Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), yeni eğitim döneminde dijital bağımlılıkla mücadele için öğrencilerin okul içi ve sınıflarda derslerini aksatacak şekilde cep telefonu kullanmaları ve bu tür cihazlarla sınıflara girilmemesi konusunda önlemler alınacağını açıkladı.
Öğrencilerin okul dışında dijital ortamlarda zaman geçirmelerine neden olabilecek durumlardan ve ödev ya da benzeri bilgilendirmelerde sosyal medya uygulamalarının kullanılmasından kaçınmak için gerekli önlemler alınacak.
Öğrencilerin dijital ortamlardan arınması adına mümkün olduğunca okul bahçelerinde geleneksel oyunlar oynatılacak.
Bunların hepsi güzel kararlar ama asıl zorluk uygulanmasında!
Okul içinde bile telefon kullanımı yasaklanacaksa her sabah çocuklar okula girmeden telefonlarını öğretmenlerine vermeleri gerekecek!
Çıkışta da bu telefonların dağıtılması gerekiyor. Bunu her ders günü yapmak büyük bir organizasyon gerektiriyor.
Telefonların kaybolması ve karışmaması gerekiyor.
Peki, bu kararlar uygulanırsa acil durumlarda veliler çocuklarına idareden mi ulaşacaklar?
Çocuklar keşke bizim gibi geleneksel oyunlar oynasalar. Minecraft, Roblox, Clash Royale, Valorant gibi oyunların bağımlısı çocuklara birdirbir, körebe, yakartop, saklambaç oynatacak öğretmenler olursa ellerinden öperim!
Yeni kurallara göre ödev ve bilgilendirmeler de WhatsApp gibi uygulamalardan yapılmayacak mı?
Öğretmenler bazen ders için 50-100 sayfalık PDF dosyası yolluyor. Ya da dersler ve sınavlarla ilgili son dakika bilgileri geçiyor. Z Kuşağı, bizim kuşak gibi fotokopicilerde kuyruğa mı girecek?
MEB iyi niyetlerle yola çıkıyor ama alınan kararları uygulamak gerçekten zor. Anne ve babaların yapamadıklarını MEB nasıl yapacak?
Bu iş için büyük bir planlama, organizasyon gerekiyor.
Aslında Çin gibi kararlı olunsa bir kuşak sanal bağımlılıktan kurtulur.
Umarım MEB yeni kurallar için iyi hazırlanmıştır.
***
GÜNLÜK OTOPARK ÜCRETİ 600 TL!
İstanbul'da bir otoparkın ücret tarifesi, Twitter'da gündem oldu.
Bu otoparkın Beşiktaş merkezde ya da Nişantaşı'nda olma ihtimali yüksek. İstanbul'da genel anlamda bir otopark sorunu var zaten. Otopark sayısı çok az.
Yeni imar planında binalarda her daire için en az 1 otopark zorunlu ama özellikle İstanbul merkezde eski bina sayısı fazla olduğu için otoparklı bina da az.
İSPARK kurulduğunda elde edilecek gelirle yeni otoparkların yapılacağı sözü verilmişti ama bu söz tutulmadı.
İSPARK sokaklara kadar girdi. Merkez ilçelerde vatandaş kendi evinin önüne bile park edemiyor.
İstanbul'da trafiğe kayıtlı araç sayısı Türkiye'de 23 ilin toplam nüfusuna denk geliyor. Trafiğe kayıtlı 5 milyonu aşkın araç bulunuyordu. İSPARK'ın 2022'de otopark kapasitesi ise sadece 127 bin araçtı. Özel otoparkların kapasitesi de yeterli değil.
Sürekli otopark kavgası haberleri izlememizin nedeni de araçları park edecek yer azlığı.
Vatandaş park yeri için nöbet tutuyor!
Otopark sayısı yeterli olmayınca özel otoparklar da ayda bir zam yapıyor! 1 saat için 100 TL, 24 saat için 600 lira istemekten çekinmiyorlar!
***
ŞEYTANIN BİLE AKLINA GELMEZ!
İstanbul'da üç eczacı kalfası, huzurevinde kalan yaşlıların ve kanser hastalarının ilaç tüketimlerini ilaç takip sistemi üzerinden anlık olarak takip etmiş.
Zamanı geldiği halde ilaçlarını almayan hastaların rapor bilgileriyle eczanelere giderek ilaçları kendileri satın almış, iyi mi?
Sonra da satın aldıkları kanser ilaçlarını yurtdışına, beslenme sıvılarını ise vücut geliştirme sporcularına satıp SGK'yı yaklaşık 5 milyon lira dolandırmışlar.
Böyle bir dolandırıcılık şeytanın bile aklına gelmez.
Dolandırıcılıkta da üstümüze yok. Sürekli akıl almaz yöntemler buluyorlar! Dolandırıcılığın yüksek okulu mu var?
***
ŞİMDİ TEKNOLOJİ DEVLERİ DÜŞÜNSÜN!
Avrupa Birliği'nin 'Dijital Hizmetler Yasası' geçtiğimiz cuma günü yürürlüğe girdi.
Yasa, teknoloji şirketlerini dijital içeriği daha sıkı izlemeye ve Avrupalı kullanıcıları yanlış bilgilerden ve nefret söyleminden korumaya zorluyor.
Yasadan TikTok'tan X'e, Google'dan YouTube'a bütün teknoloji devleri etkilenecek.
Yeni kurallar arasında şirketlerin yasa dışı içeriği bildirebilecekleri kullanımı kolay bir sistem geliştirmeleri gerekiyor.
Böylece yasa dışı içeriklerde sosyal medya şirketlerinin çok hızlı hareket etmeleri gerekecek.
Teknoloji devleri yıllarca istedikleri gibi at koşturdular, sırf daha çok kar elde etmek için özgürlük adı altında kullanıcıların yasa dışı faaliyetlerini görmezden geldiler. Bugüne kadar dolandırıcılar, terör örgütü üyeleri, troll orduları, tacizciler vs. zararlı ne kadar unsur varsa bu kuralsız sanal ortamdan faydalanmıştı. Şimdi AB, teknoloji şirketlerine büyük sorumluluk yükledi. Yeni yasadaki en önemli kural ise şirketlerin yıllık denetimlere tabi olacak olmaları. Yani Avrupa ülkeleri Google, YouTube gibi devleri artık denetleyebilecek. Kuralları ihlal edenlere yıllık küresel gelirlerinin yüzde 6'sına kadar para cezası verilecek.
Türkiye, özellikle sosyal medya şirketlerinden çok çekti! Suçluları yakalamak için bile muhatap bulamıyorduk. Ülkemizde yasal temsilci bulundurmak için son ana kadar direndiler.
Aslında elimizde önemli bir koz var. Örneğin Twitter'ı en çok kullanan yedinci ülkeyiz. Instagram'da ise aylık ortalama 21,4 saat kullanımla dünyada birinciyiz.
Yani sosyal medya devleri için en kazançlı pazarlardan biriyiz. Bizi kaybetmeyi göze alamazlar.
Türkiye'de de AB'nin Dijital Hizmetler Yasası'nı örnek alacak yasalar çıkartılmalı.
***
Altyazı
"Dostluk ve para, zeytinyağı ve su gibidir." (Baba)
