Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BERCAN TUTAR

Batı artık denklem dışı

ABD liderliğindeki 134 ülkeye karşı verdiği 20 yıllık bir mücadeleden sonra Afganistan'da askeri ve siyasi zafere ulaşan Taliban, kuşkusuz eski Taliban olmayacak.
Ama eskisinden çok farklı bir değişim göstermesini de beklememek lazım. İçeriye ve dışarıya kuşatıcı mesajlar veren Taliban liderleri, köklerine ve değerlerine bağlı kalarak dünyaya açılmayı planlıyor.
1995-2001 yılları arasındaki ilk Taliban rejimini sadece Pakistan, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) tanıyordu.
Taliban'ın yeni iktidarını bu ülkelere ek olarak Türkiye, Çin, Rusya, Katar ve hatta İran'ın da tanıması bekleniyor.
Haliyle yeni Afganistan'ın inşasında başta ABD olmak üzere Avrupa ülkeleri daha şimdiden denklem dışı kalacak.
Taliban'ın açıklamalarından da anlıyoruz ki yeni Afganistan'da ağırlık artık Batı'da değil Asya güçlerinde olacak. Zaten The New Yorker'dan Robin Wright'ın 'onursuz ve aşağılayıcı bir kaçış' olarak nitelediği ABD'nin Afganistan'dan çıkışı sonrası kaotik bir ortama sürüklenen ülkede sadece Türkiye, Rusya ve Çin elçilikleri açık kaldı.

***

ABD ve Batı dünyası Afganistan'da maruz kaldığı jeopolitik ve kültürel hezimeti örtbas etmek için Taliban üzerinden kirli bir ideolojik ve siyasi manipülasyon kampanyası yürütüyor.
Batılı jakobenler daha şimdiden 'cihadın demokrasiye karşı ilk zaferi' diyerek Taliban'ın elde ettiği başarıyı ötekileştirmeye çalışıyor.
Hedefleri Taliban'ı yalnızlaştırmak ve şeytanlaştırmak. Fakat Batılı aklın bu retorik cambazlığı artık fayda etmiyor.
Taliban sözcülerinin 'Amacımız demokrasi değil şeriata dayalı bir İslami yönetim kurmak' demesi, emperyalist Batılı kavramlara tapan modern kölelerin kimyalarını altüst etmeye yetti.
Oysa dünyamızda Batılı liberal demokrasiye prim tanımayan sadece Taliban değil.
Rus ve Çinli liderler de işgalci, darbeci ve müdahaleci Batılı demokrasiye inanmadıklarını; bunun kendi kültürel değerleriyle örtüşmediğini daha önce defalarca dile getirdiler.
Unutmayalım ki Sovyet ve Amerikan imparatorlukları karşısında Taliban'ı zafere götüren en büyük güç, Batılı demokratik kavramlar değil Afgan halkının inanç ve direniş kültürüydü.
Sovyetler 1979'dan 1989'a kadar Afganistan'da 10 yıl boyunca Marksist değerleri yerleştirmeye uğraştı.
Ardından ABD ve müttefikleri 2001'den bu yana 20 yıl boyunca liberal ve kapitalist değerlerle Afganistan'ın siyasi, kültürel ve dini atmosferini şekillendirmeye çalıştı.

***

Ancak bu iki emperyal proje de hezimetle sonuçlandı. Şimdi Rusya'nın kendi payına düşen dersi çıkardığını görüyoruz. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, "Afgan halkını, Batı'nın kurallarına göre yaşamaya zorlamak saflıktır" diyerek ABD'nin Afganistan'a başka devlet yönetim biçimini dayattığını sert bir dille eleştirdi.
Çin de benzer bir yaklaşım sahibi. Taliban'ın kuracağı siyasi rejimin mahiyetini sorun etmeyeceğini defalarca açıkladı.
Pekin, "Afganistan'da şimdiden büyük değişiklikler yaşandı.
Afgan halkının isteklerine ve tercihlerine saygı duyuyoruz" diyerek Taliban'ı tanıyacağının ilk sinyalini verdi.
Türkiye de Taliban'a karşı sıcak mesajlar veriyor.
Ve karşılığını da alıyor.
Nitekim Taliban Sözcüsü Suheyl Şahin'in "Tüm altyapımız çöktü.
Biz Afganistan'ı yeniden ve her alanda imar edeceğiz. Bu konuda da en fazla Türkiye'ye ihtiyacımız var" demesi bu yakın ilişkinin kanıtı sayılabilir.
Pakistan, İran ve Katar'ı da eklediğimizde Türkiye, Çin ve Rusya'nın yeni Afganistan'ın 'kurucu aktörleri' olması bölgenin istikrarı açısından adeta bir reel-politik zorunluluk gibi görünüyor.
Aksi halde bölgenin jeopolitik istikrarı ağır darbeler alır. Batı'nın denklem dışı kaldığı Afganistan'da istikrar ve barış çok daha hızlı ve köklü bir biçimde tesis edilecektir. Bunu Taliban da Çin, Rusya, Türkiye ve Pakistan da gayet iyi biliyor.
Bu yüzden eşgüdüm halinde hareket ediyorlar.
Zaten yeni Afganistan'ın istikrarı için İslamabad, Pekin, Moskova ve Ankara arasında devam eden mekik diplomasisi de bunun açık bir göstergesi...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA