Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Tarihi doğru yorumlayalım

Dünya tarihini değişen zamanlara göre değerlendirdiğinizde büyük yanılgılara düşebilirsiniz. Örneğin, gelişmişlik kavramı sadece Avrupa'nın malıdır. 18. yüzyıldan sonra Japonya ve Amerika Birleşik Devletleri devreye girince gelişmişlik biraz daha gelişti.
Ama bugün geçmişin en gelişmemiş toplumlarına örnek olarak gösterilen Çin, şu anda Amerika Birleşik Devletleri'ni titretiyor. Ya da Avrupalıların küçük gördüğü Ruslar, Sovyetler'i de aşıp nükleer bir güç olarak dünya siyasetine ağırlığını koydu.
Bu gerçekleri hatırlayınca Türkiye'nin de dünü ile bugünü arasındaki farkı çok iyi görebilirsiniz. Galiba bütün mesele yönetimden geçiyor. Eğer yöneticiler kısa süreli iktidarlarından başka bir şey düşünmezlerse yönettiği ülkeler de olduğu gibi kalıyor. Ama bugünkü Türkiye'den görüyoruz ki, her alanda dünyayla rekabet etmek bizim için de mümkün.
Almanların 1930'larda yaptığı otobanları bugün inşa etmek marifet değil, ama bunu bile yapamıyorduk.

KIYMETİMİZİ BİLELİM
Dün Yunanistan'da bir tartışma vardı. Türkiye'yle baş etmek için Amerika'dan, Fransa'dan silah almaya çalışan Yunanistan'ın yönetimini eski başbakanları şöyle eleştiriyordu:
"Eğer Yunanistan, Türkiye ile baş etmek istiyorsa sağdan soldan silah dilenmek yerine Türkiye'nin yaptığı gibi kendi silahını üretmelidir."
Yaşadığımız zaman Türkiye'nin her şeyi başarabileceğini kanıtladı. Her alanda atılım yapmak, her alanda yeni hedefler koymak, alt ve üstyapıyı yenilemek artık Türkiye için günlük icraatlar arasında.
Dünya tarihi de böyledir. Mao'nun Çin'ini hatırlayın, bir de bugünün Çin'ini düşünün. Bugün Çin, Tayvan'ı hafif buluyor. Kendine rakip olarak Amerika'yı görüyor. Veya bir zamanların sömürge Hindistan'ını düşünün. Bugünün Hindistan'ı iletişim dünyasının yıldızları arasında.
Biz Türkler, siyaseti bu boyutlarıyla değerlendirirsek şu anda sahip olduğumuz yönetim biçiminin kıymetini biliriz. Bütün mesele geçici koltuk hevesi sahibi olmak değil, ülkeleri yarına hazır hale getirmektir.
2000'li yıllara girerken yaşadığımız krizleri ve koalisyonları hatırlayın, ne demek istediğimi anlarsınız.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA