Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SEDA DİKER

Para kazanmanın kodları

Hep aşktan mı bahsedeceğiz?
Hayatımızın en önemli alanlarından biri olan para ve bolluk hakkında da biraz konuşalım. Geçenlerde New York'a bir eğitim için gitmiştim. Yolda yürürken iki Türk gencinin konuşmalarına şahit oldum.
Biri öbürüne diyordu ki: "Abi, bu devirde öyle tam zamanlı iş falan çekilmez.
Part-time bulacaksın.
Zaten ben işimi üç saatte bitiriyorum. Sonra dışarıda olmalıyım. Yoksa çalışmam anlamsız."
Aslında paraya ihtiyacı olmayan ve muhtemelen Türkiye'deki ailesinin desteğiyle orada bu standartlarda yaşayan bu gençlerin durumu anlaşılabilir. Ama bir de gelecek var. Bir nesil çalışırken, diğer neslin oluşan varlığı tüketmesi kaçınılmaz oluyor. Ve hepimiz biliyoruz ki, hayatını çok para kazanmak ve kariyer yapmak için harcamak istemeyen ama yine de çok yüksek standartlarda yaşayanlara özenen yeni bir nesil yetişti.

BEREKETE GİDEN YOL
Biz parayla ilgili eğitimimizi çocuk yaşlardayken almaya başlıyoruz aslında.
Ama bunun farkına varmıyoruz. Onunla bir sevgi ve saygı ilişkisi mi kuracağımıza, yoksa nefret ve aşk ikileminde mi kalacağımıza, çocukluk öğretilerimiz karar veriyor.
Evet, parayı sevmek kadar ona saygı duymayı da öğrenmeliyiz. Bolluk ve bereket ne zaman akmaya başlar, biliyor musunuz?
Para için verilen emeğe, zamana, edinilen bilgiye, ama en çok da bilginin otantik, servisin niş olmasına bağlıdır. Yani kişi iş yerine saygı gösterecek öncelikle...
Öyle yarım gün çalışayım, işler hafifleyince kaytarayım, sonra sıvışıp ortadan kaybolayım diye düşünülmemeli.
Hele ki o işi yeni öğreniyorsak...
Bizden öncekilerin tecrübesine, orada harcadığı zamana saygı duymalıyız.
Hiç iş yapmasak bile sadece orada zaman harcayıp öğrenmeye çalışmak, parayla sevgi enerjisini sizin kendi kişisel enerjinizle birleştirir ve o iş yerine çapalar. Oradan kendinize bereket ve bolluk kanalı açarsınız.
Bundan daha da önemlisi, seçtiğiniz alanı sevmektir. Çünkü eğer sevmiyorsanız, bilinçaltınızda suçluluk köklü hisler biriktirmeye başlarsınız.
Bu da o parayı hak etmediğinizi size emreder ve ne zaman çok para kazansanız, onu sabote edecek bir neden bulur uygularsınız.
Üstelik çalışma hayatından da nefret edersiniz.
Oysa yapmanız gereken en önemli şey, çocukluğunuzdan itibaren otantik varlığınızın en çok neye kabiliyeti olduğunu bulmalısınız.
Hayatta istisnasız herkesin bir hediyesi vardır bu dünya için. Onu keşfetmek hem anne babaların hem de çocukların ortak yapması gereken bir şeydir. Eğer bunu bulur da bu kabiliyetinizin üzerine emek, zaman, bilgi ve saygıyı eklerseniz, o zaman sizin o alanda para kazanamamanızın imkanı yoktur.
Öyleyse, Türk toplumu olarak çocuklarımızı eleştirerek değil, neyi yapamadıklarını değil, neyi en iyi yapabildiklerini keşfederek yetiştirmeliyiz.
Artık çocuklarımız üzerinde kendi komplekslerimizi tatmin etmeyi bırakalım.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA