Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BURHANETTİN DURAN

Fidan’ın vizyonu çok mu iddialı?

Dışişleri Bakanı Fidan, dün 14. Büyükelçiler Konferansı'nda milli dış politika vizyonu ve bakanlığın rolü üzerine şimdiye kadarki en kapsamlı konuşmasını yaptı. Öncelikle küresel sistemin "karmaşık ve çoklu kriz" yaşadığını vurgulayan Fidan, mevcut adaletsizliğe, artan risklere ve sistemdeki "değişim" ihtiyacına dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğindeki Türkiye'nin önde gelen devletlerden birisi olarak yeni uluslararası sistemi şekillendirenler arasında olacağını vurguladı. Türkiye Yüzyılı dış politikasının vizyonunun ülkemizi "sistem kurucu aktörlerden biri haline getirmek" olduğunu söyledi. Kuşkusuz Türkiye tek başına hareket etmeyecek, aksine önceki yazımda belirttiğim üzere Erdoğan'ın öncü rolü ile gösterdiği üzere "çözüm odaklı yeni çok taraflılık anlayışını" temsil edecek. Pandemi ve Ukrayna'daki savaş sırasında yaptığı gibi "kapsayıcı ve kucaklayıcı bir uluslararası sistemin kurulması" için diğer ülkelerle birlikte çalışacak.

***

Fidan konuşmasında dört temel stratejik hedef belirtti: "Bölgemizde barışı ve güvenliği tesis etme, dış ilişkilerimizi yapısal zemine oturtma, refah ortamını geliştirme ve küresel hedeflerimizi ilerletme." Bu hedeflere ulaşmak için ekonomiden savunmaya, enerjiden iletişime kadar birçok alanın koordinasyonu öne çıkıyor. Türk dış politikasının bölgelere, ülkelere ve konulara yaklaşımını bu hedefler doğrultusunda özetleyen Fidan'ın "milli dış politika vizyonu" hem Erdoğan'ın entegre siyaset anlayışı ile hem de AK Parti'nin 2023 seçim beyannamesinin kavramsallaştırılmasıyla birebir uyum sergiliyor. Önümüzdeki beş yıl için ifade edilen hedef ve vizyonun realist olduğu ve yirmi yıllık dış politika tecrübesinden yola çıktığı açık. Ukrayna Savaşı'nın küresel sisteme yeni belirsizlik ve çatışmalar getirdiği malum. Afrika'daki seri darbeler yeni büyük güç rekabetinin bir sahnesi. Dahası gelecek. Küresel ve bölgesel güçler yeni krizler ve çatışmalar bekliyor.

***

İşte böylesi bir ortamda MİT Başkanlığı döneminde birçok dış politika dosyasının yürütülmesinde aktif rol alan Fidan'ın ifade ettiği milli dış politika vizyonu hem ihtiyaçtan hem de Türkiye'nin üstlendiği yeni uluslararası statü arayışından besleniyor. Bu vizyon iddialı ama maceracı değil. Kurumsallaşmaya, entegrasyona, ilkelere, çok taraflılığa, dost ve müttefiklerle çalışmaya değer veriyor. Ancak mevcut krizlerin çözüm ve yönetilmesinde realist beklentilere sahip. Güvenlik sorunlarının risklerinin de farkında. Elbette milli dış politika vizyonuna ulaşabilmek Türkiye için önemli bir koordinasyon ve kapasite artırımı gerektiriyor. İşte bu noktada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın etkin liderliği ve tecrübesi en büyük avantaj olarak öne çıkıyor.

***

Türkiye Yüzyılı vizyonunu hayata geçirmek için Fidan, bakanlığa biçtiği rolü üç başlıkta toparlıyor.
1- Dış ilişkilerin bütün boyutlarıyla envanterini tutmak.
2- Cari sorunlar ve stratejik fırsatlara ilişkin pozisyonlar üretmek.
3- Bakanlıklar ve kurumlar arasında eşgüdüm sağlamak.
Fidan'ın dışişleri bakanlığı için belirlediği bu üç görev diplomatları daha aktif ve üretken olmaya zorlayacak. İşte 14. Büyükelçiler Konferansı bütün bu yeni gündemin değerlendirilmesiyle geçecek.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA