Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Kiracı bekleyen eşyalı konutlara depremzedeler geçsin

Depremin etkili olduğu 10 ilde tamamen yıkılan bina sayısı 12 bin 41. Bir binada 20 kişi de kalıyordur, 100 kişi de! Ağır hasarlı ya da kullanılamayacak derecede hasarlı konut sayısı ise henüz bilinmiyor.
Konteyner kabin, çadır, oteller, devlet kurumların misafirhaneleri şu an için hayati ama gelecek için geçici çözümler.
Sadece Hatay'ın yarısı haritadan silinmiş gibi duruyor. Kahramanmaraş, Gaziantep başta olmak üzere diğer illerde de yıkım büyük. Depremden etkilenen 10 ilin toplam nüfusu 15,2 milyon.
Yani ülkemizi büyük bir evsiz insan krizi bekliyor.
Sabah Ekler Yayın Yönetmeni Sinan Özedincik'e bir emlakçı tanıdığı anlatmış: "Türkiye'de kiralanmayı bekleyen birçok eşyalı boş ev var. Bu evlerin bazıları aylardır boş duruyor. Bu evler depremzedelerin yararına kullanılabilir" demiş.
Güzel fikir değil mi?
Girdim Hepsi Emlak ve Sahibinden adlı sitelere, 'eşyalı kiralık konut' aratması yaptım.
Hepsi Emlak'ta Türkiye genelinde kiralanmayı bekleyen eşyalı kullanıma hazır 16 bin 513 eşyalı konut gözüküyor. 'Günlük kiralık' konut sayısı ise bin 569.



Aynı aramayı Sahibinden'de yapınca Türkiye genelinde 42 bin 781 eşyalı konut sonucuna ulaştım. Günlük kiralık ev sayısı ise 14 bin 909.
Elbette aynı eşyalı konut için birkaç siteye de ilan verenler olmuştur. Ama ilan bütçesini tek bir sitede sınırlı tutanlar çoğunluktadır.
Deprem bölgesine yakın sadece Antalya'da bile aylık ve günlük kiraya verilmek için boş tutulan eşyalı 10 bin 161 konut gözüküyor. Deprem bölgesinde de yıkılmamışsa boş eşyalı konutlar vardır.

75 BİN 772!
Sonuçta bu iki emlak sitesinde şu an eşyalı kullanıma hazır minimum 75 bin 772 ev boş duruyor.
Bir de apart şeklinde dairelerin kiralandığı binalar var. Başka emlak sitelerini ve mal sahibi ile emlakçıların sitelere ilan vermedikleri eşyalı konutları da hesaba katın!
Şu an boş duran, kullanıma hazır eşyalı konut sayısı 100 bini geçebilir.
Bu eşyalı konutların çoğu yaz sezonuna kadar boş duracak zaten. Bu konutları bir süreliğine depremzedelere verecek hayırsever insanların olduğuna inanıyorum. Bazıları sosyal medyada paylaşım yapıyor.
Eşyalı evlerini depremzedelere ücretli kiralamak isteyenler için belirli oranlarda indirim istenerek hem devlet hem özel sektör hem de vatandaşlar bir araya gelip bağış toplanabilir.
Şu ana kadar ve önümüzdeki günlerde toplanan bağışlardan da kaynak oluşturulabilir.
Hatta gerekirse devlet örneğin boş eşyalı konutları bir süreliğine depremzedelerin kullanımına açılmasını sağlayacak tedbirler alabilir.
Şimdi "Kimin evini kime veriyorsun" diyenler olabilir. Elbette onlar da haklı ama tarihimizin en büyük doğal afetini yaşıyoruz.
Şu an en pratik çözüm; aylarca boş durup kiracı bekleyen eşyalı konutlardan faydalanmak gibi gözüküyor.

***


1 MİLYON 629 BİN BOŞ KONUT VAR
TÜİK'in 2021 verilerine göre Türkiye'de hazır bitmiş 1,5 milyon boş konut var. Bu sayının şu an 1 milyon 629 bine çıktığı tahmin ediliyor.
Elbette depremzedelerin çoğunun yeni konut alacak parası yok! Devletin yapacağı evleri bekleyecekler.



Her şeye rağmen bu boş konut stokunu eritmenin genel anlamda faydası dokunabilir. Kiraların düşmesine neden olabilir. Kampanyalar düzenlenebilir. Konutlarını ısrarla satmayanların vergisi artırılabilir.
Bu büyük boş konut stoku mal sahiplerini de mağdur etmeyecek şekilde değerlendirilmeli.

***


DOĞAL AFETLER BAKANLIĞI
Enkazlarda hayat kurtarma mücadelesi verilirken, sosyal medyada korkunç bir kutuplaşma yaşanıyor.
Tarihimizin en büyük felaketini yaşıyorken önce enkazdan insanları kurtaran, depremzedelere yardımcı olanlara destek olmalıyız.
Şimdi hayatları kurtarma ve yaraları sarma zamanı!
İlk günlerde hatalar, eksiklikler oldu. Kolay değil asrın felaketini yaşıyoruz.
Elbette hatalardan ders çıkarmalıyız. Bunun için de eleştiriye açık olmalıyız. Tabii eleştiriler de yapıcı olmalı!
Deprem riski olan şehirlerde imar barışından faydalanan konutlar da dahil olmak üzere mevcut konut stoku tek tek incelemeden geçmeli.



AFAD gibi birçok kurtarma ekibi canla başla çalışıyorlar. İyi ki varlar ama tek başına AFAD'ın bu yükün altından kalkamayacağını gördük.
Japonya'daki gibi deprem riski olan illerde mahalle bazında gönüllü ekipler oluşturulmalı. Bu ekiplerde inşaat işçileri, madenciler, afet kurtarma eğitimi almış kişiler olmalı.
GSM şirketleri acil durumlarda mobil baz istasyonlarını hemen kuracak kişileri önceden belirlemeli.
Her mahallede kullanıma hazır jeneratörler ve yakıt olmalı.
Her kurumun, her yetkilinin deprem olduğunda uygulayacağı eylem planı olmalı. Herkes ne yapacağını bilmeli.
Doğal Afetler Bakanlığı kurulsa iyi olmaz mı? Lojistiği, kriz yönetimini bilen bir kişi bakan olmalı.
Ve bu bakanlık sadece deprem, sel, orman yangını gibi doğal afetlerde yetkisini kullanmalı. Kurtarma faaliyetlerini, yardımların akıllıca dağıtımını, trafiği vs. kaosu önleyecek şekilde yönlendirmeli.
Aynı anda AFAD gibi kurtarma ekiplerini, orduyu, polisi, belediyeleri vs. hayat kurtarmaya yardımcı olacak tüm insan kaynağını koordine edecek bir bakanlığa ihtiyaç var.

***


DEMEK Kİ, OLUYORMUŞ
Büyük depremlerde başka ülkelerde yıkılmayan binaları örnek göstermeye gerek yok. Fotoğrafta Kahramanmaraş İnşaat Mühendisleri Odası binasını görüyorsunuz.



Etrafındaki binalar tamamen yıkılırken bu bina dimdik ayakta duruyor. Sıvası bile dökülmemiş!
Fazla kat çıkalım dememişler, malzemeden çalmamışlar. Demek ki, bilime güvenince oluyormuş. Yıkılmayacak yapılar yapılıyormuş.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA