Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNCEL ÖZİÇER

Aşağıdakiler & yukarıdakiler

Pazartesi bu köşede; havuzlu sitelerde yaşayanların o havuzlara yanlarında çalışan yardımcılarını, çocuklarının dadılarını sokmadıklarını yazmış, 'Yerin dibine batsın sizin havuzunuz' demiştim.
Evinde bir dadıyla yaşayan Hüriyet Kelebek yazarı Cengiz Semercioğlu "Bu yasağı koyanlara kızmakta haklısın ama sitelerin isimlerini ver de herkes öğrensin o insanları" demiş.

NEREDEYSE HER SİTEDE VAR
Hangi birini vereyim acaba?
Benim gördüğüm o 'yasak!' levhası, Çeşme'deki bir yazlık sitedeydi.
Ama o yazıyı yazdıktan sonra öğrendim ki, meğer hemen hemen her havuzlu sitede böyle bir uygulama varmış. Öyle açık açık 'yasak' levhaları olmasa da ev sahipleri çalışanlarına bu konuda izin vermiyormuş.
İnsan yazarken bile utanıyor. Yasağın görünen sebebi hijyenik koşulların yetersizliği.
Mesela konunun karşı tarafından gelen mail'lerden birinde şöyle diyordu:
"Sevgili Öncel,
Bizim sitede de aynı sıkıntı yaşandı ama artık atlatıldı. Yasak konmadı ama benim söylemek istediğim birkaç şey var.
Birincisi; evlerde çalışan kesim tüm gün cam, çerçeve, halı, kapı temizlik yapıp 45 derece sıcakta terleyip atıyorlar kendilerini havuza.(Benimki de dahildi)
İkincisi; anneler 1 yaşındaki bebeklerini, hijyen kurallarına uymayan insanların girdiği havuza sokmak istemiyor.
Benim yanımda çalışan kızı doktora götürdüğümde, bağırsağında parazit teşhiş edildi ve tedavisini yaptırdım.
Hastanedeki doktor 'Sosyoekonomik gücü zayıf ailelerde çok görülüyor. Hijyen kurallarına sizler kadar riayet etmedikleri için' dedi.
Ama maalesef çok az ev halkı, yanlarında çalıştırdıkları insanın sağlığına veya kişisel bakımına dikkat ediyor.
Bu yüzdendir ki insanlar onlarla aynı havuza girmiyor.
Ben asla faşist ruhlu bir insan değilim. Yanımda çalışan elemanın tedavisini kendim yaptırıyorum ve tüm yaz onu, içinde kalmasın diye onlarca kez plaja götürüp denize de soktum.
Ona yüzmeyi öğrettim, 17 yaşında orta terk olduğu için şimdi onu tekrar okula gitmeye ikna etmekle meşgulüm; yardımcısız kalmaya razıyım, yeter ki topluma bir insan kazandırayım.
Havuz meselemize gelince... Havuzun başına bir duş yaptırdık. Herkes ama herkes önce duş alıp öyle girmek zorunda. Evlerde çalışanlar da dahil.'
Çok içten ve samimiyetle yazıldığına inandığım bu cevapta bile hissedilen buram buram ayrımcılık da aslında problem.

KOMŞULAR HİJYENİK Mİ?
Ve de sorun söylenildiği gibi sadece temizlik işlerinde çalışanlarda ve dadılık yapanlarda ise, onların ayağının ucunun bile değmediği havuzlardan kapılan mantarlara, bilumum deri hastalıklarına ne demeli?
Hijyense herkes için hijyen.
Ben ne bileceğim yan komşumun havuza terli mi, tersiz mi atladığını? Çocuğunun o havuza hacet gidermediğini? Herhangi bir bulaşıcı deri hastalığının olmadığını?
Birkaç hafta önce patronluğun, yanında insan çalıştırmanın ayrı bir anlayış gerektirdiğini yazmış; onun da bende hiçbir zaman bulunmadığını size anlatmıştım.

BU KİBİR IRKÇILIĞA GİRER
O yüzden bu konuda fikrim asla değişmeyecek.
'Yanımda çalışan maaşlı elemanlar asla benimle aynı konumda değildir' kibri ırkçılıktır, faşizan bir söylemdir, Allah katında da ayıptır ayıp!
(Çok eskiden TRT'de bir dizi vardı. İsmi bu yazının başlığıydı. Hikaye, 1900'lerin başında Londra'da bir malikanede geçiyordu ve evin sahipleriyle hizmetlerinde çalışanların maceralarını anlatıyordu hani... İşte orada vardı bu mevzular. Olsa da izlesek!)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA