Türkiye'nin en iyi haber sitesi
DİLEK GÜNGÖR

Sahte Cumhuriyet…

Tarih böyle bir şey işte… Zihinlerden silinmiyor, üstü örtülmüyor, kitlelere ezberletilmiş masallar yutturulsa da gün geliyor, gerçek ortaya çıkıyor. Dikkat ediyorsanız, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle yine sahte manşetler, Kemalist yalanlar, aklımızla alay eden siyasi söylemler ortalıkta...
Turkuvaz Medya'nın dün düzenlediği açılışını Kadem Başkan Yardımcısı Sümeyye Erdoğan Bayraktar'ın yaptığı "Güçlü Türkiye'nin Güçlü Kadınları" etkinliğinde yazarımız sevgili Hilal Kaplan, Cumhuriyet'in ilanı sırasındaki kadınlara bakış açısından birkaç örnek verdi. Kadınlar Halk Fırkası'nı, Nezihe Muhiddin'i, Yunus Nadi'yi hatırlattı. "Kemalizm Türk kadınına özgürlük verdi" anlayışına mahkum edilmiş hafızalara yol gösterdiği için teşekkür ediyorum. Müsadenizle, Hilal'in araladığı kapıyı biraz daha açmak istiyorum.
Bugün eğitilmiş, geçmişle bağları yok olmuş, yeni nesil kadınlar pek tanımaz. Atatürk tarafından kurtarılmış, itaatkâr, hayır işleriyle uğraşan Cumhuriyet kadınları (!) kabul etse de etmese de Nezihe Muhiddin, Türk kadın hareketinin direnç noktalarından biridir.
Osmanlı döneminden itibaren kadın hakları konusunda mücadele eden Nezihe Muhiddin, kadınsız inkılabın olmayacağını savunur. Arkadaşlarıyla Mustafa Kemal'in kurduğu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin kadınlar kolunu oluşturmaya niyetlenir. Ancak reddedilir. Sonra 15 Haziran 1923'te Kadınlar Halk Fırkası adıyla bir parti kurmak için başvurur.
O süreçte iktidarın basın organlarına epeyce iş düşer. Bugün kadın haklarının bir numaralı savunucusu maskesiyle dolaşan Cumhuriyet Gazetesi başroldedir. Dönemin iktidara yakın mizah dergisi Akbaba da meseleye üşüşür.
Cumhuriyet Gazetesi'nin başyazarı Yunus Nadi "Havva'nın kızları, Meclis'e girip yılın manto modasını tartışacak" diye yazar. Kemalist rejimin yayın organı "Kadınlar meb'us olunca" başlıklı karikatürle seçim hakkı isteyen kadınlarla alay eder. Nezihe Muhiddin'e benzetilen karikatürlerle "Meclis'te ipek kumaş fiyatlarından şikâyetçi oluyorlar" başlıkları atılır. Akbaba Dergisi Kadınlar Halk Fırkası'nın 9 ilkesiyle açıkça dalga geçer. Cumhuriyet'in kurucu kuşağı, kadınların oyunun kurucuları arasında olmasını istemediği için rejimin gazete ve dergilerinin de küçümseme, değersizleştirme, aşağılama çabası bitmez.
Velhasıl, kadın haklarını kendi çizdikleri sınırlar içinde tutmak isteyen Cumhuriyet'in kurucuları Kadınlar Halk Fırkası'nın açılışına izin vermezler. Rejimin engeliyle karşılaşan Nezihe Muhiddin ve arkadaşları pes etmez. Türk Kadın Birliği'ni kurar. Ama rejime göre sesleri fazla çıkmaya (!) başlayan birliğe operasyon için düğmeye basılır. Muhiddin'i itibarsızlaştırmak için karalama kampanyaları düzenlenir. Polis birliğin faaliyetlerini durdurur. Nezihe Muhiddin zorla istifa ettirilir. Ondan sonra da kadınlar siyasal alandan dışlanır. 1934'te ise rejim, kadın hakları yolundaki kazanımları Kemalizm'e mal eder. Bizlere de 'kadınlık mefrukesi' unutturulur, vatan kurtarıldıktan sonra kadınlarımızın kara çarşaftan kurtarıldığı, tango filan öğrenerek özgürleştiği (!) öğretilir. Halbuki, hiçbir şey göründüğü gibi değildir…

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA