Dün Sabah'ta küçük bir duyuru yaptım. Burada konuyu biraz daha açmak istiyorum. ABD kökenli ünlü bir teknoloji kültürü dergisi var: 'Wired'. Dergi özellikle korku, fantezi ve bilim kurgu tarzında eserler veren yazarlara bir çağrıda bulundu: "6 kelimelik, çok kısa, mini öyküler yazın!" Ben yıllar önce bir arkadaşımdan şu öyküyü işitmiştim: "Var idi bir kuzu, yedi oni kurt." (Karadeniz şivesiyle...) Wired'ın bu konuda verdiği örnek ise gerçekten çarpıcıydı: "Satılık bebek patikleri. Hiç kullanılmamış!" (Not: İngilizcesi 6 kelime olan bu öykü, Türkçe'ye 5 kelimeyle çevrilebiliyor.) Ne kadar yürek burkan bir anlatım değil mi? İnsanın gözünün önüne geliyor: Bir çiftin bebekleri olacak... Hazırlık yapıyorlar... Onun minik ayakları için şirin patikler alıyorlar... Ancak bebek ölüyor... Belki de hiç doğmadan... Bu kısacık öykü Hemingway'e aitti. Derginin düştüğü nota bakılırsa, ünlü yazar, "En sevdiğim öyküm" demiş. Ben de ondan esinlenerek, dün küçük bir notla Sabah okurlarını benzeri öyküler yazmaya davet ettim. Ancak Wired gibi öyküyü 'tam 6 kelime' ile sınırlamak yerine, "10 kelimeyi aşmasın" dedim. Biliyorsunuz, bize sadece e-posta ve fax ile değil, cep telefonu mesajıyla da ulaşmak mümkün. Dün baktım. Birçok okurumuz kendi minik öykülerini yazmış. Ancak bir nokta dikkatimi çekti: Çoğunluğu erkekti... Niye? Kadınlar kısa öykü yazmaz mı? Bunda erkekler kadar, hatta onlardan daha fazla başarılı olamazlar mı? Bence bu işte de gayet esaslı eserler verebilirler. Ayrıca ille de korku, fantezi, bilim kurgu tarzında olması gerekmez. Aşk, ayrılık, kavuşma, aldatma gibi insan ilişkilerinin binbir biçimini anlatan öyküler de olabilir. Arzu edenler 'emreakoz@sabah. com.tr' adresine e-posta, '4122-EA' adresine kısa mesaj ya da (0212) 354 36 19'a faks ile küçük öykülerini gönderebilirler. Kuralımızı tekrar hatırlatayım: Öykü 10 kelimeyi geçmeyecek!