***

Sürekli takip ettiğim haber platformu, hava durumu haberi veriyor: "Marmara 5 gün yağmurdan kurtulamayacak."
Bu nasıl bir şuur? Daha doğrusu, şuursuzluk!
Yağmuru "rahmet" olarak görmekten "çarçabuk kurtulunması gereken" bir hava hâli olarak görmeye ne zaman başladık da haber diline böyle yansıdı?

***

İstanbul Anadolu yakasında Batı Ataşehir, Avrupa yakasında Beylikdüzü ve çevresi size ne düşündürüyor, bilemem. Bana kendine yabancılaşmaya ısrarla karar vermiş bir toplum manzarası olarak görünüyor.
Uluslararası havalimanları gibi "yersiz yurtsuz" semtler üretiyoruz.
Eh şimdi emlakçılar oralar için ilanlar vermeye başladılar: "Ülkemizde yoğunluğu giderek artan Rus topluluğu için mükemmel yaşam alanları..."
"Körfez ülkelerinden gelen dostlarımız için özgürce hayatlarını sürdürebilecekleri siteler.."
Şaşırıyor muyuz? Hayır!

***

Kiev Belediye Meclisi, Rusya geçmişiyle ilgili 32 cadde, bulvar ve sokak ismini değiştirmeye karar vermiş. Eh diyorsun, adamlar Rusya'yla savaş halindeler, öfkeleri var, vs.
Ama Dostoyevski Caddesi'nin adını değiştirip Andy Warhol yapmak ne yahu?
Ukraynalıların bu kadar "pop"laşmalarında hiçbir milli yan yok! Orası net!
Peki ne var? Söyletmeyin şimdi!

***

Küreselci çetenin düşünce kuruluşu Dünya Ekonomik Forumu, 2030 Beslenme Programı'nı sunmuş...
Bir kere şunu bilmek zorundaymışız: "Yaklaşık yedi yıl içinde taze meyve ve sebzenin yerini sentetik takviyeler alacak"mış.
Eh, alıştırılıyoruz kaç yıldır. Enginar yerine kaşık kaşık enginar tozu yutanlar biliyorum.

***

Şunu da not edelim: Karbon ayak izini sıfıra indirmek için yüzde 40 daha az besin tüketmek durumunda kalacakmışız. Alternatif kuruluşlar, küreselcilerin "Her şeyim kirada, mutluyum" sloganından esinlenerek dalgalarını geçiyorlar: "Hiçbir şey yeme, mutlu öl!"

***

Çengelköy fırınından (odun ateşinde pişen simit ve ekmekleri enfestir) üç simit aldım, 21 lira ödedim geçen gün. Bir tuhafım! Böyle giderse, kruvasan snobluğunda bir atıştırmalığa dönüşecek simit.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA