Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Darbe gecesi ‘yumuşatılan’ tweet!

"15 Temmuz gecesi genel başkanın evindeyiz. Genel başkanın evi Boğaz Köprüsü'nü görür. Akşam 20.30'da baktık köprüde tanklar var. Baktık DEAŞ eylem mi yapacak acaba diye aramızda konuşuyoruz. Saat 21.30'da Ergenekon kumpas dosyalarından yargılanmış eski general bir müvekkilim vardı, o aradı. Hayırdır dedim, 'Abi bu şerefsizler darbe teşebbüsünde bulunuyor' dedi. Bununla darbenin gidişatıyla ilgili o akşam 37 kez görüşmüşüz. Sonrasında bir tweet atalım diye düşündük. Genel Başkan bir tweet yazmış, Fetulah'ı gömen bir tweet tabii. Dedim ki 'Ablam şimdi bir gün önce ben zaten bu herife sövdüm, sen de bu tweet'i atarsan, bu herifler de başarılı olursa, ikimizin de kolunu, bacağını keserler, bir tarafımızdan asarlar. Bunu biraz yumuşatalım.' Yumuşattık ve saat 24.00'ten önce Genel Başkan, 'En iyi darbe en kötü demokrasiden evladır' şeklinde tweet attı."
Bu sözler, İYİ Parti Antalya Milletvekili Feridun Bahşi'ye ait. 15 Temmuz'da İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in evinde yaşadıklarını anlattı.
Tweet'in doğrusu "En kötü demokrasi en iyi darbeden daha iyidir." Bu öyle bir hata ki, tam tersi anlam çıkıyor! Sonra Bahşi de hatasını düzeltti.



37 GÖRÜŞMEDEN SONRA
Normalde bu konuşmalar parti ileri gelenlerinin arasında gizli kalması gerekir. Ama 251 şehidin verildiği o geceyi Bahşi sanki bir Nasrettin Hoca hikâyesi gibi tatlı tatlı, hafif de tebessüm ederek anlattı, iyi mi?
O MİT çalışanı kim acaba? Kendini riske atıp bilgi paylaşmış ama karşı taraf tam 37 telefon görüşmesi sonrasında darbenin engelleneceğini anlayıp tweet atmış.
Önce FETÖ'yü gömmüşler, sonra tweet'i 'yumuşatmışlar'! Bu söz siyaset literatürüne girer.
Eğer Akşener'in beyin takımında Bahşi gibiler varsa vay haline!



Ama iyi oldu anlattığı. Kemal Kılıçdaroğlu, Bakırköy Belediye Başkanı'nın evinde darbeyi dizi izler gibi takip etmişti. Akşener önce öfkelenmiş, sonra korkmuş, tereddüt yaşamış. Evet, korkmak insani bir davranış.
Başta birçok insan korktu. Kafalardan türlü türlü senaryolar geçti.
O gece birkaç kez mevzi değiştirenler de oldu. Bankamatiklerde sıraya girenler de... Tankların, kurşunların üstüne yürüyenler de oldu.
O gece kimlerin 'ölü taklidi' yaptığı, kimlerin korktuğu, kimlerin mangal yürekli olduğu ortaya çıktı!



NEDEN GAZETECİLER DAVET EDİLMEDİ?
Teknoloji 'influencer'ları, YouTuber'lar bu yıl ABD'nin Las Vegas eyaletinde düzenlenen dünyanın en büyük teknoloji fuarı CES23'e (Consumer Technology Show) ilk kez Türkiye'den yazılı basından (gazete, dergi) gazetecilerin davet edilmediğini dalga geçerek anlatıyorlar.
Dijital dönüşüm, yazılı basını bitirdi diyorlar. Sanki Türkiye'de 'yazılı basının' internet sayfaları ve sosyal medya hesapları yokmuş gibi!
Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de yazılı, görsel vs. medya bir bütündür. Belki de 'yazılı basın' kavramını kullanmama zamanı geldi.
Mutlaka Las Vegas'a gidemediğine üzülen gazeteciler ve yazarlar olmuştur.
Ama gitseler de pek bir şey değişmezdi. İşini doğru yapanları ayrı tutarak söylüyorum; ülkemizde genel anlamda teknoloji haberciliği markaların tanıtımını yapmak gibi bir şey.
Eleştirinin 'e'si olmaz!
'influencer', YouTuber'lar cephesinde durum çok daha kötü. Yaptıkları tek bir iş var; markaların reklamını yapmak!
Haberleri öyle yağlayıp parlatıp sunuyorlar ki, CES23 gibi birçok organizasyona da önce onlar davet ediliyor.
Dün CES23'e davet edilmeyen gazetelerdeki ekonomi ve teknoloji sayfalarına baktım.
Çoğu CES23'e büyük yer ayırmış.
Ee adamlar niye yol, otel masrafı karşılayıp gazeteci çağırsınlar ki! Nasıl olsa basın bültenleri bol bol haber yapılıyor!



EVDEKİ HESAP ÇARŞIYA UYMADI!
Amazon, Shopify ve Wayfair gibi büyük e-ticaret şirketlerin on binlerce çalışanı işten çıkarmaları başta 2023'deki resesyona hazırlık olarak yorumlanıyordu.
Oysa asıl neden pandemi sonrası dünyaya dair yaptıkları planın tutmamasıymış.
Kovid-19 pandemisi, birçok mağazanın kapılarını kapatmasına neden olmuş ve insanlar internet üzerinden alışveriş yapmaya başlamıştı.
E-ticaret şirketleri, internetten alışveriş kolaylığını deneyimleyen müşteriler bir daha mağazalara dönmez deyip büyük yatırımlar yaptılar.
Stoklarını artırdılar, dağıtım ağlarını genişletmek için çalışan sayısını artırdılar.
Ancak Bloomberg, evdeki hesabın çarşıya uymadığını istatistiklere dayanan haberiyle duyurdu.
İnsanlar sosyal etkileşimi özlemiş eskisi gibi mağazalardan alışveriş yapmaya başlamış. Ayrıca AVM'lerden alışveriş yapmayı daha eğlenceli ve sosyal buluyorlar.
Böyle olunca e-ticaret şirketleri genişlettikleri teslimat operasyonlarını küçültmeye başladılar.
Özetle olan yine emekçiye oldu.
Bu haberin iyi tarafı ise; insanoğlu hâlâ sosyal bir varlık!



CEZAYI GÖZE ALIP YAPIYORLAR
Geçtiğimiz cuma günü öğle saatlerinde Bayrampaşa TEM Otoyolu üzerinde bir düğün konvoyu dört şeritli yolu tamamen işgal etti. Ve konvoy, önündeki araçtan kameraya çekildi. Bu görgüsüzler yüzünden insanlar gidecekleri yere geç gittiler!
Bu olay haber olduğuna göre araçlar tespit edilip para cezası uygulanır. Sanki bu görgüsüzlüğü yapanlar bunu bilmiyorlar mı?
Lüks araçlı konvoy için bu cezalar çerez parasıdır!
Geçtiğimiz yıl Fransa'da Strazburg'da düğün konvoyu yapıp trafiği yavaşlattıkları için Illkirch-Graffenstaden Belediyesi nikâhı iptal etmişti.
Konvoya katılanlara 9 bin 585 Euro para ceza kesilmişti.
Ve her sürücüden 100 ehliyet puanı düşürülmüştü.
İşte bize de nikâh iptali ve de böyle ağır cezalar lazım!



Altyazı
"Geçmişi ne kadar derine gömdüğün önemli değildir. Geri gelir." (House of Cards)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA