Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MERVE YURTYAPAN

Dizideki rollerimizle birlikte büyüyoruz

Atv’nin cumartesi akşamları izleyiciyle buluşan dizisi ‘Kardeşlerim’in üç oyuncusu Su Burcu Yazgı Coşkun, Bilal Yiğit Koçak ve Aylin Akpınar ile bir araya geldik. Dizideki rolleriyle birlikte büyüdüklerini söyleyen oyuncular, “İzleyiciler, ekranda kendilerini görüyorlar. Samimiyetimiz onlara geçiyor” dedi

Atv dizisi 'Kardeşlerim' 4'üncü sezonuna sürprizlerle dolu bir bölümle başlangıç yaptı. Anne babasını kaybeden kardeşlerin hayat mücadelesini anlatan dizi, yaşanan aşkları, heyecan dolu olayları ve hüznüyle yine ekranların en sevilen yapımlarından biri olmaya devam ediyor.
Dizide kardeşleri canlandıran Su Burcu Yazgı Coşkun, Bilal Yiğit Koçak ve Aylin Akpınar ile bir araya geldik. Neşeli, enerjik, cıvıl cıvıl üçlü, ekrandaki samimiyetlerini kamera arkasına da çok iyi taşımış. Üç oyuncuyla diziyi, özel hayatlarını, genç yaşta gelen şöhreti konuştuk.
'Kardeşlerim' reyting listelerinin üst sıralarında yer alıyor. Sizce dizinim bu kadar beğenilmesinin sebebi nedir?
Su Burcu Yazgı COŞKUN: Dizimizin bu kadar sevilmesinin sebebi seyircimizin ekranda kendilerini görmesi. Acımıza da, sevincimize de, aşkımıza da çok kolay empati yapabilmesi. Çünkü tüm oyuncular çok içten çalıştığımıza eminim. Biz de artık karakterlerimize çok aşina olduğumuz için onları çok benimsedik. Seyirci bunu anlıyor.
Bilal Yiğit KOÇAK: En başta samimiyet olduğunu düşünüyorum. Hepimiz çok çalışıyoruz, oynarken o aile duygusunun, sıcaklığın, birlik beraberliğin seyircimize geçmesi için çabalıyoruz. 97 bölüm çektiğimize göre bunu başarmışız diyebiliriz.



SIRLAR ORTAYA ÇIKACAK

Kardeşlerin kaderi bu sezonda değişecek mi?
S.B.Y.C: 'Asiye' için çok şey değişecek diyebilirim. Bu sezon çok uzun zamandır bilinmeyen sırlar ortaya çıkıyor.
B.Y.K: Gerçekten hiçbir fikrim yok. Ama değiştirmek için yine çok çabalayacaklarını biliyorum. (Gülüyor)
Anne babalarını kaybeden kardeşlerin hayatta kalma mücadelesi ekrana geliyor. Dizide yaşanılanlar size neler hissettiriyor?
S.B.Y.C: Dizinin başında çok ağır dram sahneleri çektik. Karakterlerimizin acısına ortak olmaya ve en iyisini yansıtmaya çalıştık. 'Asiye'nin kader örgüsü çok zorlu ama bu onu daha güçlü yapıyor. Olabildiğince onu anlamaya çalışmıştım, üstüne çok düşündük ve sahneleri öyle çektik.
B.Y.K: Bu acıları yaşayan biri nasıl ayakta kalabilir? Hayata nerden tutulabilir? Bu sorular hep kafamda dönüyor. Bence birçok insan pes eder, bunu kaldıramaz. Belki ben de bir yerden sonra devam edemeyebilirdim ama 'Ömer' her şeye rağmen dimdik durmaya çalışıyor. Düşüyor ama günün sonunda kalkmayı biliyor. 'Ömer'in en sevdiğim özelliklerinden biri bu.
Genç yaşta gelen popülaritenin dezavantajı var mı?
S.B.Y.C: Her sektörün kendi içinde zorlukları vardır. Mutlaka bizim de zorlandığımız şeyler var ama yaşla ilgili olduğunu düşünmüyorum.
B.YK: Ben bir dezavantajını görmedim. İnsanların sizi sevmesi tanıması, tanımadığınız insanlarla selamlaşmak, konuşmak benim için çok mutluluk verici.

HAYATIMIZIN DÖNÜM NOKTASI

'Kardeşlerim' kariyerinizde dönüm noktası oldu mu?
S.B.Y.C: Küçüklüğümden beri oyunculuk yapıyorum ama 'Kardeşlerim' şüphesiz en çok tanındığım projem oldu. Bu yüzden benim için dönüm noktası diyebilirim.
B.Y.K: Oyunculuk anlamında da kariyer anlamında da benim için dönüm noktası. Rolümle birlikte çok şey öğrendim ve öğrenmeye devam ediyorum. İyi ki onunla yolumuz kesişmiş. 'Ömer'le birlikte büyüdük, birlikte öğrendik. Umarım 'Ömer'in sonunu mutlu bitirebilirim.



DESTEK GÖRMEK BİZE GÜÇ VERİYOR

Küçük yaşta setlerde olmanın zorlukları oldu mu?
Bence erken yaşta iş hayatına başlamanın dezavantajından çok avantajı var. Ben yapmak istediğim işi tam olarak işin içinde öğrendim, öğrenmeye de devam ediyorum. Daha bilir adımlarla yürüdüm hep. Beni nelerin beklediğinin farkındaydım. Büyüklerimden de tavsiye alarak planlı ve tedbirli hareket etmeye dikkat ettim.
Asiye kardeşlerine sahip çıkıp derleyip toplayan anaç bir karakter. Sizde ondan bazı özellikler var mı?
Asiye ile az da olsa benzer özelliklerimiz var. O bana göre daha sessiz ve hüzünlü hayatı olan biri. Benzer özelliklerimizden biri, Asiye'nin sevdiklerine olan şefkati diyebilirim. Asiye, duvarları olan bir kız, sevdikleri dışındakilere karşı biraz mesafeli yaklaşıyor, hemen samimiyet kurmuyor. Bu açıdan da biraz benziyor olabiliriz.
Sizi en çok ne üzer?
Sevdiklerimden ayrı kalmak, onları kaybetmek.
Sette yaşayıp unutamadığınız bir anı var mı?
Çok fazla vardır, bir tane söyleyemem. Çünkü üç sezondur birlikteyiz, bu sene dördüncü sezonumuz ve her günümüz birlikte geçiyor. Hüzünlü sahneler çeksek de ekip olarak çok eğlendiğimiz pek çok anımız var.
4 milyonun üzerinde takipçiniz var. Aldığınız garip mesajlar var mı? Aşkını ilan eden gibi?
Her türlü insandan farklı farklı mesajlar geliyor, eleştiri dahil ama çok tatlı seyirci mesajları da alıyorum. Sosyal medyaya girdiğimde de sadece onlara dikkat etmeye çalışıyorum. Destek görmek bize güç veriyor.



HAYAL KIRIKLIKLARI BENİ HEP MOTİVE ETTİ

Oyunculuğa ilk başladığınızda hayal kırıklıkları yaşadınız mı?
Tabii ki oldu ama o hayal kırıklıkları olmasaydı işime, kendime bu kadar yüklenmezdim. Hayal kırıklıklarımı her zaman motivasyon olarak kullandım. Beni daha çok hırslandırdılar, daha çok işime bağladılar. O kırıklar şimdi benim en büyük keyiflerim. (Gülüyor)
Dizide gençlik aşkları yaşanıyor. Siz nasıl bir aşıksınız? Romantik misiniz?
Zaman zaman romantiğim diyelim. Duygularını çok belli edebilen birisi değilim. Açıkçası bu beni hep birçok alanda zorlayan bir durum oldu. Aslına bakarsanız mesleğimde de her karakter kendi duygularım hakkında bir şeyler keşfetmeme yardımcı oldu. Oyunculuğa yönelmemin sebeblerinden biri de bu olabilir belki.
Milyonlarca takipçiniz var. DM'den aşk mesajları alıyor musunuz?
Tabii birçok mesaj geliyor. Aralarında çok komik mesajlar da, çok ilginç mesajlar da oluyor...



TELEFONUM YOK SOSYAL MEDYAMI AİLEM KULLANIYOR

Dizinin minik 'Emel'ini canlandırıyorsun. Çekimlerde bol bol ağladığın oldu, bu sahneleri nasıl çekiyorsunuz?
O anlarda Aylin değil, 'Emel' oluyorum ve onun yaşadıklarını hissetmeye çalışıyorum. O duyguya girdiğimde ağlayabiliyorum.
Yetimhaneye bırakıldığın sahnede herkes gözyaşlarına boğulmuştu...
Çok duygusal bir sahneydi. O an 'Emel'in çaresizliğini hissettim. Halit abiyle gerçekten abi-kardeş gibi hissettiğimiz için o duygu izleyenlere de güzel geçti. Ben de izlerken duygulanmıştım.
Ailen diziyi izlerken neler hissediyor?
Duygulandıkları anlar oluyor. Onlar o anda bizim oradaki hikayemiz için duygulanıyor.
Dizideki rolünle En İyi Çocuk Oyuncu ödülleri aldın...
Yaptığım işi çok seviyorum. Çok çalışıyorum. Bunun karşılığında insanların izleyip, sevip ödül vermesi çok gurur verici. Daha da keyifle yapıyorum işimi. Destekleri için teşekkür ederim.
Okul ile set arasında nasıl bir denge kuruyorsun?
Benim için zor kısımlardan biri, çünkü eğitimimden geri kalmak istemiyorum. Sette ödevlerimi yapıyorum. Öğretmenlerim de yardımcı oluyorlar. İdare etmeye çalışıyorum.
Küçük yaşta gelen tanınırlık hayatında neler değiştirdi?
Yaşıtlarım gibi yaşamaya devam ediyorum. Telefonum yok, ailem sosyal medyamı işle alakalı kullanıyor. İnsanlar, bazen hoşlanmadıkları sahnelerle ilgili sert sözler söyleyebiliyor ama bu bir dizi ve ben de oyuncuyum. Oyuncuya rolü için bu kadar rahat hakaret etmemeliler. Onun dışında fotoğraf çektirmek istiyorlar ben de kırmıyorum. Güzel yaklaşımları beni çok mutlu ediyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA