Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Son gülenleri güzel gülecek olan asır...

Kabul edin ki dünyaya erken gelmişiz. Bunu sadece benim gibi 60'lı yaşlarını sürenler için söylemiyorum. Bugün 30'lu, 40'lı yaşlarda bulunanlar için de, "Dünyaya erken gelmiş olmak sendromu" geçerli değil mi?
Bundan 20 yıl sonra Türkiye'nin de, dünyanın da nerede olacağını tahmin edebiliyor musunuz?
Ben 83 yaşındayken, AB'ye girmiş olmamızın üzerinden en az beş yıl geçmiş olmasına rağmen, muhalefetteki CHP'nin Genel Başkanı Deniz Baykal herhalde o zaman da "Bu iktidar böyle yapmayacaktı" diyerek o zamanki iktidar kim ise ona yüklenmekte olmayacaktır.
Bundan 20 yıl öncesinin Türkiye'sini ve dünyayı hatırlayın. 1985'te Türkiye'de 12 Eylül Rejimi biteli henüz üç yıl olmuştu ve iktidarda Turgut Özal vardı. Henüz Türk Lirası konvertibiliteye geçmemişti. Sovyetler Birliği'nde Gorbaçev "Perestroika" ve "Glasnost"u yeni ilan etmişti. Henüz internet de yoktu, GSM telefonları da yoktu. Clinton ABD Başkanı olmamıştı, hatta Baba Bush bile daha Beyaz Saray'da değildi.
"Kıbrıs Sorunu" yine vardı, "Güneydoğu Sorunu" içindeki "Kürt Realitesi" henüz terörden soyutlanmamıştı.
Düşünün ki 1985'te 20 yaşında olanlar şimdi 40 yaşındalar. Onlar bile AB'ye tam uyum sağlamış bir Türkiye'nin çocukları ve hatta torunları için bir anlam ifade edeceğini düşünüyorlar.
Nazım Hikmet'i düşünüyorum. Siyasi düşüncesi yüzünden 20'nci yüzyılın önemli bölümünü önce hapiste, sonra da ülkesinden uzakta geçirmek zorunda kalmasına rağmen "Son gülenleri güzel gülecek olan" diye tanımladığı geçen asra değil de, bugün 21'inci yüzyıla yazsaydı şiirini.
"- Uyumak şimdi,/ uyanmak yüzyıl sonra, sevgilim.../- Hayır,/ kendi asrım beni korkutmuyor/ ben kaçak değilim./ Asrım sefil,/ asrım yüz kızartıcı,/ asrım cesur,/ büyük/ ve kahraman./ Dünyaya erken gelmişim diye kahretmedim hiçbir zaman./ Ben yirminci asırlıyım ve bununla övünüyorum,/ Bana yeter/ yirminci asırda olduğum safta olmak/ bizim tarafta olmak/ ve dövüşmek yeni bir âlem için.../- Yüz yıl sonra, sevgilim.../- Hayır, her şeye rağmen daha evvel./ Ve ölen ve doğan/ ve son gülenleri güzel gülecek olan yirminci asır/
(benim şafak çığlıklarıyla sabaha eren müthiş gecem)/ senin gözlerin gibi, Hatçem,/ güneşli olacaktır."
"Yeni bir âlem için" dövüşmek değil, çalışmak, değişmek ve reform yapmak gerekiyor şimdi. Ama bunun şiiri ve şarkısı eksik nedense.
İnsanların önlerinde açılan o büyük ufuktan heyecan duymaları bile bazıları tarafından garipseniyor, hatta kınanıyor.. "Ek Protokol"e veya "Çerçeve Belgesi"ne takılıp yarını görmezden gelmeyi yeğliyor bazıları.
1985'te Berlin Duvarı hâlâ vardı, iki Almanya birleşmemişti ve Doğu Avrupa ile Batı Avrupa'yı Demirperde ayırıyordu.
20 yıl öncesini uzak tarih kadar unutmadınız mı ve 20 yıl sonrasını tahmin edebiliyor musunuz? 20 yıl sonra Tayyip Erdoğan 71 yaşında, Deniz Baykal 87 yaşında, Süleyman Demirel de 101 yaşında olacaklar. Benim torunlarımın biri 20, diğeri 21 yaşında olacak 2025'te.
Kabul edin ki dünyaya erken gelmişiz. Bu yüzden bazılarımızı yarından çok bugün ve dün daha fazla ilgilendiriyor.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA