Tabii ki 21 Aralık'ta dünyanın sonu gelmeyecek, tabii ki felaketler üzerimize yağmayacak.
Sanırım Mayalar'ın bize anlatmak istediği başka bir şeyler vardı! İnsanlarda şöyle bir durup "Ne yapıyorum ben ya?" deme isteği bugünlerde nasıl da arttı!
Herkes hayatı ve kendini fazlaca sorguluyor bu ara.
Kır yaşamı, köy hayatı, yayla ortamı nedense artık daha da cazip hale geldi.
Basit olan aynı zamanda 'huzur' barındırır, herhalde bu fark edildi.
22 ARALIK'TA GÖRÜŞÜRÜZ
Düşünün bakalım, her karşılaştığınızda size dert anlatan, yaşamdan şikayet eden, insanları çekiştiren, eleştiren veya tam tersi "Haydi coşalım, bu gece şöyle kopalım, eğlencenin b.kunu çıkaralım" diyen arkadaşlarınızla mı daha rahat ediyorsunuz, yoksa saatlerce televizyonun karşısındaki kanepede yan yana oturup tek kelime bile etmeden çok iyi anlaştığınız arkadaşınızla mı?
Çok konuşmak iletişim kurmak değildir!
Keşmekeş içinde yaşamak da 'yalnız olmamak' demek değil.
Kısaca Mayalar, "Dünyanın değil, o eski kafalarınızın sonu geliyor" demek istediler herhalde bize. 22 Aralık'ı görürsek, bu konuda tekrar konuşmak üzere...