Dershaneler özel okula dönüşüyor. Kısacası, eğitim sistemimize yeni bir özel okul türü geliyor. Bu konuyu değerli dostum ve TÖDER Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Taşel'le enine boyuna konuştuk. Konunun iki önemli boyutu var. Birincisi, dershanelerin kapatılmasıyla başlayan dönüşüm sürecinin sağlıklı yürütülmesi, ikincisi ise özel okulların dönüşüm sürecinden olumsuz etkilenmemesi için izlenecek yol.
Eğitimle ilgili kararlar sadece bugünü değil gelecek kuşakları da etkileyecek. Bu nedenle alınacak kararlar ve izlenecek yol önemli. Bilindiği gibi dershaneler 1 Eylül'de kapanacak ya da özel okula dönüşecek. Bu süreçte dönüşen kurum- ların, artık bir özel okul olmanın bilinci ve sorumluluğu ile hareket etmesi esas. Bence, bu kurumların hedefi resmi okullardan öğrenci almak ve bakanlığın yükünü hafifletmek olmalı. Bu akış resmi okullardaki sınıf mevcutlarını makul seviyeye indirecek ve kaliteyi artıracak. Bu yönüyle bakıldığında 'Dönüşüm' eğitimde kalitenin ve özel okullaşma oranının artması bakımından olumlu bir adım olarak görülebilir.
Bu hedefin gerçekleşmesi, izlenecek yol ve yöntemlerin doğru seçilmesine bağlı. Süreç özenle yürütülmezse sektörü olumsuz etkileyecek sonuçlar ortaya çıkabilir. Bu açıdan dershanelere ve özel okullara sorumluluklar düşüyor. Dershanelerin alışkanlıklarını revize ederek, bilgi birikimini okul standartlarını dikkate alıp kullanabilecekleri bir sistem oluşturması gerekiyor. Özel okulların da standardı koruyup, ek kurslarla dershanelerin boşluğunu hissettirmeyecek bir sistem oluşturması doğru olacak.
Sonuç olarak hem dönüşen okulların, hem de mevcut özel okulların eğitim-öğretim programlarıyla ilgili yeni düzenlemeler yapması gerekiyor. Belirsizliği ortadan kaldırmak için, kurumlar velileri bilgilendirmeli. Bu süreçte ortamı boş bulan kayıt dışı ders büroları da, çeşitli adlarla faaliyet göstermeye başladı. Bu, eğitim sistemi için sıkıntı oluşturacak. Velilerin kayıt dışı ve yetkisiz kişi ve kuruluşlara itibar etmemesi gerekiyor. Bu tür yerlere devam eden öğrenciler, yapılacak müdahalelerle mağdur olacak.
Özel eğitim sektöründe pasta sabit kalacak. Ancak, dilimler küçülecek. Her iki tarafın da birbirine yardımcı olması gerekiyor. Ortak politikalar üreterek, ortamı büyütebilirler. Temel liseler çok kaliteli olmalı. Aksi takdirde akşam liselerinin durumuna düşebilirler. Bence, temel lise mantığı esnek müfredat tartışmasını da başlatacak. Kısacası, eğitim sistemimiz önemli bir süreçten geçiyor. Dershaneciler okulcu, okulcular ise dershaneci olacak.
