Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAVUZ DONAT

Karantinalı günler... Yurttan görüntüler

Ankara'dan çıktık yola... Selam verdik sağa sola... "İstikamet İstanbul."
"Devletin koyduğu kurallara" uyarak...
"Sosyal mesafeyi" koruyarak...
"Yetkililere" duyurarak.
Akademisyen-Milletvekili dostumuz Hüseyin Yayman'la birlikte... "Fırıncı... İlk durak."
Yayman... "Kahve... Simit... Poğaça" aldı.
Fırındakiler... Dediler ki:
-Sokağı özledik... Şehir boş... Allah büyük... Bu günler de geçecek.

***

Polis... Kuş uçurmuyor

Araçta kahvaltı ederken... Henüz TEM otoyoluna girmeden... Eryaman'da... Polis... "Dur!"
Ankara polisi... Sabah 8'de göreve başlamış... Akşam 6'ya kadar.
Az sonra... "Akıncı... Gişeler... Ankara çıkışı..."
Yine polis... Yine kontrol.
Polis... "Kuş uçurtmuyor.

***

Gerede

Bolu'nun ilçesi... Ankara'ya 130, Bolu'ya 54 kilometre.
Sakin... Sessiz... "Kurallara uyum tam puan."
Belediye Başkanı Mustafa Allar "Sıkıntı yok" diye söze başlıyor:
-İlçe dışından gelenler 10 vaka getirdiler... Hepsi iyileşti... Ölen yok Elhamdülillah.

***

Otoyol

Kamyon... TIR... Ara sıra, tek tük özel araç.
Otoyol... Kaymak gibi.
Hüseyin Yayman "İyi ki bu yollar yapılmış" diyor.
Sözü... "Köprülere... Avrasya'ya... İstanbul Havaalanı'na" getiriyor.
Gülüyoruz... Soruyor:
-Neden güldünüz?
-Bu otoyol yapıldı diye Özal'ın iki bakanı... Safa Giray ve Cengiz Altınkaya... Yüce Divan'da yargılandı.
Sonra... Rahmetli Osman Bölükbaşı dostumuzun bir sözü aklımıza geliyor.
"Biz adamı kâfir diye asar, sonra şehit diye namazını kılarız."

***

Bolu

Jandarma... Yol boyunca kontrolde.
Bolu girişinde... Polis nöbette.
Yanınızda "Yedek maske" yoksa... Jandarma... Polis... "Yardımcı oluyor."
Hüseyin Yayman'ın çantası "Maske" dolu.
Kimi görse "Maske veriyor."
Bolu... Bomboş... Herkes evinde.

***

Ramazan'ı beklerken

Yolda... Bolu'da... Dağda... Bir ev görünce Hüseyin Yayman "Duralım" diyor.
Kapıyı çalıyor.
"Amca... Teyze" diyor:
-Nasılsınız?.. Ben milletvekilinizim... Yavuz Bey de gazeteci... Bir emriniz var mı?
Yayman "Hatay Milletvekili."
Ama... "Herkesin... Her partilinin" vekili.
Anadolu insanı... Kalender...
"Kapısının çalınması... Hatırının sorulması" ona yetiyor.
Bir şey istemiyor.
Evlerde... Ramazan hazırlığı... Ramazan temizliği yapılıyor.

***

"Memleket isterim"

Artık otoyolda değiliz... Eski yoldayız... Bolu Dağı'na çıkıyoruz.
Köroğlu'nun "Gönül verdiği, at koşturduğu dağlar" yemyeşil.
Aşağıda vadi... Çiçekler açmış.
Araçtan iniyoruz... Manzara büyüleyici.
Hüseyin Yayman... Cahit Sıtkı Tarancı'dan bir şiir okuyor:
"Memleket isterim,
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun,
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun."

***

Bolu Dağı

Yolun sağında solunda tesis çok... Araç yok... Müşteri "Zaten yok."
Tesisler kapalı... Biri ikisi "Yarı açık" gibi... "Ekmekçi."
Murat'ın Yeri... Akçaabat Köfte... Köroğlu Zirve... Muhtar'ın Yeri... Hacıbey... Yayla... Arslan Et Mangal... Eniştenin Yeri... Doğan Et Mangal... Cafer Usta... Şef Dursun'un Yeri... Ferda'nın Yeri... Sabri'nin Yeri.
Gariban... "Ekmek arası sucuk" yazılı işyerinin önünde oturuyor.
-Selam... Halin nicedir?
-Aleykümselam abiler... Bilmem ki halimiz ne olacak?... Allah'ın dediği olur... Rabbim devlete millete zeval vermesin... Bekliyoruz.

***

Yarın yola devam

Dağdan indik, kıvrıla kıvrıla... Önümüzde ova.
Yolun sağında... Koca bir tabela:
"Batı Karadeniz'in incisi Kaynaşlı'ya hoş geldiniz."
Hoş bulduk.
Yarın... Kaynaşlı'dan Düzce'ye.
Sonra... Yola devam. Hendek... Sakarya... Kocaeli... Ve İstanbul.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA